{"title":"参与式公民、解放、精英对民主的理解:阿伦特的《民主论","authors":"Seda Çalişir","doi":"10.36484/liberal.1339495","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Bu çalışma, Hannah Arendt’in eserlerinde doğrudan yer almayan demokrasi kavramının anlamının ortaya çıkarılmasına ve sınırlarının çizilmesine odaklanmaktadır. Bu amaçla, modern dünyanın dinamikleri ile Arendt’in demokrasisi olarak isimlendirilen kavramın benzeştiği ve çatıştığı alanlar ile içinde yer alabilecek aktörlerin rolleri de tartışılmaktadır. Yurttaşların itaat eden varlıklar haline geldiği, sorgulama ve bireyliğini ortaya koyma yetisini harekete geçirmesine ket vurduğu, insani çoğulluğun zedelendiği durumlar, düşünce ve eylem dünyasının kopukluğunun zirve yaptığı noktalardır. Arendt’in tasvirinde, düşünceden kopuk bir egemenlik anlayışı, temsili demokrasinin sınırlarını en başından belirler. Bu durumda, özgürlük, egemenlik tanımına yakın ya da eşdeğer kabul edildiğinden, yurttaşların ortak iyiye ulaşma beklentisi eksik kalmaktadır. Bir başka deyişle, toplumsal sözleşmenin belirli çıkarlar karşılığında rıza yoluyla devredilmesi ortak iyinin garantisi olmadığı gibi, bireyler ‘çoğulluğun ikilemi’nde sıkışıp kalmaktadır. Bu ikilemden kurtulmanın çaresi Arendt’e göre, bir uyanış ve yeniden doğuş gibi hayal ettiği sorumlulukla hareket eden etkin yurttaşların kamusal alanda eyleme geçmesidir. Politik sorumluluğu taşıyanlar etkin yurttaşlar olacaktır. Bir başka deyişle Arendt’in demokrasisi, varoluşsal sorumlu yurttaş olabilmenin yollarını keşfetmek isteyenler için bir kılavuz önermesidir. Bu önermenin kısıtları incelendiğinde, ortaya elit bir demokrasi anlayışının çıktığı sonucuna varılmaktadır.","PeriodicalId":163357,"journal":{"name":"Liberal Düşünce Dergisi","volume":"188 ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2024-02-10","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":"{\"title\":\"Engaged citizenship, liberation, an elite understanding of democracy: Arendt’s Democracy\",\"authors\":\"Seda Çalişir\",\"doi\":\"10.36484/liberal.1339495\",\"DOIUrl\":null,\"url\":null,\"abstract\":\"Bu çalışma, Hannah Arendt’in eserlerinde doğrudan yer almayan demokrasi kavramının anlamının ortaya çıkarılmasına ve sınırlarının çizilmesine odaklanmaktadır. Bu amaçla, modern dünyanın dinamikleri ile Arendt’in demokrasisi olarak isimlendirilen kavramın benzeştiği ve çatıştığı alanlar ile içinde yer alabilecek aktörlerin rolleri de tartışılmaktadır. Yurttaşların itaat eden varlıklar haline geldiği, sorgulama ve bireyliğini ortaya koyma yetisini harekete geçirmesine ket vurduğu, insani çoğulluğun zedelendiği durumlar, düşünce ve eylem dünyasının kopukluğunun zirve yaptığı noktalardır. Arendt’in tasvirinde, düşünceden kopuk bir egemenlik anlayışı, temsili demokrasinin sınırlarını en başından belirler. Bu durumda, özgürlük, egemenlik tanımına yakın ya da eşdeğer kabul edildiğinden, yurttaşların ortak iyiye ulaşma beklentisi eksik kalmaktadır. Bir başka deyişle, toplumsal sözleşmenin belirli çıkarlar karşılığında rıza yoluyla devredilmesi ortak iyinin garantisi olmadığı