{"title":"儿童文学中的爱情主题:分析彼得-海特林的小说《本杰明爱安娜》中的爱情话语","authors":"Nurel Cengi̇z","doi":"10.29000/rumelide.1451495","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Çocuklar için yazılan eserlerin geçmişten günümüze yetişkinlerin bakış açılarından hareketle didaktik bir söylemle yazılması, bu eserlerinin gerçekten çocuğun beklentisini ne ölçüde karşıladığı sorusunu beraberinde getirmektedir. Neyin yazılacağına, basılacağına, çevrileceğine ve hatta satın alınacağına yetişkinler karar vermiştir. 1970’li yıllarda Almanya’da çocuk yazınında sınırlar aşılmış; aşk, ebeveynlerin boşanması, çeşitli bağımlılıklar gibi daha önce çocuk yazınında yer almayan konular işlenmeye başlanmıştır. Peter Härtling’in romanı Ben liebt Anna 1979 yılında yazılmış ve büyük beğeni toplamıştır. Roman, 1980 yılında Zürih Çocuk Kitabı Ödülü’nü kazanmış ve 1991 yılında Necdet Neydim tarafından Türkçeye çevrilmiştir. Tabu bir konuyu ele alması açısından erek metindeki çeviri stratejisi önem arz etmektedir. Kültürlerarası iletişimi sağlayan bir olgu olan çeviri, sansür söz konusu olduğunda bu aktarıma ket vurabilmektedir. Sansürün nedenleri siyasi, kültürel veya ideolojik olabilir. Erek kültürde tabu sayılan müstehcen veya erotik sahnelerin sansürlenmesi de olasıdır. Bu bağlamda edebi dizgeyi kabul görmüş toplumsal normların dışına çıkmaması için kontrol eden ikili bir etmen bulunmaktadır. Bunlar çevirmen, eleştirmen ve araştırmacıların yer aldığı birinci grup ile dizgeyi dışarıdan kontrol eden medya, eğitim kurumları, siyasi partiler ve yayınevleri gibi patronaj olarak bilinen güç odaklarıdır. Çocuk yazınında farklı bir kültürel bağlama sahip erek kitle için kültürel uyarlama yapmak gerekebilir. Ancak tüm kültürel bağlamın uyarlanması, çocuğun kültürlerarası kaynaşma fırsatı yakalamasını engelleyebilir. İncelenen romanın çevirisinin yukarıda bahsedilen manipülasyon ve sansürden uzak olması ve erek kitle için herhangi bir uyarlamaya maruz kalmaması, ülkemizdeki çeviri çocuk yazını için alışılmamış bir durumdur. Bu çalışmada erek metindeki aşk söylemi Alvstad’ın çocuk yazını çevirisinde altını çizdiği kültürel uyarlama ve ideolojik manipülasyon özelinde incelenmiştir.","PeriodicalId":496790,"journal":{"name":"RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi","volume":"12 5","pages":""},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2024-03-12","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":"{\"title\":\"Çocuk Yazınında Aşk Teması: Peter Härtling’in “Benjamin Anna’yı Seviyor” Romanındaki Aşk Söyleminin İncelenmesi\",\"authors\":\"Nurel Cengi̇z\",\"doi\":\"10.29000/rumelide.1451495\",\"DOIUrl\":null,\"url\":null,\"abstract\":\"Çocuklar için yazılan eserlerin geçmişten günümüze yetişkinlerin bakış açılarından hareketle didaktik bir söylemle yazılması, bu eserlerinin gerçekten çocuğun beklentisini ne ölçüde karşıladığı sorusunu beraberinde getirmektedir. Neyin yazılacağına, basılacağına, çevrileceğine ve hatta satın alınacağına yetişkinler karar vermiştir. 1970’li yıllarda Almanya’da çocuk yazınında sınırlar aşılmış; aşk, ebeveynlerin boşanması, çeşitli bağımlılıklar gibi daha önce çocuk yazınında yer almayan konular işlenmeye başlanmıştır. Peter Härtling’in romanı Ben liebt Anna 1979 yılında yazılmış ve büyük beğeni toplamıştır. Roman, 1980 yılında Zürih Çocuk Kitabı Ödülü’nü kazanmış ve 1991 yılında Necdet Neydim tarafından Türkçeye çevrilmiştir. Tabu bir konuyu ele alması açısından erek metindeki çeviri stratejisi önem arz etmektedir. Kültürlerarası iletişimi sağlayan bir olgu olan çeviri, sansür söz konusu olduğunda bu aktarıma ket vurabilmektedir. Sansürün nedenleri siyasi, kültürel veya ideolojik olabilir. Erek kültürde tabu sayılan müstehcen veya erotik sahnelerin sansürlenmesi de olasıdır. Bu bağlamda edebi dizgeyi kabul görmüş toplumsal normların dışına çıkmaması için kontrol eden ikili bir etmen bulunmaktadır. Bunlar