{"title":"伊斯兰环境法中城市主义背景下环境保护实践中的绿地、国家公园、保护区和树林宣言","authors":"Muhammet Abdulmecit KARAASLAN","doi":"10.32711/tiad.1280692","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Günümüzde bütün uygar devletler tarafından bir takım kanun, kural ve yaptırımlar bağlamında özen ve titizlikle tahripten korunmak istenen çevrenin insanların istifadesine sunulabilmesini sağlayabilmek için “yeşil kuşak, sit alanı, milli park” uygulamasına tarihte ilk defa Mekke’de rastlanılmaktadır. Hz. İbrahim (a.s.) tarafından haram bölge ilân edilen Mekke’yi kuşatan belirli bir alan, Hz. Peygamber (s.a.s.)’den haramlık ve yasaklığını muhafaza etmiştir. Bu tarihî yasağa, vaktiyle Cahiliye Arapları dahi özenle uymuşlardır. Hz. Peygamber, Mekke'nin yanında Taif’in bazı bölgeleri olmak üzere Medine’nin de dört bir tarafını çevreleyen alanı; haram, dokunulmaz, koruluk ve sit alanı diye tabir edilebilecek anlamda yasak bölge ilan etmiştir. Bu haram bölgelerin ve ormanın ağacını kesmek, kuş ve yabani hayvanlarını avlamak, otunu yolmak gibi yeşilliğine zarar vermek gibi davranışlar yasaklanmıştır. Bu yasakları çiğneyenlerin malzemelerinin müsadere edilmesi gibi bazı maddi yaptırımlar da uygulanmıştır. İlk İslam şehri, kendisinden sonrakileri etkileyerek merkezde cami, etrafı yeşil sit alanı olmak üzere halkalar şeklinde tek merkezli bir yapıdadır. Hz. Peygamber, ortalama ekonomik durum, başkalarına karşı övünme, israf gibi kaygılardan dolayı en fazla iki katlı ev yapımına izin vermiştir. Bunun yanında Yahudilerden kalıp anıtsal değeri olan üç katlı taş evleri de övmüş onları Medine’nin süsü olarak isimlendirmiştir.","PeriodicalId":486865,"journal":{"name":"Türkiye ilahiyat araştırmaları dergisi","volume":"160 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2023-09-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":"{\"title\":\"Declaration of Green Areas, National Parks, Protected Areas and Groves from Environmental Protection Practices in the Context of Urbanism in Islamic Environmental Law\",\"authors\":\"Muhammet Abdulmecit KARAASLAN\",\"doi\":\"10.32711/tiad.1280692\",\"DOIUrl\":null,\"url\":null,\"abstract\":\"Günümüzde bütün uygar devletler tarafından bir takım kanun, kural ve yaptırımlar bağlamında özen ve titizlikle tahripten korunmak istenen çevrenin insanların istifadesine sunulabilmesini sağlayabilmek için “yeşil kuşak, sit alanı, milli park” uygulamasına tarihte ilk defa Mekke’de rastlanılmaktadır. Hz. İbrahim (a.s.) tarafından haram bölge ilân edilen Mekke’yi kuşatan belirli bir alan, Hz. Peygamber (s.a.s.)’den haramlık ve yasaklığını muhafaza etmiştir. Bu tarihî yasağa, vaktiyle Cahiliye Arapları dahi özenle uymuşlardır. Hz. Peygamber, Mekke'nin yanında Taif’in bazı bölgeleri olmak üzere Medine’nin de dört bir tarafını çevreleyen alanı; haram, dokunulmaz, koruluk ve sit alanı diye tabir edilebilecek anlamda yasak bölge ilan etmiştir. Bu haram bölgelerin ve ormanın ağacını kesmek, kuş ve yabani hayvanlarını avlamak, otunu yolmak gibi yeşilliğine zarar vermek gibi davranışlar yasaklanmıştır. Bu yasakları çiğneyenlerin