{"title":"例如,在阿富汗,6月份的儿童委员会:苏联和后苏联的交通经验","authors":"Lala Hasanova","doi":"10.21497/sefad.1313175","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Azerbaycan edebiyatında bedii-belgesel eserlerin ortaya çıkışı diğer Sovyet cumhuriyetlerinde olduğu gibi, XX. yüzyılın birinci yarısına tesadüf eder. Anı-otobiyografik eserlerde yazarın ya bütün yaşamı ya da hayatının belirli bir kısmı kendi yansısını bulmaktadır. Çocukluk dönemini yansıtan anı-otobiyografik romanlar özellikle ilgiyi çekmektedir. Makalede, edebi-belgesel basın örneklerinin analizi sırasında konuyla ilgili farklı modeller incelenmiş, söz konusu eserlerdeki tip modelleri, mekân, zaman özellikleri ele alınmıştır. Sovyetler döneminde yazılan eserlerde boşa harcanan, yok edilen çocukluk yıllarının tasvirinin yerine ferahlatıcı Sovyet hayatı anlatılmış olmakla birlikte, muhacir edebiyatında ve post-Sovyet döneminin ilk aşamalarında aileleri Sovyet hükûmetince takibe maruz kalan yazarların anılarında (1990’lı yıllarda) çocukluk dönemi “kaybedilmiş cennet” olarak betimlenmektedir. Çünkü kurgusal romanlar genelde yazarlarca devletin siparişiyle yazılarak yeni egemenliğin eskisinden daha iyi olduğunu göstermek için bir araç olarak düşünülmüştü ve bu eserlerde söz konusu yeni devletin övülmesi, eskisinin eleştirilmesiydi. Post-Sovyet döneminde, 2000’li yıllardan başlayarak geleneksel olarak öze dönüş gözlemlenmekte ve anı-otobiyografik eserlerde gerçeği açıklamak – itiraflar yer almaktadır. Natık Resulzade’nin “Golfstrim,” Ali Amirli’nin “Ağdam’da neyim kaldı?” gibi kurgusal romanlarından yazarların kendi hayatlarının acılı, ağrılı anlarını yazıya dökmekle çocukluklarında yaşadıkları zorlukları sanki omuzlarından atmaya, onlardan kurtulmaya çalıştıkları görülüyor. Araştırmada teorik-tipolojik ve tarihsel-karşılaştırmalı analiz yöntemleri kullanılmıştır.","PeriodicalId":40468,"journal":{"name":"Selcuk Universitesi Edebiyat Fakultesi Dergisi-Selcuk University Journal of Faculty of Letters","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.2000,"publicationDate":"2023-06-20","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":"{\"title\":\"Аzerbaycan Edebiyatı Örneğinde Anı Türünde Çocukluk Konusu: Sovyet ve Post-Sovyet Dönemi Deneyimi\",\"authors\":\"Lala Hasanova\",\"doi\":\"10.21497/sefad.1313175\",\"DOIUrl\":null,\"url\":null,\"abstract\":\"Azerbaycan edebiyatında bedii-belgesel eserlerin ortaya çıkışı diğer Sovyet cumhuriyetlerinde olduğu gibi, XX. yüzyılın birinci yarısına tesadüf eder. Anı-otobiyografik eserlerde yazarın ya bütün yaşamı ya da hayatının belirli bir kısmı kendi yansısını bulmaktadır. Çocukluk dönemini yansıtan anı-otobiyografik romanlar özellikle ilgiyi çekmektedir. Makalede, edebi-belgesel basın örneklerinin analizi sırasında konuyla ilgili farklı modeller incelenmiş, söz konusu eserlerdeki tip modelleri, mekân, zaman özellikleri ele alınmıştır. Sovyetler döneminde yazılan eserlerde boşa harcanan, yok edilen çocukluk yıllarının tasvirinin yerine ferahlatıcı Sovyet hayatı anlatılmış olmakla birlikte, muhacir edebiyatında ve post-Sovyet döneminin ilk aşamalarında aileleri Sovyet hükûmetince takibe maruz kalan yazarların anılarında (1990’lı yıllarda) çocukluk dönemi “kaybedilmiş cennet” olarak betimlenmektedir. Çünkü kurgusal romanlar genelde yazarlarca devletin siparişiyle yazılarak yeni egemenliğin eskisinden daha iyi olduğunu göstermek için bir araç olarak düşünülmüştü ve bu eserlerde söz konusu yeni devletin övülmesi, eskisinin eleştirilmesiydi. Post-Sovyet döneminde, 2000’li yıllardan başlayarak geleneksel olarak öze dönüş gözlemlenmekte ve anı-otobiyografik eserlerde gerçeği açıklamak – itiraflar yer almaktadır. Natık Resulzade’nin “Golfstrim,” Ali Amirli’nin “Ağdam’da neyim kaldı?” gibi kurgusal romanlarından yazarların kendi hayatlarının acılı, ağrılı anlarını yazıya dökmekle çocukluklarında yaşadıkları zorlukları sanki omuzlarından atmaya, onlardan kurtulmaya çalıştıkları görülüyor. Araştırmada teorik-tipolojik ve tarihsel-karşılaştırmalı analiz yöntemleri kullanılmıştır.