{"title":"Hasâisü’l-Kübrâ’nın Telhîsi Üzerine Yazılan Türkçe Bir Tercüme: Muslihiddîn Gırnatevî’nin Kitâbu’l-Fusûl fî Tercemeti Hasâisi’r-Resûl Adlı Eseri","authors":"Ahmet Akdağ","doi":"10.34083/akaded.1262674","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Hz. Peygamber’in olağanüstü özelliklerine dair rivayetlerin toplandığı eserler, hasâis türünü meydana getirmiştir. Bu tür, Hz. Peygamber’e mahsus farz, vacip ve mubahların yanı sıra onun ayrıcalık ve üstünlüklerine dair hususiyetleri de kapsamaktadır. Hasâis türünün en kapsamlı ve hacimli eserlerinden biri, Süyûtî tarafından kaleme alınan Hasîsü’l-Kübrâ’dır. Hasâisü’l-Kübra üzerine başta Süyûtî’nin kendisi olmak üzere birçok âlim tarafından ihtisâr, telhîs, şerh, tercüme, hâşiye vb. türde eser yazılmıştır. Süyûtî’nin söz konusu eseri üzerine telhîs (özet) yazanlardan birisi de Abdülmecîd Sivâsî’dir. Kaynaklarda Telhîsü Hasâisü’n-Nebî adıyla haber verilen Sivâsî’nin eserinin şimdiye kadar herhangi bir nüshası tespit edilememiştir. Ancak elimizde, metindeki birtakım karinelerden hareketle Sivâsî’nin telhîsinin tercümesi olduğu anlaşılan bir eser mevcuttur. Bu eser, 16. yüzyılın son çeyreği ile 17. yüzyılın ilk yarısında yaşadığı tahmin edilen Muslihiddîn Gırnatevî’nin Kitâbu’l-Fusûl fî Tercemeti Hasâisi’r-Resûl adlı eseridir. Şimdiye kadar bir nüshası tespit edilen Gırnatevî’nin bu eseri, 280 varaktan müteşekkildir. Çalışmamız, Gırnatevî’nin bu eserinin kapsamlı olarak tanıtılması üzerinedir. Ancak öncesinde Süyûtî’nin Hasâisü’l-Kübrâ’sı ile Muslihiddîn Gırnatevî’nin hayatı ve eserleri hakkında bilgi verilmiştir. Ayrıca Gırnatevî’nin eserinin doğrudan Hasâisü’l-Kübrâ’nın değil, Abdülmecîd Sivâsî’nin Hasâisü’l-Kübrâ üzerine yazdığı telhîsin tercümesi olduğu hususu, metindeki karineler ışığında okuyucuya sunulmuştur. Bu kısımlardan sonra Gırnatevî’nin eserinde uygulanan tercüme yöntemi üzerinde durulmuş ve eserin muhtevası özetlenmiştir.","PeriodicalId":211082,"journal":{"name":"Akademik Dil ve Edebiyat Dergisi","volume":"140 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2023-04-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Akademik Dil ve Edebiyat Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.34083/akaded.1262674","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
Hasâisü’l-Kübrâ’nın Telhîsi Üzerine Yazılan Türkçe Bir Tercüme: Muslihiddîn Gırnatevî’nin Kitâbu’l-Fusûl fî Tercemeti Hasâisi’r-Resûl Adlı Eseri
Hz. Peygamber’in olağanüstü özelliklerine dair rivayetlerin toplandığı eserler, hasâis türünü meydana getirmiştir. Bu tür, Hz. Peygamber’e mahsus farz, vacip ve mubahların yanı sıra onun ayrıcalık ve üstünlüklerine dair hususiyetleri de kapsamaktadır. Hasâis türünün en kapsamlı ve hacimli eserlerinden biri, Süyûtî tarafından kaleme alınan Hasîsü’l-Kübrâ’dır. Hasâisü’l-Kübra üzerine başta Süyûtî’nin kendisi olmak üzere birçok âlim tarafından ihtisâr, telhîs, şerh, tercüme, hâşiye vb. türde eser yazılmıştır. Süyûtî’nin söz konusu eseri üzerine telhîs (özet) yazanlardan birisi de Abdülmecîd Sivâsî’dir. Kaynaklarda Telhîsü Hasâisü’n-Nebî adıyla haber verilen Sivâsî’nin eserinin şimdiye kadar herhangi bir nüshası tespit edilememiştir. Ancak elimizde, metindeki birtakım karinelerden hareketle Sivâsî’nin telhîsinin tercümesi olduğu anlaşılan bir eser mevcuttur. Bu eser, 16. yüzyılın son çeyreği ile 17. yüzyılın ilk yarısında yaşadığı tahmin edilen Muslihiddîn Gırnatevî’nin Kitâbu’l-Fusûl fî Tercemeti Hasâisi’r-Resûl adlı eseridir. Şimdiye kadar bir nüshası tespit edilen Gırnatevî’nin bu eseri, 280 varaktan müteşekkildir. Çalışmamız, Gırnatevî’nin bu eserinin kapsamlı olarak tanıtılması üzerinedir. Ancak öncesinde Süyûtî’nin Hasâisü’l-Kübrâ’sı ile Muslihiddîn Gırnatevî’nin hayatı ve eserleri hakkında bilgi verilmiştir. Ayrıca Gırnatevî’nin eserinin doğrudan Hasâisü’l-Kübrâ’nın değil, Abdülmecîd Sivâsî’nin Hasâisü’l-Kübrâ üzerine yazdığı telhîsin tercümesi olduğu hususu, metindeki karineler ışığında okuyucuya sunulmuştur. Bu kısımlardan sonra Gırnatevî’nin eserinde uygulanan tercüme yöntemi üzerinde durulmuş ve eserin muhtevası özetlenmiştir.