Uluslararası Ticari Tahkimde Uyuşmazlığın Esasına Uygulanacak Hukukun Belirlenmesinde İrade Serbestisi Sınırları

Uluslararasi Ticari Tahkim, otoriteden bagimsiz fakat ticaretin uluslararasi cagdas uygulamalari ile birlikte ortaya cikan ozel ticari yargilama olarak bilinmesine ragmen Uluslararasi Ticari Tahkim ile ilgili Konvansiyonlarin gorusulme ve sonuclandirilmasi surecinde devletlerin otoritesinin siyasal, sosyal, kulturel ve ekonomik etkisine maruz kalmis bircok farkli ulusal hukuk sistemleri ile birlikte calisma ihtiyaci olmustur. Sonucta Uluslararasi Ticari Tahkim yargisinda uluslararasi kararterli ticari nitelikli uyusmazligin cozumunde esasa uygulanacak maddi hukuk olarak; “Hukuk”, “Hukuk Kurallari”, “sozlesme hukumleri, taraf davranislari, sozlesmeye uygulanabilir orf ve adet” ve “hakkaniyet ve nesafet veya dostane araci” tanimlanmis ve maddi hukuk olarak Uluslararasi Ticari Tahkim ile ilgili Konvansiyonlarin ve kurumsal tahkim kuruluslari tahkim kurallarinin esasa uygulanacak hukuk klozlarinda (sart, hukum) kullanilmistir. Bununla birlikte uyusmazligin cozumune uygulanmasinin uygun olduguna karar verilen esasa uygulanabilir maddi hukukun secimi esnasinda, taraflar ve hakemler, taraflarin aralarinda esasa uygulanacak maddi hukuk hakkinda kararin yoklugunda veya karar vermekte basarisiz olduklari durumda doktrinlerde belirtilen esasa uygulanacak maddi hukuk tespitinde irade serbestisine sahip olmalarina ragmen, Konvansiyonlarda ve Tahkim Kurallarindaki klozlarda belirtilmis sinirlamalar ile karsilasmaktadir. Uluslararasi Ticaret Hukuku yasayan bir hukuk dali olarak tanimlanir. Bu nedenle Uluslararasi Ticari Tahkim’de uluslararasi ticari uyusmazligin cozumune uygulanacak maddi hukuk ongorulebilirlik saglamalidir. Dolayisiyla birden cok ulusal hukuk sistemi ile baglanti icerisinde olan uluslararasi ticari uyusmazligin belirli bir hukuk sistemi kapsaminda cozume ulasmasi nedeniyle uluslararasi ticaretin surekliligi ve gelisiminde sinirlamalara sebebiyet vermemesine calisilmalidir.