\",\"PeriodicalId\":40468,\"journal\":{\"name\":\"Selcuk Universitesi Edebiyat Fakultesi Dergisi-Selcuk University Journal of Faculty of Letters\",\"volume\":\"1 1\",\"pages\":\"\"},\"PeriodicalIF\":0.2000,\"publicationDate\":\"2023-06-20\",\"publicationTypes\":\"Journal Article\",\"fieldsOfStudy\":null,\"isOpenAccess\":false,\"openAccessPdf\":\"\",\"citationCount\":\"0\",\"resultStr\":null,\"platform\":\"Semanticscholar\",\"paperid\":null,\"PeriodicalName\":\"Selcuk Universitesi Edebiyat Fakultesi Dergisi-Selcuk University Journal of Faculty of Letters\",\"FirstCategoryId\":\"1085\",\"ListUrlMain\":\"https://doi.org/10.21497/sefad.1313175\",\"RegionNum\":0,\"RegionCategory\":null,\"ArticlePicture\":[],\"TitleCN\":null,\"AbstractTextCN\":null,\"PMCID\":null,\"EPubDate\":\"\",\"PubModel\":\"\",\"JCR\":\"0\",\"JCRName\":\"HUMANITIES, MULTIDISCIPLINARY\",\"Score\":null,\"Total\":0}","platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Selcuk Universitesi Edebiyat Fakultesi Dergisi-Selcuk University Journal of Faculty of Letters","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.21497/sefad.1313175","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"0","JCRName":"HUMANITIES, MULTIDISCIPLINARY","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
摘要
与阿塞拜疆文学一样,两部文献作品出现在其他苏联共和国XX。yüzyılın birinci yarısına tesadüf eder。写或找到生活的某一部分是自传的一部分。记忆自传小说对童年特别感兴趣。在本文中,在分析书面文献印刷模型的过程中,分析了不同的模型,并考虑了模型的类型、空间和时间特征。尽管苏联的生活不是几十年的毁灭,而是被描述为苏联时代令人耳目一新的苏联生活,在后苏联社论和后苏联时代的第一阶段,在被苏联政府伤害的作家的记忆中,父母被认定为“失落的天堂”。因为虚构小说通常被认为是一种工具,表明国家的写作命令比前帝国更好,而在这些作品中,对新国家的赞扬受到了前者的批评。在后苏联时代,自2000年以来,备忘录自传体作品中对真相的自我监督和解释一直在进行。Ali Amirli说,像《Golfstrim》这样的作家,“八月还剩下什么?”似乎正试图通过写下他们生活中的痛苦和痛苦时刻来摆脱他们的孩子。研究采用了理论类型和历史比较分析方法。
Аzerbaycan Edebiyatı Örneğinde Anı Türünde Çocukluk Konusu: Sovyet ve Post-Sovyet Dönemi Deneyimi
Azerbaycan edebiyatında bedii-belgesel eserlerin ortaya çıkışı diğer Sovyet cumhuriyetlerinde olduğu gibi, XX. yüzyılın birinci yarısına tesadüf eder. Anı-otobiyografik eserlerde yazarın ya bütün yaşamı ya da hayatının belirli bir kısmı kendi yansısını bulmaktadır. Çocukluk dönemini yansıtan anı-otobiyografik romanlar özellikle ilgiyi çekmektedir. Makalede, edebi-belgesel basın örneklerinin analizi sırasında konuyla ilgili farklı modeller incelenmiş, söz konusu eserlerdeki tip modelleri, mekân, zaman özellikleri ele alınmıştır. Sovyetler döneminde yazılan eserlerde boşa harcanan, yok edilen çocukluk yıllarının tasvirinin yerine ferahlatıcı Sovyet hayatı anlatılmış olmakla birlikte, muhacir edebiyatında ve post-Sovyet döneminin ilk aşamalarında aileleri Sovyet hükûmetince takibe maruz kalan yazarların anılarında (1990’lı yıllarda) çocukluk dönemi “kaybedilmiş cennet” olarak betimlenmektedir. Çünkü kurgusal romanlar genelde yazarlarca devletin siparişiyle yazılarak yeni egemenliğin eskisinden daha iyi olduğunu göstermek için bir araç olarak düşünülmüştü ve bu eserlerde söz konusu yeni devletin övülmesi, eskisinin eleştirilmesiydi. Post-Sovyet döneminde, 2000’li yıllardan başlayarak geleneksel olarak öze dönüş gözlemlenmekte ve anı-otobiyografik eserlerde gerçeği açıklamak – itiraflar yer almaktadır. Natık Resulzade’nin “Golfstrim,” Ali Amirli’nin “Ağdam’da neyim kaldı?” gibi kurgusal romanlarından yazarların kendi hayatlarının acılı, ağrılı anlarını yazıya dökmekle çocukluklarında yaşadıkları zorlukları sanki omuzlarından atmaya, onlardan kurtulmaya çalıştıkları görülüyor. Araştırmada teorik-tipolojik ve tarihsel-karşılaştırmalı analiz yöntemleri kullanılmıştır.