malzemelerinin müsadere edilmesi gibi bazı maddi yaptırımlar da uygulanmıştır. İlk İslam şehri, kendisinden sonrakileri etkileyerek merkezde cami, etrafı yeşil sit alanı olmak üzere halkalar şeklinde tek merkezli bir yapıdadır. Hz. Peygamber, ortalama ekonomik durum, başkalarına karşı övünme, israf gibi kaygılardan dolayı en fazla iki katlı ev yapımına izin vermiştir. Bunun yanında Yahudilerden kalıp anıtsal değeri olan üç katlı taş evleri de övmüş onları Medine’nin süsü olarak isimlendirmiştir.\",\"PeriodicalId\":486865,\"journal\":{\"name\":\"Türkiye ilahiyat araştırmaları dergisi\",\"volume\":\"160 1\",\"pages\":\"0\"},\"PeriodicalIF\":0.0000,\"publicationDate\":\"2023-09-30\",\"publicationTypes\":\"Journal Article\",\"fieldsOfStudy\":null,\"isOpenAccess\":false,\"openAccessPdf\":\"\",\"citationCount\":\"0\",\"resultStr\":null,\"platform\":\"Semanticscholar\",\"paperid\":null,\"PeriodicalName\":\"Türkiye ilahiyat araştırmaları dergisi\",\"FirstCategoryId\":\"1085\",\"ListUrlMain\":\"https://doi.org/10.32711/tiad.1280692\",\"RegionNum\":0,\"RegionCategory\":null,\"ArticlePicture\":[],\"TitleCN\":null,\"AbstractTextCN\":null,\"PMCID\":null,\"EPubDate\":\"\",\"PubModel\":\"\",\"JCR\":\"\",\"JCRName\":\"\",\"Score\":null,\"Total\":0}","platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Türkiye ilahiyat araştırmaları dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.32711/tiad.1280692","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
Declaration of Green Areas, National Parks, Protected Areas and Groves from Environmental Protection Practices in the Context of Urbanism in Islamic Environmental Law
Günümüzde bütün uygar devletler tarafından bir takım kanun, kural ve yaptırımlar bağlamında özen ve titizlikle tahripten korunmak istenen çevrenin insanların istifadesine sunulabilmesini sağlayabilmek için “yeşil kuşak, sit alanı, milli park” uygulamasına tarihte ilk defa Mekke’de rastlanılmaktadır. Hz. İbrahim (a.s.) tarafından haram bölge ilân edilen Mekke’yi kuşatan belirli bir alan, Hz. Peygamber (s.a.s.)’den haramlık ve yasaklığını muhafaza etmiştir. Bu tarihî yasağa, vaktiyle Cahiliye Arapları dahi özenle uymuşlardır. Hz. Peygamber, Mekke'nin yanında Taif’in bazı bölgeleri olmak üzere Medine’nin de dört bir tarafını çevreleyen alanı; haram, dokunulmaz, koruluk ve sit alanı diye tabir edilebilecek anlamda yasak bölge ilan etmiştir. Bu haram bölgelerin ve ormanın ağacını kesmek, kuş ve yabani hayvanlarını avlamak, otunu yolmak gibi yeşilliğine zarar vermek gibi davranışlar yasaklanmıştır. Bu yasakları çiğneyenlerin malzemelerinin müsadere edilmesi gibi bazı maddi yaptırımlar da uygulanmıştır. İlk İslam şehri, kendisinden sonrakileri etkileyerek merkezde cami, etrafı yeşil sit alanı olmak üzere halkalar şeklinde tek merkezli bir yapıdadır. Hz. Peygamber, ortalama ekonomik durum, başkalarına karşı övünme, israf gibi kaygılardan dolayı en fazla iki katlı ev yapımına izin vermiştir. Bunun yanında Yahudilerden kalıp anıtsal değeri olan üç katlı taş evleri de övmüş onları Medine’nin süsü olarak isimlendirmiştir.