{"title":"中国早期的奴隶制与社会不平等:以商朝为例","authors":"İlknur Sertdemir","doi":"10.59114/dasad.1383318","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Antik dönem Çin tarihinin üç büyük hükümranlığı, milattan önce yaklaşık olarak on dokuz asrı kapsayan Xia (MÖ 2070-1600), Shang (MÖ 1600-1046) ve Zhou (MÖ 1046-256) hanedanlarına aittir. İlkellikten uygarlığa geçiş sürecini yazının icadıyla temsil eden Shang’lar; kültürel gelişmelere ev sahipliği yapmalarına rağmen batıl itikatlara dalan, fal ve büyüden medet uman hanedan mensuplarının bireysel çıkarları doğrultusunda sosyal bir gerçeklik olan toplumsal tabakalaşmaya maruz kalır. Bu tabakalaşma neticesinde, soylu kesime iltimas geçerek tebaayı basamaklara ayıran sınıfsal bölünme ve hiyerarşik örgütlenmenin ilk örnekleri vuku bulur. Shang dönemi, bir yandan ilk resmi hanedanlığı kuran Xia’larca başlatılan atalar kültü geleneğini sürdüren; fakat diğer yandan, tahta geçen hükümdarların kendilerini ilahi bir kudretle eş tutmalarına bağlı olarak halkı statüsel açıdan aşağılayan bir süreci işaret etmektedir. Xia döneminde saygı mefhumu adı altında gerçekleşen ritüellerin Shang hükümdarları tarafından yalnızca kendilerine mal edilmesi, ata ruhun göğe aidiyeti inanışını bambaşka bir boyuta taşır. Böylece asil kana mensup olmayanların hanedanlığın önünde itaate zorlanarak köleleştirildiği, ihmal edilmemesi gereken bir hususu da gözler önüne sermektedir. Soylu kesimin dışında kalan tebaayı görevine, konumuna, mesleğine ve rütbesine göre ayıran Shang hükümdarları, hanedanlığın hizmetindeki köleleri de belirledikleri ceza, kural ve yaptırımlar üzerinden sınıflandırmaktadır. Bu hakikate rağmen Çinli araştırmacılar arasında cereyan eden görüş ayrılıklarının temelinde, Çin’de köleliğin var olup olmadığı ikilemi yatmaktadır. Ancak, antik çağa tarihlenen klasik metinler üzerinden detaylı bir inceleme yapıldığında Shang döneminde kölelik müessesinin yaygınlaştığı ve hükümdarların acımasız yönetim politikası yüzünden hanedanlığın yıkıldığı çözümlenebilmektedir. Bu çalışmada, Çin bürokrasine yön veren sınıfsal bölünme ve hiyerarşik örgütlenme ele alınarak özel mülkiyet düşüncesinden hareketle eski Çin toplumunda köleliğin deneyimlendiği savlanacaktır.","PeriodicalId":482739,"journal":{"name":"Doğu Asya Araştırmaları Dergisi","volume":"9 39","pages":""},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2024-01-03","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":"{\"title\":\"Slavery and Social Inequality in Early China: An Example of the Shang Dynasty\",\"authors\":\"İlknur Sertdemir\",\"doi\":\"10.59114/dasad.1383318\",\"DOIUrl\":null,\"url\":null,\"abstract\":\"Antik dönem Çin tarihinin üç büyük hükümranlığı, milattan önce yaklaşık olarak on dokuz asrı kapsayan Xia (MÖ 2070-1600), Shang (MÖ 1600-1046) ve Zhou (MÖ 1046-256) hanedanlarına aittir. İlkellikten uygarlığa geçiş sürecini yazının icadıyla temsil eden Shang’lar; kültürel gelişmelere ev sahipliği yapmalarına rağmen batıl itikatlara dalan, fal ve büyüden medet uman hanedan mensuplarının bireysel çıkarları doğrultusunda sosyal bir gerçeklik olan toplumsal tabakalaşmaya maruz kalır. Bu tabakalaşma neticesinde, soylu kesime iltimas geçerek tebaayı basamaklara ayıran sınıfsal bölünme ve hiyerarşik örgütlenmenin ilk örnekleri vuku bulur. Shang dönemi, bir yandan ilk resmi hanedanlığı kuran Xia’larca başlatılan atalar kültü geleneğini sürdüren; fakat diğer yandan, tahta geçen hükümdarların kendilerini ilahi bir kudretle eş tutmalarına bağlı olarak halkı statüsel açıdan aşağılayan bir süreci işaret etmektedir. Xia döneminde saygı mefhumu adı altında gerçekleşen ritüellerin Shang hükümdarları tarafından yalnızca kendilerine mal edilmesi, ata ruhun göğe aidiyeti inanışını bambaşka bir boyuta taşır. Böylece asil kana mensup olmayanların hanedanlığın önünde itaate zorlanarak köleleştirildiği, ihmal edilmemesi gereken bir hususu da gözler önüne sermektedir. Soylu