{"title":"从中世纪到启蒙运动时期西方合法性理念的变化与转型","authors":"Fevzi YAHŞİ","doi":"10.25287/ohuiibf.1310291","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Ortaçağ döneminde kavimler göçü sonrası Roma imparatorluğunun, ikiye ayrılmasından sonra başlayan süreç siyaset, din, meşruiyet temelinde kök salmıştır. Bu dönemde Batı’da siyasal iktidarın kaynağı “Omnis potestas a Deo” yani “Bütün iktidarlar Tanrıdan gelir” ilkesinden hareketle oluşturulmuştur. Dönemin siyasal, ictimai yapısına bakıldığında feodal siyasal düzen ile de eklemlenerek meşruluğun din, devlet, toplumsal yapı ile bağlantı kurulmuştur. Batı’da Feodal siyasal düzen ve Kilise arasındaki ilişkiden dolayı giderek güçlenen Kilise örgütlenmesinden söz edilebilir. Batı’da aydınlanma ve modern devlete geçiş sürecinde ise siyaset, din ve meşruluk ilişkisi farklı bir değişim ve dönüşüm geçirmiştir. Rönesans ve reform süreciyle ortaya çıkan düşünce akımları neticesinde feodal aristokrasinin, dinsel ve ahiret düşüncesine karşın, bu dünyacı, kapitalist düşünceye dayalı bilimsel düşünce gelişmeye başlamıştır. Ortaçağ dönemi dine ve kiliseye dayalı feodal siyasal sistemde zamanla ekonomik ve toplumsal alanda üstünlük, burjuva denilen zümreye geçer. Burjuvazi ve ortaya çıkan yeni felsefe, “aydınlanma felsefesi” denilen süreci başlatmıştır. Sanayi devrimiyle bireyci, kapitalist, akla, bilgiye vurgu yapan aydınlanma düşüncesi, kilisenin otoritesine karşı çıkıp bunun yerine doğanın ve aklın otoritesini koymayı hedeflemiştir. Vahiy, otorite ve gelenek meşruiyeti zemininden, birey, bilgi ve akıl meşruiyet zeminine geçiş dönemin belirgin özelliği olmuştur. Bu makalede amaç Batı’da Ortaçağ’dan Aydınlanma sürecine modern devletin inşasında meşruiyet anlayışının geçirdiği değişim ve dönüşümü göstermektir.","PeriodicalId":471588,"journal":{"name":"Ömer Halisdemir Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi dergisi","volume":"6 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2023-08-07","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":"{\"title\":\"ORTAÇAĞ’DAN AYDINLANMA SÜRECİNE BATI’DA MEŞRUİYET DÜŞÜNCESİNİN DEĞİŞİM VE DÖNÜŞÜMÜ\",\"authors\":\"Fevzi YAHŞİ\",\"doi\":\"10.25287/ohuiibf.1310291\",\"DOIUrl\":null,\"url\":null,\"abstract\":\"Ortaçağ döneminde kavimler göçü sonrası Roma imparatorluğunun, ikiye ayrılmasından sonra başlayan süreç siyaset, din, meşruiyet temelinde kök salmıştır. Bu dönemde Batı’da siyasal iktidarın kaynağı “Omnis potestas a Deo” yani “Bütün iktidarlar Tanrıdan gelir” ilkesinden hareketle oluşturulmuştur. Dönemin siyasal, ictimai yapısına bakıldığında feodal siyasal düzen ile de eklemlenerek meşruluğun din, devlet, toplumsal yapı ile bağlantı kurulmuştur. Batı’da Feodal siyasal düzen ve Kilise arasındaki ilişkiden dolayı giderek güçlenen Kilise örgütlenmesinden söz edilebilir. Batı’da aydınlanma ve modern devlete geçiş sürecinde ise siyaset, din ve meşruluk ilişkisi farklı bir değişim ve dönüşüm geçirmiştir. Rönesans ve reform süreciyle ortaya çıkan düşünce akımları neticesinde feodal aristokrasinin, dinsel ve ahiret düşüncesine karşın, bu dünyacı, kapitalist düşünceye dayalı bilimsel düşünce gelişmeye başlamıştır. Ortaçağ dönemi dine ve kiliseye dayalı feodal siyasal sistemde zamanla ekonomik ve toplumsal alanda üstünlük, burjuva denilen zümreye geçer. Burjuvazi ve ortaya çıkan yeni felsefe, “aydınlanma felsefesi” denilen süreci başlatmıştır. Sanayi devrimiyle bireyci, kapitalist, akla, bilgiye vurgu yapan aydınlanma düşüncesi, kilisenin otoritesine karşı çıkıp bunun yerine doğanın ve aklın otoritesini koymayı hedeflemiştir. Vahiy, otorite ve gelenek meşruiyeti zemininden, birey, bilgi ve akıl meşruiyet zeminine geçiş dönemin belirgin özelliği olmuştur. Bu makalede amaç Batı’da Ortaçağ’dan Aydınlanma sürecine modern devletin inşasında meşruiyet anlayışının geçirdiği değişim ve dönüşümü göstermektir.