On the Utopian Possibility in Ursula K. Le Guin’s The Dispossessed: A Lacanian Reading

Amerikali yazar Ursula K. Le Guin’in 1974’te yazdigi Mulksuzler romani, ana karakter Shevek’in Anarres ve Urras isimli iki gezegenin iliskilerini, bu ideolojik dusmanlari ayiran sembolik duvarlari yikarak gelistirmek icin ciktigi gorevi konu alir. Roman, bu anlamda, utopik/anti-utopik bir devlet tasvirinden cok, tek bir adamin ideal bir devlet arayisi olarak okunabilir. Elestirmen ve akademisyenler, Mulksuzler romanini cogunlukla anarsist, ekolojik ve devrimci siyaset acisindan cesitli yonleriyle ele almistir. Ancak bu makale, kahramanin psikolojisine ve bunun romandaki sosyo-sembolik duzenlerle iliskisine deginerek romana Lacanci bir bakis acisiyla yaklasmayi amaclamaktadir. Bu makale, Mulksuzler romaninda ozne ile oteki arasindaki iliskileri anarsist (ve ayni zamanda kapitalist) bir kulturde nasil nitelendirebilecegimize odaklanarak, romanin ideal bir topluma dogru nasil bir yol sagladigini incelemeyi amaclamaktadir.