kesimin dışında kalan tebaayı görevine, konumuna, mesleğine ve rütbesine göre ayıran Shang hükümdarları, hanedanlığın hizmetindeki köleleri de belirledikleri ceza, kural ve yaptırımlar üzerinden sınıflandırmaktadır. Bu hakikate rağmen Çinli araştırmacılar arasında cereyan eden görüş ayrılıklarının temelinde, Çin’de köleliğin var olup olmadığı ikilemi yatmaktadır. Ancak, antik çağa tarihlenen klasik metinler üzerinden detaylı bir inceleme yapıldığında Shang döneminde kölelik müessesinin yaygınlaştığı ve hükümdarların acımasız yönetim politikası yüzünden hanedanlığın yıkıldığı çözümlenebilmektedir. Bu çalışmada, Çin bürokrasine yön veren sınıfsal bölünme ve hiyerarşik örgütlenme ele alınarak özel mülkiyet düşüncesinden hareketle eski Çin toplumunda köleliğin deneyimlendiği savlanacaktır.\",\"PeriodicalId\":482739,\"journal\":{\"name\":\"Doğu Asya Araştırmaları Dergisi\",\"volume\":\"9 39\",\"pages\":\"\"},\"PeriodicalIF\":0.0000,\"publicationDate\":\"2024-01-03\",\"publicationTypes\":\"Journal Article\",\"fieldsOfStudy\":null,\"isOpenAccess\":false,\"openAccessPdf\":\"\",\"citationCount\":\"0\",\"resultStr\":null,\"platform\":\"Semanticscholar\",\"paperid\":null,\"PeriodicalName\":\"Doğu Asya Araştırmaları Dergisi\",\"FirstCategoryId\":\"0\",\"ListUrlMain\":\"https://doi.org/10.59114/dasad.1383318\",\"RegionNum\":0,\"RegionCategory\":null,\"ArticlePicture\":[],\"TitleCN\":null,\"AbstractTextCN\":null,\"PMCID\":null,\"EPubDate\":\"\",\"PubModel\":\"\",\"JCR\":\"\",\"JCRName\":\"\",\"Score\":null,\"Total\":0}","platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Doğu Asya Araştırmaları Dergisi","FirstCategoryId":"0","ListUrlMain":"https://doi.org/10.59114/dasad.1383318","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
Slavery and Social Inequality in Early China: An Example of the Shang Dynasty
Antik dönem Çin tarihinin üç büyük hükümranlığı, milattan önce yaklaşık olarak on dokuz asrı kapsayan Xia (MÖ 2070-1600), Shang (MÖ 1600-1046) ve Zhou (MÖ 1046-256) hanedanlarına aittir. İlkellikten uygarlığa geçiş sürecini yazının icadıyla temsil eden Shang’lar; kültürel gelişmelere ev sahipliği yapmalarına rağmen batıl itikatlara dalan, fal ve büyüden medet uman hanedan mensuplarının bireysel çıkarları doğrultusunda sosyal bir gerçeklik olan toplumsal tabakalaşmaya maruz kalır. Bu tabakalaşma neticesinde, soylu kesime iltimas geçerek tebaayı basamaklara ayıran sınıfsal bölünme ve hiyerarşik örgütlenmenin ilk örnekleri vuku bulur. Shang dönemi, bir yandan ilk resmi hanedanlığı kuran Xia’larca başlatılan atalar kültü geleneğini sürdüren; fakat diğer yandan, tahta geçen hükümdarların kendilerini ilahi bir kudretle eş tutmalarına bağlı olarak halkı statüsel açıdan aşağılayan bir süreci işaret etmektedir. Xia döneminde saygı mefhumu adı altında gerçekleşen ritüellerin Shang hükümdarları tarafından yalnızca kendilerine mal edilmesi, ata ruhun göğe aidiyeti inanışını bambaşka bir boyuta taşır. Böylece asil kana mensup olmayanların hanedanlığın önünde itaate zorlanarak köleleştirildiği, ihmal edilmemesi gereken bir hususu da gözler önüne sermektedir. Soylu kesimin dışında kalan tebaayı görevine, konumuna, mesleğine ve rütbesine göre ayıran Shang hükümdarları, hanedanlığın hizmetindeki köleleri de belirledikleri ceza, kural ve yaptırımlar üzerinden sınıflandırmaktadır. Bu hakikate rağmen Çinli araştırmacılar arasında cereyan eden görüş ayrılıklarının temelinde, Çin’de köleliğin var olup olmadığı ikilemi yatmaktadır. Ancak, antik çağa tarihlenen klasik metinler üzerinden detaylı bir inceleme yapıldığında Shang döneminde kölelik müessesinin yaygınlaştığı ve hükümdarların acımasız yönetim politikası yüzünden hanedanlığın yıkıldığı çözümlenebilmektedir. Bu çalışmada, Çin bürokrasine yön veren sınıfsal bölünme ve hiyerarşik örgütlenme ele alınarak özel mülkiyet düşüncesinden hareketle eski Çin toplumunda köleliğin deneyimlendiği savlanacaktır.