{"title":"论书写在纸上的符文文本的符号系统","authors":"Fikret Yildirim","doi":"10.29000/rumelide.1454377","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Eski Türk runik yazısı 1893 yılında Vilhelm Thomsen tarafından çözümlenmiş ve bu çözümleme sonucunda Türk dili tarihinin “Eski Türkçe” dönemine ait runik harfli yazının kapısı araştırmacılara açılmıştır. Aslında runik harfli yazıtlar üzerine çalışmalar 1893 yılından önceye gider. Bu çalışmalardan Finlandiya Arkeoloji Cemiyetinin 1889 yılındaki yayınında (Inscriptions de l’Iénissei...) otuz iki Yenisey yazıtı runik harflerle bilim dünyasına sunulur. Bu yayında ayrıca ele alınan yazıtlardaki runik işaretler de alfabe tablosu halinde verilir. Bugüne kadar kimi araştırmacılar yaptıkları çalışmalarda runik yazıtların yanı sıra runik yazmalarda geçen işaretleri de alfabe tabloları ile göstermişlerdir. Fakat runik yazmalar söz konusu olduğunda bu runik alfabe tablolarının yetersiz olduğu göze çarpmaktadır. Bunun başlıca nedeni elbette bu yayınlarda bugün mevcut olan 46 katalog numaralı runik yazmanın hepsinin değerlendirilememiş olmasıdır. Bu yazımızda mevcut tüm runik yazmalar göz önüne alınmış ve runik yazmalardaki işaretler bütünlüklü olarak ortaya konmuştur. Böylece, bu işaretlerin hem paleografik hem de fonetik açıdan incelenmesi de mümkün hale gelmiştir. Runik yazmalarda bulunan kimi runik harfler yazıtlarda görülmemektedir. Bu harflerin bir kısmında diyakritik işareti olarak nokta (ya da kısa çizgi) bulunmaktadır. Diyakritikli harfler yabancı sözcüklerin yanı sıra Türkçe sözcüklerin yazımında da kullanılmıştır. Mevcut runik yazmaların çoğunda kılavuz satır çizgisine rastlanmasa da bu yazmalarda yazının nizami yazıldığı görülür. Kimi runik yazmalardaki yazı ise özensiz ve acemicedir. Satır çizgisi bulunan yazmalarda runik yazının satır çizgisine üstten bitiştirilerek yazıldığı görülmektedir.","PeriodicalId":496790,"journal":{"name":"RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi","volume":"114 11","pages":""},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2024-03-20","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":"{\"title\":\"Kâğıda Yazılı Runik Harfli Metinlerin İşaret Sistemi Üzerine\",\"authors\":\"Fikret Yildirim\",\"doi\":\"10.29000/rumelide.1454377\",\"DOIUrl\":null,\"url\":null,\"abstract\":\"Eski Türk runik yazısı 1893 yılında Vilhelm Thomsen tarafından çözümlenmiş ve bu çözümleme sonucunda Türk dili tarihinin “Eski Türkçe” dönemine ait runik harfli yazının kapısı araştırmacılara açılmıştır. Aslında runik harfli yazıtlar üzerine çalışmalar 1893 yılından önceye gider. Bu çalışmalardan Finlandiya Arkeoloji Cemiyetinin 1889 yılındaki yayınında (Inscriptions de l’Iénissei...) otuz iki Yenisey yazıtı runik harflerle bilim dünyasına sunulur. Bu yayında ayrıca ele alınan yazıtlardaki runik işaretler de alfabe tablosu halinde verilir. Bugüne kadar kimi araştırmacılar yaptıkları çalışmalarda runik yazıtların yanı sıra runik yazmalarda geçen işaretleri de alfabe tabloları ile göstermişlerdir. Fakat runik yazmalar söz konusu olduğunda bu runik alfabe tablolarının yetersiz olduğu göze çarpmaktadır. Bunun başlıca nedeni elbette bu yayınlarda bugün mevcut olan 46 katalog numaralı runik yazmanın hepsinin değerlendirilememiş olmasıdır. Bu yazımızda mevcut tüm runik yazmalar göz önüne alınmış ve runik yazmalardaki işaretler bütünlüklü olarak ortaya konmuştur. Böylece, bu