Social Justice and Solidarity at Nancy Fraser: Establishing a Complementary Relationship Between the Politics of Recognition and the Politics of Redistribution

Hediye Dumlu
{"title":"Social Justice and Solidarity at Nancy Fraser: Establishing a Complementary Relationship Between the Politics of Recognition and the Politics of Redistribution","authors":"Hediye Dumlu","doi":"10.55256/temasa.1025729","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Yirminci yüzyılın sonlarında, etnik, din, ırk, toplumsal cinsiyet, cinsel yönelim temelli kolektif farklılıkların tanınması yönündeki talepler, yeniden bölüşüm taleplerinin önüne geçecek derecede belirgin hale geldi. Bu değişim, kolektif farklılıkların tanımasını odağına alan yeni adalet paradigmasının, toplumsal kaynakların daha adil dağılımını ve eşitliği odağına alan geleneksel yaklaşıma dayalı adalet paradigmasını gölgede bırakmasında gözlemlenebilir. Her iki adalet paradigması arasında bir gerilimin olduğuna dair yaygın bir görüş vardır. Tanınma paradigmasının savunucuları, yeniden bölüşüm paradigmasını kültürel tanınma taleplerini ihmal ettiği gerekçesiyle eleştirirken; tanınma paradigması da ekonomik yeniden bölüşüm taleplerini ihmal ettiği gerekçesiyle eleştirilir. Biri toplumsal adaletin kültürel, diğeri ekonomik boyutunu dışarıda bırakan tek boyutlu adalet kavrayışları nedeniyle, çoklu kesişen kolektiviteler arasında olması gereken dayanışmaya vurgu yapmayı ihmal ederek politik alanı daraltırlar. Öte yandan, yeni toplumsal hareketler içinde kolektif farklılıkların tanınması taleplerinin baskın hale gelmesiyle, adalet talepleri ekonomik boyutundan ziyade kültürel boyutuyla öne çıkmıştır. Bu gelişmeler bağlamında, Sol içinde iki tür kutuplaşmadan söz etmek mümkündür. İlki, sosyalizmle ana akım çokkültürcülük arasındaki kutuplaşmadır. İkincisi yapıbozumla ana akım çokkültürcülük arasındaki kutuplaşmadır. Bu çalışmada, toplumsal adaletin tek boyutlu kavranışına ve Sol içindeki kutuplaşmalara karşı iki tür ihtiyacı tartışacağız: İlki, çok boyutlu adalete olan ihtiyaç. İkincisi, çoklu kesişen kolektiviteler arasındaki dayanışmaya olan ihtiyaç. Bu tartışmada ilk olarak, toplumsal adalete ilişkin ya tanınma ya da yeniden bölüşüm paradigmasını seçmek zorunda olmadığımızı, tanınma ve yeniden bölüşüm arasında olduğu varsayılan ikilemin yanıltıcı olduğunu ileri süreceğiz. Ardından, tanınma politikası ve yeniden bölüşüm politikası arasında tamamlayıcı bir ilişki kurmayı mümkün kılan politik stratejiyi ele alacağız. Tartışmalarımızı çok boyutlu kolektivite olan toplumsal cinsiyete başvurarak geliştireceğiz.","PeriodicalId":143382,"journal":{"name":"Temaşa Erciyes Üniversitesi Felsefe Bölümü Dergisi","volume":"4 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2021-12-21","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Temaşa Erciyes Üniversitesi Felsefe Bölümü Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.55256/temasa.1025729","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0

Abstract

Yirminci yüzyılın sonlarında, etnik, din, ırk, toplumsal cinsiyet, cinsel yönelim temelli kolektif farklılıkların tanınması yönündeki talepler, yeniden bölüşüm taleplerinin önüne geçecek derecede belirgin hale geldi. Bu değişim, kolektif farklılıkların tanımasını odağına alan yeni adalet paradigmasının, toplumsal kaynakların daha adil dağılımını ve eşitliği odağına alan geleneksel yaklaşıma dayalı adalet paradigmasını gölgede bırakmasında gözlemlenebilir. Her iki adalet paradigması arasında bir gerilimin olduğuna dair yaygın bir görüş vardır. Tanınma paradigmasının savunucuları, yeniden bölüşüm paradigmasını kültürel tanınma taleplerini ihmal ettiği gerekçesiyle eleştirirken; tanınma paradigması da ekonomik yeniden bölüşüm taleplerini ihmal ettiği gerekçesiyle eleştirilir. Biri toplumsal adaletin kültürel, diğeri ekonomik boyutunu dışarıda bırakan tek boyutlu adalet kavrayışları nedeniyle, çoklu kesişen kolektiviteler arasında olması gereken dayanışmaya vurgu yapmayı ihmal ederek politik alanı daraltırlar. Öte yandan, yeni toplumsal hareketler içinde kolektif farklılıkların tanınması taleplerinin baskın hale gelmesiyle, adalet talepleri ekonomik boyutundan ziyade kültürel boyutuyla öne çıkmıştır. Bu gelişmeler bağlamında, Sol içinde iki tür kutuplaşmadan söz etmek mümkündür. İlki, sosyalizmle ana akım çokkültürcülük arasındaki kutuplaşmadır. İkincisi yapıbozumla ana akım çokkültürcülük arasındaki kutuplaşmadır. Bu çalışmada, toplumsal adaletin tek boyutlu kavranışına ve Sol içindeki kutuplaşmalara karşı iki tür ihtiyacı tartışacağız: İlki, çok boyutlu adalete olan ihtiyaç. İkincisi, çoklu kesişen kolektiviteler arasındaki dayanışmaya olan ihtiyaç. Bu tartışmada ilk olarak, toplumsal adalete ilişkin ya tanınma ya da yeniden bölüşüm paradigmasını seçmek zorunda olmadığımızı, tanınma ve yeniden bölüşüm arasında olduğu varsayılan ikilemin yanıltıcı olduğunu ileri süreceğiz. Ardından, tanınma politikası ve yeniden bölüşüm politikası arasında tamamlayıcı bir ilişki kurmayı mümkün kılan politik stratejiyi ele alacağız. Tartışmalarımızı çok boyutlu kolektivite olan toplumsal cinsiyete başvurarak geliştireceğiz.
南希弗雷泽的社会正义与团结:建立承认政治与再分配政治的互补关系
本文章由计算机程序翻译,如有差异,请以英文原文为准。
求助全文
约1分钟内获得全文 求助全文
来源期刊
自引率
0.00%
发文量
0
×
引用
GB/T 7714-2015
复制
MLA
复制
APA
复制
导出至
BibTeX EndNote RefMan NoteFirst NoteExpress
×
提示
您的信息不完整,为了账户安全,请先补充。
现在去补充
×
提示
您因"违规操作"
具体请查看互助需知
我知道了
×
提示
确定
请完成安全验证×
copy
已复制链接
快去分享给好友吧!
我知道了
右上角分享
点击右上角分享
0
联系我们:info@booksci.cn Book学术提供免费学术资源搜索服务,方便国内外学者检索中英文文献。致力于提供最便捷和优质的服务体验。 Copyright © 2023 布克学术 All rights reserved.
京ICP备2023020795号-1
ghs 京公网安备 11010802042870号
Book学术文献互助
Book学术文献互助群
群 号:604180095
Book学术官方微信