gibi, bireyler ‘çoğulluğun ikilemi’nde sıkışıp kalmaktadır. Bu ikilemden kurtulmanın çaresi Arendt’e göre, bir uyanış ve yeniden doğuş gibi hayal ettiği sorumlulukla hareket eden etkin yurttaşların kamusal alanda eyleme geçmesidir. Politik sorumluluğu taşıyanlar etkin yurttaşlar olacaktır. Bir başka deyişle Arendt’in demokrasisi, varoluşsal sorumlu yurttaş olabilmenin yollarını keşfetmek isteyenler için bir kılavuz önermesidir. Bu önermenin kısıtları incelendiğinde, ortaya elit bir demokrasi anlayışının çıktığı sonucuna varılmaktadır.\",\"PeriodicalId\":163357,\"journal\":{\"name\":\"Liberal Düşünce Dergisi\",\"volume\":\"188 \",\"pages\":\"\"},\"PeriodicalIF\":0.0000,\"publicationDate\":\"2024-02-10\",\"publicationTypes\":\"Journal Article\",\"fieldsOfStudy\":null,\"isOpenAccess\":false,\"openAccessPdf\":\"\",\"citationCount\":\"0\",\"resultStr\":null,\"platform\":\"Semanticscholar\",\"paperid\":null,\"PeriodicalName\":\"Liberal Düşünce Dergisi\",\"FirstCategoryId\":\"1085\",\"ListUrlMain\":\"https://doi.org/10.36484/liberal.1339495\",\"RegionNum\":0,\"RegionCategory\":null,\"ArticlePicture\":[],\"TitleCN\":null,\"AbstractTextCN\":null,\"PMCID\":null,\"EPubDate\":\"\",\"PubModel\":\"\",\"JCR\":\"\",\"JCRName\":\"\",\"Score\":null,\"Total\":0}","platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Liberal Düşünce Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.36484/liberal.1339495","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
Engaged citizenship, liberation, an elite understanding of democracy: Arendt’s Democracy
Bu çalışma, Hannah Arendt’in eserlerinde doğrudan yer almayan demokrasi kavramının anlamının ortaya çıkarılmasına ve sınırlarının çizilmesine odaklanmaktadır. Bu amaçla, modern dünyanın dinamikleri ile Arendt’in demokrasisi olarak isimlendirilen kavramın benzeştiği ve çatıştığı alanlar ile içinde yer alabilecek aktörlerin rolleri de tartışılmaktadır. Yurttaşların itaat eden varlıklar haline geldiği, sorgulama ve bireyliğini ortaya koyma yetisini harekete geçirmesine ket vurduğu, insani çoğulluğun zedelendiği durumlar, düşünce ve eylem dünyasının kopukluğunun zirve yaptığı noktalardır. Arendt’in tasvirinde, düşünceden kopuk bir egemenlik anlayışı, temsili demokrasinin sınırlarını en başından belirler. Bu durumda, özgürlük, egemenlik tanımına yakın ya da eşdeğer kabul edildiğinden, yurttaşların ortak iyiye ulaşma beklentisi eksik kalmaktadır. Bir başka deyişle, toplumsal sözleşmenin belirli çıkarlar karşılığında rıza yoluyla devredilmesi ortak iyinin garantisi olmadığı gibi, bireyler ‘çoğulluğun ikilemi’nde sıkışıp kalmaktadır. Bu ikilemden kurtulmanın çaresi Arendt’e göre, bir uyanış ve yeniden doğuş gibi hayal ettiği sorumlulukla hareket eden etkin yurttaşların kamusal alanda eyleme geçmesidir. Politik sorumluluğu taşıyanlar etkin yurttaşlar olacaktır. Bir başka deyişle Arendt’in demokrasisi, varoluşsal sorumlu yurttaş olabilmenin yollarını keşfetmek isteyenler için bir kılavuz önermesidir. Bu önermenin kısıtları incelendiğinde, ortaya elit bir demokrasi anlayışının çıktığı sonucuna varılmaktadır.