çevirmen, eleştirmen ve araştırmacıların yer aldığı birinci grup ile dizgeyi dışarıdan kontrol eden medya, eğitim kurumları, siyasi partiler ve yayınevleri gibi patronaj olarak bilinen güç odaklarıdır. Çocuk yazınında farklı bir kültürel bağlama sahip erek kitle için kültürel uyarlama yapmak gerekebilir. Ancak tüm kültürel bağlamın uyarlanması, çocuğun kültürlerarası kaynaşma fırsatı yakalamasını engelleyebilir. İncelenen romanın çevirisinin yukarıda bahsedilen manipülasyon ve sansürden uzak olması ve erek kitle için herhangi bir uyarlamaya maruz kalmaması, ülkemizdeki çeviri çocuk yazını için alışılmamış bir durumdur. Bu çalışmada erek metindeki aşk söylemi Alvstad’ın çocuk yazını çevirisinde altını çizdiği kültürel uyarlama ve ideolojik manipülasyon özelinde incelenmiştir.\",\"PeriodicalId\":496790,\"journal\":{\"name\":\"RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi\",\"volume\":\"12 5\",\"pages\":\"\"},\"PeriodicalIF\":0.0000,\"publicationDate\":\"2024-03-12\",\"publicationTypes\":\"Journal Article\",\"fieldsOfStudy\":null,\"isOpenAccess\":false,\"openAccessPdf\":\"\",\"citationCount\":\"0\",\"resultStr\":null,\"platform\":\"Semanticscholar\",\"paperid\":null,\"PeriodicalName\":\"RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi\",\"FirstCategoryId\":\"0\",\"ListUrlMain\":\"https://doi.org/10.29000/rumelide.1451495\",\"RegionNum\":0,\"RegionCategory\":null,\"ArticlePicture\":[],\"TitleCN\":null,\"AbstractTextCN\":null,\"PMCID\":null,\"EPubDate\":\"\",\"PubModel\":\"\",\"JCR\":\"\",\"JCRName\":\"\",\"Score\":null,\"Total\":0}","platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi","FirstCategoryId":"0","ListUrlMain":"https://doi.org/10.29000/rumelide.1451495","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
Çocuk Yazınında Aşk Teması: Peter Härtling’in “Benjamin Anna’yı Seviyor” Romanındaki Aşk Söyleminin İncelenmesi
Çocuklar için yazılan eserlerin geçmişten günümüze yetişkinlerin bakış açılarından hareketle didaktik bir söylemle yazılması, bu eserlerinin gerçekten çocuğun beklentisini ne ölçüde karşıladığı sorusunu beraberinde getirmektedir. Neyin yazılacağına, basılacağına, çevrileceğine ve hatta satın alınacağına yetişkinler karar vermiştir. 1970’li yıllarda Almanya’da çocuk yazınında sınırlar aşılmış; aşk, ebeveynlerin boşanması, çeşitli bağımlılıklar gibi daha önce çocuk yazınında yer almayan konular işlenmeye başlanmıştır. Peter Härtling’in romanı Ben liebt Anna 1979 yılında yazılmış ve büyük beğeni toplamıştır. Roman, 1980 yılında Zürih Çocuk Kitabı Ödülü’nü kazanmış ve 1991 yılında Necdet Neydim tarafından Türkçeye çevrilmiştir. Tabu bir konuyu ele alması açısından erek metindeki çeviri stratejisi önem arz etmektedir. Kültürlerarası iletişimi sağlayan bir olgu olan çeviri, sansür söz konusu olduğunda bu aktarıma ket vurabilmektedir. Sansürün nedenleri siyasi, kültürel veya ideolojik olabilir. Erek kültürde tabu sayılan müstehcen veya erotik sahnelerin sansürlenmesi de olasıdır. Bu bağlamda edebi dizgeyi kabul görmüş toplumsal normların dışına çıkmaması için kontrol eden ikili bir etmen bulunmaktadır. Bunlar çevirmen, eleştirmen ve araştırmacıların yer aldığı birinci grup ile dizgeyi dışarıdan kontrol eden medya, eğitim kurumları, siyasi partiler ve yayınevleri gibi patronaj olarak bilinen güç odaklarıdır. Çocuk yazınında farklı bir kültürel bağlama sahip erek kitle için kültürel uyarlama yapmak gerekebilir. Ancak tüm kültürel bağlamın uyarlanması, çocuğun kültürlerarası kaynaşma fırsatı yakalamasını engelleyebilir. İncelenen romanın çevirisinin yukarıda bahsedilen manipülasyon ve sansürden uzak olması ve erek kitle için herhangi bir uyarlamaya maruz kalmaması, ülkemizdeki çeviri çocuk yazını için alışılmamış bir durumdur. Bu çalışmada erek metindeki aşk söylemi Alvstad’ın çocuk yazını çevirisinde altını çizdiği kültürel uyarlama ve ideolojik manipülasyon özelinde incelenmiştir.