{"title":"大流行病期间的人类安全:民主和反民主政府","authors":"Hilal ZORBA BAYRAKTAR, Hediye Şirin AK","doi":"10.36484/liberal.1308349","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Uzunca bir dönem devletlerin hâkimiyetinde olan uluslararası sistemde, devletlerin en büyük amacı varlıklarını devam ettirmek olmuş, bu nedenle tehdit algıları ve güvenlik anlayışları da bu çerçevede şekillenmiştir. Soğuk Savaş sonrası devlet güvenliğini öncelikli gören anlayış, yerini insani güvenliği öncelikli gören anlayışa bırakmıştır. Ancak ne var ki güvenliğin öznesinin dönemsel olarak değiştiği görülmüştür. 2019 yılının sonlarında Çin’de başlayan covid-19 salgını devlet güvenliği anlayışının yeniden öncelikli gündem maddesi olmasını pekiştirmiş ve bu doğrultuda politika üretilmesine neden olmuştur. Sınırlarını ve ülkesini koruma amacıyla hareket eden devletler, pandeminin yayılmasını önlemek için aldıkları önlemlerle özellikle insan hakları aktivistlerinin de tepkilerine neden olmuştur. Nitekim bu çalışmada pandemi döneminin devletlerde otoriterleşmeyi arttırıp arttırmadığı sorusuna yanıt aranmıştır. Nitel araştırma yöntemlerinden faydalanılan bu çalışmada, bu soruya cevap verebilmek için demokratik ve anti-demokratik yönetim sistemlerine sahip olan ülkelerin pandemi dönemindeki uygulamaları incelenmiş ve politika uygulamalarında farklılıklar olup olmadığına bakılmıştır. Sonuç olarak hem demokratik hem de anti-demokratik yönetimlerin pandemi döneminde önceliği devlet güvenliğine vererek, otoriterleşme eğilimi sergilediği görülmüştür.","PeriodicalId":489006,"journal":{"name":"Liberal düşünce","volume":"3 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2023-09-19","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":"{\"title\":\"PANDEMİ DÖNEMİNDE İNSANİ GÜVENLİK: DEMOKRATİK VE ANTİ-DEMOKRATİK YÖNETİMLER\",\"authors\":\"Hilal ZORBA BAYRAKTAR, Hediye Şirin AK\",\"doi\":\"10.36484/liberal.1308349\",\"DOIUrl\":null,\"url\":null,\"abstract\":\"Uzunca bir dönem devletlerin hâkimiyetinde olan uluslararası sistemde, devletlerin en büyük amacı varlıklarını devam ettirmek olmuş, bu nedenle tehdit algıları ve güvenlik anlayışları da bu çerçevede şekillenmiştir. Soğuk Savaş sonrası devlet güvenliğini öncelikli gören anlayış, yerini insani güvenliği öncelikli gören anlayışa bırakmıştır. Ancak ne var ki güvenliğin öznesinin dönemsel olarak değiştiği görülmüştür. 2019 yılının sonlarında Çin’de başlayan covid-19 salgını devlet güvenliği anlayışının yeniden öncelikli gündem maddesi olmasını pekiştirmiş ve bu doğrultuda politika üretilmesine neden olmuştur. Sınırlarını ve ülkesini koruma amacıyla hareket eden devletler, pandeminin yayılmasını önlemek için aldıkları önlemlerle özellikle insan hakları aktivistlerinin de tepkilerine neden olmuştur. Nitekim bu çalışmada pandemi döneminin devletlerde otoriterleşmeyi arttırıp arttırmadığı sorusuna yanıt aranmıştır. Nitel araştırma yöntemlerinden faydalanılan bu çalışmada, bu soruya cevap verebilmek için demokratik ve anti-demokratik yönetim sistemlerine sahip olan ülkelerin pandemi dönemindeki uygulamaları incelenmiş ve politika uygulamalarında farklılıklar olup olmadığına bakılmıştır. Sonuç olarak hem demokratik hem de anti-demokratik yönetimlerin pandemi döneminde önceliği devlet güvenliğine vererek, otoriterleşme eğilimi sergilediği görülmüştür.\",\"PeriodicalId\":489006,\"journal\":{\"name\":\"Liberal düşünce\",\"volume\":\"3 1\",\"pages\":\"0\"},\"PeriodicalIF\":0.0000,\"publicationDate\":\"2023-09-19\",\"publicationTypes\":\"Journal Article\",\"fieldsOfStudy\":null,\"isOpenAccess\":false,\"openAccessPdf\":\"\",\"citationCount\":\"0\",\"resultStr\":null,\"platform\":\"Semanticscholar\",\"paperid\":null,\"PeriodicalName\":\"Liberal düşünce\",\"FirstCategoryId\":\"1085\",\"ListUrlMain\":\"https://doi.org/10.36484/liberal.1308349\",\"RegionNum\":0,\"RegionCategory\":null,\"ArticlePicture\":[],\"TitleCN\":null,\"AbstractTextCN\":null,\"PMCID\":null,\"EPubDate\":\"\",\"PubModel\":\"\",\"JCR\":\"\",\"JCRName\":\"\",\"Score\":null,\"Total\":0}","platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Liberal düşünce","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.36484/liberal.1308349","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
PANDEMİ DÖNEMİNDE İNSANİ GÜVENLİK: DEMOKRATİK VE ANTİ-DEMOKRATİK YÖNETİMLER
Uzunca bir dönem devletlerin hâkimiyetinde olan uluslararası sistemde, devletlerin en büyük amacı varlıklarını devam ettirmek olmuş, bu nedenle tehdit algıları ve güvenlik anlayışları da bu çerçevede şekillenmiştir. Soğuk Savaş sonrası devlet güvenliğini öncelikli gören anlayış, yerini insani güvenliği öncelikli gören anlayışa bırakmıştır. Ancak ne var ki güvenliğin öznesinin dönemsel olarak değiştiği görülmüştür. 2019 yılının sonlarında Çin’de başlayan covid-19 salgını devlet güvenliği anlayışının yeniden öncelikli gündem maddesi olmasını pekiştirmiş ve bu doğrultuda politika üretilmesine neden olmuştur. Sınırlarını ve ülkesini koruma amacıyla hareket eden devletler, pandeminin yayılmasını önlemek için aldıkları önlemlerle özellikle insan hakları aktivistlerinin de tepkilerine neden olmuştur. Nitekim bu çalışmada pandemi döneminin devletlerde otoriterleşmeyi arttırıp arttırmadığı sorusuna yanıt aranmıştır. Nitel araştırma yöntemlerinden faydalanılan bu çalışmada, bu soruya cevap verebilmek için demokratik ve anti-demokratik yönetim sistemlerine sahip olan ülkelerin pandemi dönemindeki uygulamaları incelenmiş ve politika uygulamalarında farklılıklar olup olmadığına bakılmıştır. Sonuç olarak hem demokratik hem de anti-demokratik yönetimlerin pandemi döneminde önceliği devlet güvenliğine vererek, otoriterleşme eğilimi sergilediği görülmüştür.