Saldırgan Realist Perspektiften Çin-ABD İlişkileri: 2000’li Yıllardan Günümüze

Amerika Birleşik Devletleri’nin dış politikasında hem demokratların hem de cumhuriyetçilerin temel mutabakata vardığı konu, Çin’in bölgesel ve küresel hegemonyaya yönelik iddialı yükselişini kontrol altına alma ihtiyacıdır. ABD, Çin’i hem uluslararası düzeni yeniden şekillendirme niyeti olan hem de bunu yapabilecek askeri, ekonomik ve teknolojik güce sahip olan tek rakip olarak görmektedir. Dolayısıyla özellikle Obama’nın başkanlığıyla birlikte ABD, Çin’in sınırlandırılması amacıyla Saldırgan Realist bir teorik mercek belirlemiştir. Özellikle Çin’in Güney Çin Deniz’indeki son askeri yığınağı Saldırgan Realistlerin, uzun süredir tartıştığı gibi, büyük güçlerin bölgesel ve nihai olarak küresel hegemonya için sürekli bir mücadele içerisinde olduğunu kanıtlamıştır. Çalışmada 21.yüzyıldan günümüze kadar Çin-ABD ilişkileri Saldırgan Realizm perspektifinden değerlendirilmiştir. Bu çalışma, ABD’nin dış politikasındaki öncelikli hedefinin Çin’i frenlemek olduğu varsayımından hareket etmektedir. Bu anlamda çalışmada ABD ve Çin arasındaki güvenlik rekabetinin sıcak savaşa dönüşme ihtimali, hangi parametrelerle ABD ve Çin arasındaki sıcak çatışma ihtimalinin açıklanabileceği ve ABD ve Çin arasındaki sınırlı bir savaşın nükleer bir savaşa yol açma olasılığı Saldırgan Realizm perspektifinden değerlendirilmiştir.