\",\"PeriodicalId\":471588,\"journal\":{\"name\":\"Ömer Halisdemir Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi dergisi\",\"volume\":\"6 1\",\"pages\":\"0\"},\"PeriodicalIF\":0.0000,\"publicationDate\":\"2023-08-07\",\"publicationTypes\":\"Journal Article\",\"fieldsOfStudy\":null,\"isOpenAccess\":false,\"openAccessPdf\":\"\",\"citationCount\":\"0\",\"resultStr\":null,\"platform\":\"Semanticscholar\",\"paperid\":null,\"PeriodicalName\":\"Ömer Halisdemir Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi dergisi\",\"FirstCategoryId\":\"1085\",\"ListUrlMain\":\"https://doi.org/10.25287/ohuiibf.1310291\",\"RegionNum\":0,\"RegionCategory\":null,\"ArticlePicture\":[],\"TitleCN\":null,\"AbstractTextCN\":null,\"PMCID\":null,\"EPubDate\":\"\",\"PubModel\":\"\",\"JCR\":\"\",\"JCRName\":\"\",\"Score\":null,\"Total\":0}","platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Ömer Halisdemir Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.25287/ohuiibf.1310291","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
摘要
在中世纪时期,罗马帝国在部落迁徙后一分为二的过程开始了,并在政治、宗教和合法性的基础上生根发芽。在这一时期,西方政治权力的来源基于 "Omnis potestas a Deo "原则,即 "一切权力来自上帝"。从这一时期的政治和社会结构来看,封建政治秩序与合法性与宗教、国家和社会结构之间建立了联系。由于西方封建政治秩序与教会之间的关系,可以说教会组织越来越强大。在西方启蒙运动和向现代国家过渡的过程中,政治、宗教与合法性之间的关系发生了不同的变化和转变。由于文艺复兴和改革进程中出现的思潮,与封建贵族的宗教和来世思想形成鲜明对比的是,以这种世俗的、资本主义思想为基础的科学思想开始发展。在中世纪以宗教和教会为基础的封建政治体制中,经济和社会领域的优势逐渐转移到一个被称为资产阶级的群体手中。资产阶级和由此产生的新哲学开启了被称为 "启蒙哲学 "的进程。随着工业革命的到来,启蒙思想强调个人主义、资本主义、理性和知识,反对教会的权威,旨在用自然和理性的权威取而代之。从启示、权威和传统的合法性向个人、知识和理性的合法性过渡是这一时期的一个显著特点。本文旨在展示西方从中世纪到启蒙运动时期现代国家建设中对合法性理解的变化和转变。
ORTAÇAĞ’DAN AYDINLANMA SÜRECİNE BATI’DA MEŞRUİYET DÜŞÜNCESİNİN DEĞİŞİM VE DÖNÜŞÜMÜ
Ortaçağ döneminde kavimler göçü sonrası Roma imparatorluğunun, ikiye ayrılmasından sonra başlayan süreç siyaset, din, meşruiyet temelinde kök salmıştır. Bu dönemde Batı’da siyasal iktidarın kaynağı “Omnis potestas a Deo” yani “Bütün iktidarlar Tanrıdan gelir” ilkesinden hareketle oluşturulmuştur. Dönemin siyasal, ictimai yapısına bakıldığında feodal siyasal düzen ile de eklemlenerek meşruluğun din, devlet, toplumsal yapı ile bağlantı kurulmuştur. Batı’da Feodal siyasal düzen ve Kilise arasındaki ilişkiden dolayı giderek güçlenen Kilise örgütlenmesinden söz edilebilir. Batı’da aydınlanma ve modern devlete geçiş sürecinde ise siyaset, din ve meşruluk ilişkisi farklı bir değişim ve dönüşüm geçirmiştir. Rönesans ve reform süreciyle ortaya çıkan düşünce akımları neticesinde feodal aristokrasinin, dinsel ve ahiret düşüncesine karşın, bu dünyacı, kapitalist düşünceye dayalı bilimsel düşünce gelişmeye başlamıştır. Ortaçağ dönemi dine ve kiliseye dayalı feodal siyasal sistemde zamanla ekonomik ve toplumsal alanda üstünlük, burjuva denilen zümreye geçer. Burjuvazi ve ortaya çıkan yeni felsefe, “aydınlanma felsefesi” denilen süreci başlatmıştır. Sanayi devrimiyle bireyci, kapitalist, akla, bilgiye vurgu yapan aydınlanma düşüncesi, kilisenin otoritesine karşı çıkıp bunun yerine doğanın ve aklın otoritesini koymayı hedeflemiştir. Vahiy, otorite ve gelenek meşruiyeti zemininden, birey, bilgi ve akıl meşruiyet zeminine geçiş dönemin belirgin özelliği olmuştur. Bu makalede amaç Batı’da Ortaçağ’dan Aydınlanma sürecine modern devletin inşasında meşruiyet anlayışının geçirdiği değişim ve dönüşümü göstermektir.