{"title":"前两个世纪的Hicri Hz。先知是特殊人物的大师","authors":"Akile Teki̇n","doi":"10.33415/daad.1213297","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Kur’an-ı Kerim ayetlerinin nüzulünde vahyin tamamının ilk muhatap ve mükellefi Hz. Peygamber’dir (sav). Vahiy lafızlarının zahirinde açıkça görülen unsurlar dikkate alındığında Hz. Peygamber’e mahsus ifadelerde mükellefiyet açısından diğer insanların durumu ve bu ayetlerin hükmen işlevselliği İslami İlimler literatüründe tartışılan bir konudur. Bu araştırmada nüzul döneminde Hz. Peygamber’le birlikte Kur’an’ın muhatapları olan sahabe ve nüzul sonrası ilk iki asır müfessirleri tarafından, lafzında doğrudan Hz. Peygamber’e mahsus bir ifade ya da hadiseyi konu edinen ayetlerin nasıl anlaşıldığını tespit etmek amaçlanmaktadır. Bu doğrultuda ele alınacak konular, örnek ayetlerle sınırlandırılmıştır. Bu makalede Tabakâtü’l-Müfessirîn’e yer veren eserlerden tespit edilen ya da kendisinden tefsir rivayeti aktarılan ravilerin tamamına müfessir kimliğiyle yer verilmiştir. Araştırmamızda, hicri ilk iki asırda ilgili ayet hususunda ulaşılabilen görüşler, müstakil olarak telif edilen ve günümüzde erişilebilen tefsir eserlerinden, yalnızca ilk ulaşılan eser referans gösterilerek nakledilmiştir. İncelemenin hicri ilk iki asırla sınırlandırılmasının bir sonucu olarak, müfessirlerin görüşleri tefsir-tevil ayrımı konu edilmeksizin ele alınmıştır. Sonuç olarak elde edilen veriler çerçevesinde bir tefsir ya da tevil usulünden bahsedilip bahsedilemeyeceği tartışılmıştır.","PeriodicalId":41749,"journal":{"name":"Dinbilimleri Akademik Arastirma Dergisi-Journal of Academic Research in Religious Sciences","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.2000,"publicationDate":"2023-03-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":"{\"title\":\"Hicri İlk İki Asırdaki Müfessirlerin Hz. Peygamber’e Mahsus Ayetlerdeki Usulü\",\"authors\":\"Akile Teki̇n\",\"doi\":\"10.33415/daad.1213297\",\"DOIUrl\":null,\"url\":null,\"abstract\":\"Kur’an-ı Kerim ayetlerinin nüzulünde vahyin tamamının ilk muhatap ve mükellefi Hz. Peygamber’dir (sav). Vahiy lafızlarının zahirinde açıkça görülen unsurlar dikkate alındığında Hz. Peygamber’e mahsus ifadelerde mükellefiyet açısından diğer insanların durumu ve bu ayetlerin hükmen işlevselliği İslami İlimler literatüründe tartışılan bir konudur. Bu araştırmada nüzul döneminde Hz. Peygamber’le birlikte Kur’an’ın muhatapları olan sahabe ve nüzul sonrası ilk iki asır müfessirleri tarafından, lafzında doğrudan Hz. Peygamber’e mahsus bir ifade ya da hadiseyi konu edinen ayetlerin nasıl anlaşıldığını tespit etmek amaçlanmaktadır. Bu doğrultuda ele alınacak konular, örnek ayetlerle sınırlandırılmıştır. Bu makalede Tabakâtü’l-Müfessirîn’e yer veren eserlerden tespit edilen ya da kendisinden tefsir rivayeti aktarılan ravilerin tamamına müfessir kimliğiyle yer verilmiştir. Araştırmamızda, hicri ilk iki asırda ilgili ayet hususunda ulaşılabilen görüşler, müstakil olarak telif edilen ve günümüzde erişilebilen tefsir eserlerinden, yalnızca ilk ulaşılan eser referans gösterilerek nakledilmiştir. İncelemenin hicri ilk iki asırla sınırlandırılmasının bir sonucu olarak, müfessirlerin görüşleri tefsir-tevil ayrımı konu edilmeksizin ele alınmıştır. Sonuç olarak elde edilen veriler çerçevesinde bir tefsir ya da tevil usulünden bahsedilip bahsedilemeyeceği tartışılmıştır.