işaretlerin hem paleografik hem de fonetik açıdan incelenmesi de mümkün hale gelmiştir. Runik yazmalarda bulunan kimi runik harfler yazıtlarda görülmemektedir. Bu harflerin bir kısmında diyakritik işareti olarak nokta (ya da kısa çizgi) bulunmaktadır. Diyakritikli harfler yabancı sözcüklerin yanı sıra Türkçe sözcüklerin yazımında da kullanılmıştır. Mevcut runik yazmaların çoğunda kılavuz satır çizgisine rastlanmasa da bu yazmalarda yazının nizami yazıldığı görülür. Kimi runik yazmalardaki yazı ise özensiz ve acemicedir. Satır çizgisi bulunan yazmalarda runik yazının satır çizgisine üstten bitiştirilerek yazıldığı görülmektedir.\",\"PeriodicalId\":496790,\"journal\":{\"name\":\"RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi\",\"volume\":\"114 11\",\"pages\":\"\"},\"PeriodicalIF\":0.0000,\"publicationDate\":\"2024-03-20\",\"publicationTypes\":\"Journal Article\",\"fieldsOfStudy\":null,\"isOpenAccess\":false,\"openAccessPdf\":\"\",\"citationCount\":\"0\",\"resultStr\":null,\"platform\":\"Semanticscholar\",\"paperid\":null,\"PeriodicalName\":\"RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi\",\"FirstCategoryId\":\"0\",\"ListUrlMain\":\"https://doi.org/10.29000/rumelide.1454377\",\"RegionNum\":0,\"RegionCategory\":null,\"ArticlePicture\":[],\"TitleCN\":null,\"AbstractTextCN\":null,\"PMCID\":null,\"EPubDate\":\"\",\"PubModel\":\"\",\"JCR\":\"\",\"JCRName\":\"\",\"Score\":null,\"Total\":0}","platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi","FirstCategoryId":"0","ListUrlMain":"https://doi.org/10.29000/rumelide.1454377","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
Kâğıda Yazılı Runik Harfli Metinlerin İşaret Sistemi Üzerine
Eski Türk runik yazısı 1893 yılında Vilhelm Thomsen tarafından çözümlenmiş ve bu çözümleme sonucunda Türk dili tarihinin “Eski Türkçe” dönemine ait runik harfli yazının kapısı araştırmacılara açılmıştır. Aslında runik harfli yazıtlar üzerine çalışmalar 1893 yılından önceye gider. Bu çalışmalardan Finlandiya Arkeoloji Cemiyetinin 1889 yılındaki yayınında (Inscriptions de l’Iénissei...) otuz iki Yenisey yazıtı runik harflerle bilim dünyasına sunulur. Bu yayında ayrıca ele alınan yazıtlardaki runik işaretler de alfabe tablosu halinde verilir. Bugüne kadar kimi araştırmacılar yaptıkları çalışmalarda runik yazıtların yanı sıra runik yazmalarda geçen işaretleri de alfabe tabloları ile göstermişlerdir. Fakat runik yazmalar söz konusu olduğunda bu runik alfabe tablolarının yetersiz olduğu göze çarpmaktadır. Bunun başlıca nedeni elbette bu yayınlarda bugün mevcut olan 46 katalog numaralı runik yazmanın hepsinin değerlendirilememiş olmasıdır. Bu yazımızda mevcut tüm runik yazmalar göz önüne alınmış ve runik yazmalardaki işaretler bütünlüklü olarak ortaya konmuştur. Böylece, bu işaretlerin hem paleografik hem de fonetik açıdan incelenmesi de mümkün hale gelmiştir. Runik yazmalarda bulunan kimi runik harfler yazıtlarda görülmemektedir. Bu harflerin bir kısmında diyakritik işareti olarak nokta (ya da kısa çizgi) bulunmaktadır. Diyakritikli harfler yabancı sözcüklerin yanı sıra Türkçe sözcüklerin yazımında da kullanılmıştır. Mevcut runik yazmaların çoğunda kılavuz satır çizgisine rastlanmasa da bu yazmalarda yazının nizami yazıldığı görülür. Kimi runik yazmalardaki yazı ise özensiz ve acemicedir. Satır çizgisi bulunan yazmalarda runik yazının satır çizgisine üstten bitiştirilerek yazıldığı görülmektedir.