{"title":"它叫Jirona。","authors":"Süreyya EROĞLU BİLGİN","doi":"10.29135/std.1099049","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Kaynaklarda Endülüs Emevi halifeleri ve saray mensupları tarafından kullanılan veya devlet armağanı olarak verilen değerli madenlerden yapılmış, Endülüs maden sanatının nitelikli örnekleri olan nesnelere çok sayıda referans olmasına karşın, günümüze, bu kaynakları doğrulayacak özellikleri olan çok az sayıda eser gelebilmiştir. Endülüs maden sanatının bu nev’i bir örneği olan ve döneminin teknik ve estetik düzeyini ortaya koyan Girona Sandığı, günümüze ulaşabilen nadir eserlerden biridir. Ahşap üzerine gümüş kaplama olarak yapılmış bu sandık, döneminin ustalığını yansıtan süslemelerinin yanı sıra, kapağında yer alan kitabesinin içeriği dolayısıyla tarihi bir belge niteliğindedir. Kurtuba Halifesi’nin gümüş eşyaları arasında bulunan sandıkta, onun Halife II. Hakem’in, oğlu II. Hişam’a hediyesi olduğu bilgisi yer alır, ayrıca kilidin arkasına ustalıkla gizlenmiş usta isimleri ve tasarımının benzersizliği sandığı dikkat çekici ve istisnai kılar. Keza üzerinde yer alan Kufi kitabede geçen, “veliaht” ifadesiyle de hediyenin verildiği kişinin kimliğine dair önemli bir siyasi mesaj içermektedir. \nKaligrafinin süsleme programına eşlik ettiği bu sandık, 38 cm. uzunluğunda, 23 cm. genişliğinde ve 25 cm. yüksekliğindedir. Ahşap üzerine gümüş plakalarla kaplanmış sandık, kabartma, yaldız ve savat tekniği kullanılarak süslenmiştir. Sandık, ağırlıklı olarak bitkisel kökenli motiflerin kullanıldığı, simetri esasına dayanan bir süsleme programıyla bezenmiştir. Emevî halifeliğinin veliahtı için hazırlanan bu nadide eserde, ana motif olarak Samarra üslubunu anımsatan palmet motiflerinin kullanılması, bu motifin hanedan için sembolik bir anlamı olduğuna da işaret eder. Sandığın yapımında çalışan ustaların isimlerini, sandığın kilidinin arkasına gizli bir biçimde hakketmiş olmaları, eseri benzerlerinden ayırarak ona farklı bir statü kazandırmaktadır. Bu sandık bir anlamda gücün, siyasi temsilin, İslâmî sanat geleneğinin karmaşık kimliğiyle Endülüs’ün kültürel kimliğinin karışımının bir nişanesidir. II. Hakem tarafından oğlu II. Hişam’a armağan olarak yaptırılan sandığın, muhtemelen 974 ile 976 yılları arasında Kurtuba’da Medinetü’z Zehra atölyelerinden birinde başlayan serüveni, Girona'da bir katedral hazinesinde son bulmuştur. Çalışma kapsamında bu sandığın üretildiği ortam, tarihsel, siyasi ve kültürel bağlamıyla da ilişkileri gözetilerek kısaca tanıtılmış, teknik ve süsleme özellikleri irdelenmiştir.","PeriodicalId":40192,"journal":{"name":"Sanat Tarihi Dergisi-Journal of Art History","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.2000,"publicationDate":"2022-11-11","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":"{\"title\":\"BABADAN OĞULA BİR ARMAĞAN: GİRONA SANDIĞI\",\"authors\":\"Süreyya EROĞLU BİLGİN\",\"doi\":\"10.29135/std.1099049\",\"DOIUrl\":null,\"url\":null,\"abstract\":\"Kaynaklarda Endülüs Emevi halifeleri ve saray mensupları tarafından kullanılan veya devlet armağanı olarak verilen değerli madenlerden yapılmış, Endülüs maden sanatının nitelikli örnekleri olan nesnelere çok sayıda referans olmasına karşın, günümüze, bu kaynakları doğrulayacak özellikleri olan çok az sayıda eser gelebilmiştir. Endülüs maden sanatının bu nev’i bir örneği olan ve döneminin teknik ve estetik düzeyini ortaya koyan Girona Sandığı, günümüze ulaşabilen nadir eserlerden biridir. Ahşap üzerine gümüş kaplama olarak yapılmış bu sandık, döneminin ustalığını yansıtan süslemelerinin yanı sıra, kapağında yer alan kitabesinin içeriği dolayısıyla tarihi bir belge niteliğindedir. Kurtuba Halifesi’nin gümüş eşyaları arasında bulunan sandıkta, onun Halife II. Hakem’in, oğlu II. Hişam’a hediyesi olduğu bilgisi yer alır, ayrıca kilidin arkasına ustalıkla gizlenmiş usta isimleri ve tasarımının benzersizliği sandığı dikkat çekici ve istisnai kılar. Keza üzerinde yer alan Kufi kitabede geçen, “veliaht” ifadesiyle de hediyenin verildiği kişinin kimliğine dair önemli bir siyasi mesaj içermektedir. \\nKaligrafinin süsleme programına eşlik ettiği bu sandık, 38 cm. uzunluğunda, 23 cm. genişliğinde ve 25 cm. yüksekliğindedir. Ahşap üzerine gümüş plakalarla kaplanmış sandık, kabartma, yaldız ve savat tekniği kullanılarak süslenmiştir. Sandık, ağırlıklı olarak bitkisel kökenli motiflerin kullanıldığı, simetri esasına dayanan bir süsleme programıyla