\",\"PeriodicalId\":41749,\"journal\":{\"name\":\"Dinbilimleri Akademik Arastirma Dergisi-Journal of Academic Research in Religious Sciences\",\"volume\":null,\"pages\":null},\"PeriodicalIF\":0.2000,\"publicationDate\":\"2023-03-01\",\"publicationTypes\":\"Journal Article\",\"fieldsOfStudy\":null,\"isOpenAccess\":false,\"openAccessPdf\":\"\",\"citationCount\":\"0\",\"resultStr\":null,\"platform\":\"Semanticscholar\",\"paperid\":null,\"PeriodicalName\":\"Dinbilimleri Akademik Arastirma Dergisi-Journal of Academic Research in Religious Sciences\",\"FirstCategoryId\":\"1085\",\"ListUrlMain\":\"https://doi.org/10.33415/daad.1213297\",\"RegionNum\":0,\"RegionCategory\":null,\"ArticlePicture\":[],\"TitleCN\":null,\"AbstractTextCN\":null,\"PMCID\":null,\"EPubDate\":\"\",\"PubModel\":\"\",\"JCR\":\"0\",\"JCRName\":\"RELIGION\",\"Score\":null,\"Total\":0}","platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Dinbilimleri Akademik Arastirma Dergisi-Journal of Academic Research in Religious Sciences","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.33415/daad.1213297","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"0","JCRName":"RELIGION","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
摘要
《古兰经》所有启示的第一个可问责和可接受的赫兹。先知的身高。当你注意到词汇表中显而易见的元素时。Peygamber'e mahsus ifdelerde mükellefiyet açısından diğer insanların durumu ve bu ayetlerin hükmen işleveselliğiïslamiïlimler literatüründe tartışılan bir konudur。在这项研究中,赫兹是原子核。到了前两个世纪,该领域的教授和核心之后,《古兰经》和《先知》都被直接提及。先知的目的是确定如何理解这些迹象。这些事情都受到例子的限制。在这篇文章中,Tabakâtül-Müfessir所认定的行为已被认定或替换为受到歧视的乌鸦总数。在我们的研究中,关于回历前两个世纪的会议只通过第一批可用的艺术参考文献进行了传播,这些参考文献在今天是独立解读和可访问的。由于前两个世纪对移民的限制,教授们的观点被用来讨论歧视问题。因此,所获得的数据以解释或声明的形式进行了讨论。
Hicri İlk İki Asırdaki Müfessirlerin Hz. Peygamber’e Mahsus Ayetlerdeki Usulü
Kur’an-ı Kerim ayetlerinin nüzulünde vahyin tamamının ilk muhatap ve mükellefi Hz. Peygamber’dir (sav). Vahiy lafızlarının zahirinde açıkça görülen unsurlar dikkate alındığında Hz. Peygamber’e mahsus ifadelerde mükellefiyet açısından diğer insanların durumu ve bu ayetlerin hükmen işlevselliği İslami İlimler literatüründe tartışılan bir konudur. Bu araştırmada nüzul döneminde Hz. Peygamber’le birlikte Kur’an’ın muhatapları olan sahabe ve nüzul sonrası ilk iki asır müfessirleri tarafından, lafzında doğrudan Hz. Peygamber’e mahsus bir ifade ya da hadiseyi konu edinen ayetlerin nasıl anlaşıldığını tespit etmek amaçlanmaktadır. Bu doğrultuda ele alınacak konular, örnek ayetlerle sınırlandırılmıştır. Bu makalede Tabakâtü’l-Müfessirîn’e yer veren eserlerden tespit edilen ya da kendisinden tefsir rivayeti aktarılan ravilerin tamamına müfessir kimliğiyle yer verilmiştir. Araştırmamızda, hicri ilk iki asırda ilgili ayet hususunda ulaşılabilen görüşler, müstakil olarak telif edilen ve günümüzde erişilebilen tefsir eserlerinden, yalnızca ilk ulaşılan eser referans gösterilerek nakledilmiştir. İncelemenin hicri ilk iki asırla sınırlandırılmasının bir sonucu olarak, müfessirlerin görüşleri tefsir-tevil ayrımı konu edilmeksizin ele alınmıştır. Sonuç olarak elde edilen veriler çerçevesinde bir tefsir ya da tevil usulünden bahsedilip bahsedilemeyeceği tartışılmıştır.