bezenmiştir. Emevî halifeliğinin veliahtı için hazırlanan bu nadide eserde, ana motif olarak Samarra üslubunu anımsatan palmet motiflerinin kullanılması, bu motifin hanedan için sembolik bir anlamı olduğuna da işaret eder. Sandığın yapımında çalışan ustaların isimlerini, sandığın kilidinin arkasına gizli bir biçimde hakketmiş olmaları, eseri benzerlerinden ayırarak ona farklı bir statü kazandırmaktadır. Bu sandık bir anlamda gücün, siyasi temsilin, İslâmî sanat geleneğinin karmaşık kimliğiyle Endülüs’ün kültürel kimliğinin karışımının bir nişanesidir. II. Hakem tarafından oğlu II. Hişam’a armağan olarak yaptırılan sandığın, muhtemelen 974 ile 976 yılları arasında Kurtuba’da Medinetü’z Zehra atölyelerinden birinde başlayan serüveni, Girona'da bir katedral hazinesinde son bulmuştur. Çalışma kapsamında bu sandığın üretildiği ortam, tarihsel, siyasi ve kültürel bağlamıyla da ilişkileri gözetilerek kısaca tanıtılmış, teknik ve süsleme özellikleri irdelenmiştir.\",\"PeriodicalId\":40192,\"journal\":{\"name\":\"Sanat Tarihi Dergisi-Journal of Art History\",\"volume\":\" \",\"pages\":\"\"},\"PeriodicalIF\":0.2000,\"publicationDate\":\"2022-11-11\",\"publicationTypes\":\"Journal Article\",\"fieldsOfStudy\":null,\"isOpenAccess\":false,\"openAccessPdf\":\"\",\"citationCount\":\"0\",\"resultStr\":null,\"platform\":\"Semanticscholar\",\"paperid\":null,\"PeriodicalName\":\"Sanat Tarihi Dergisi-Journal of Art History\",\"FirstCategoryId\":\"1085\",\"ListUrlMain\":\"https://doi.org/10.29135/std.1099049\",\"RegionNum\":0,\"RegionCategory\":null,\"ArticlePicture\":[],\"TitleCN\":null,\"AbstractTextCN\":null,\"PMCID\":null,\"EPubDate\":\"\",\"PubModel\":\"\",\"JCR\":\"0\",\"JCRName\":\"ART\",\"Score\":null,\"Total\":0}","platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Sanat Tarihi Dergisi-Journal of Art History","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.29135/std.1099049","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"0","JCRName":"ART","Score":null,"Total":0}
Kaynaklarda Endülüs Emevi halifeleri ve saray mensupları tarafından kullanılan veya devlet armağanı olarak verilen değerli madenlerden yapılmış, Endülüs maden sanatının nitelikli örnekleri olan nesnelere çok sayıda referans olmasına karşın, günümüze, bu kaynakları doğrulayacak özellikleri olan çok az sayıda eser gelebilmiştir. Endülüs maden sanatının bu nev’i bir örneği olan ve döneminin teknik ve estetik düzeyini ortaya koyan Girona Sandığı, günümüze ulaşabilen nadir eserlerden biridir. Ahşap üzerine gümüş kaplama olarak yapılmış bu sandık, döneminin ustalığını yansıtan süslemelerinin yanı sıra, kapağında yer alan kitabesinin içeriği dolayısıyla tarihi bir belge niteliğindedir. Kurtuba Halifesi’nin gümüş eşyaları arasında bulunan sandıkta, onun Halife II. Hakem’in, oğlu II. Hişam’a hediyesi olduğu bilgisi yer alır, ayrıca kilidin arkasına ustalıkla gizlenmiş usta isimleri ve tasarımının benzersizliği sandığı dikkat çekici ve istisnai kılar. Keza üzerinde yer alan Kufi kitabede geçen, “veliaht” ifadesiyle de hediyenin verildiği kişinin kimliğine dair önemli bir siyasi mesaj içermektedir.
Kaligrafinin süsleme programına eşlik ettiği bu sandık, 38 cm. uzunluğunda, 23 cm. genişliğinde ve 25 cm. yüksekliğindedir. Ahşap üzerine gümüş plakalarla kaplanmış sandık, kabartma, yaldız ve savat tekniği kullanılarak süslenmiştir. Sandık, ağırlıklı olarak bitkisel kökenli motiflerin kullanıldığı, simetri esasına dayanan bir süsleme programıyla bezenmiştir. Emevî halifeliğinin veliahtı için hazırlanan bu nadide eserde, ana motif olarak Samarra üslubunu anımsatan palmet motiflerinin kullanılması, bu motifin hanedan için sembolik bir anlamı olduğuna da işaret eder. Sandığın yapımında çalışan ustaların isimlerini, sandığın kilidinin arkasına gizli bir biçimde hakketmiş olmaları, eseri benzerlerinden ayırarak ona farklı bir statü kazandırmaktadır. Bu sandık bir anlamda gücün, siyasi temsilin, İslâmî sanat geleneğinin karmaşık kimliğiyle Endülüs’ün kültürel kimliğinin karışımının bir nişanesidir. II. Hakem tarafından oğlu II. Hişam’a armağan olarak yaptırılan sandığın, muhtemelen 974 ile 976 yılları arasında Kurtuba’da Medinetü’z Zehra atölyelerinden birinde başlayan serüveni, Girona'da bir katedral hazinesinde son bulmuştur. Çalışma kapsamında bu sandığın üretildiği ortam, tarihsel, siyasi ve kültürel bağlamıyla da ilişkileri gözetilerek kısaca tanıtılmış, teknik ve süsleme özellikleri irdelenmiştir.