{"title":"Kadının Güçlenmesi Kapsamında Yaşlı Kadınların Çalışma Hayatına Katılmalarındaki İmkân ve Kısıtların Belirlenmesi Üzerine Nitel Bir Çalışma: Karabük İli Örneği","authors":"Şahsenem Müşerref Öz, Pınar Turan","doi":"10.24876/senex.2022.43","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Türkiye nüfusu hızla yaşlanmaktadır. Yaşlanan nüfusun büyük bir kısmı yaşlı kadınlardan meydana gelmekte aynı zamanda nüfusun en yaşlı kesimini de kadınlar oluşturmaktadır. Yaşlanma ekonomik, politik ve sosyolojik değişimlere yol açan bir süreçtir. Giderek yaşlı iş gücüne duyulan ihtiyacın artmasına karşılık istihdam hedeflerinde yaşlıların yeteri kadar yer almamaları bu değişimlerin doğurduğu paradokslardan bir tanesidir. Yaşlıların çalışma hayatından uzak kalmaları yaşlılığı yoksullaştıran bir sonuç üretmektedir. Buna bağlı olarak yaşlılık ve yoksulluk doğrusal hızda büyümektedir. Kadınların ölüm oranı az beklenen yaşam süresi, erkeklerden daha uzun olmasına rağmen iş gücü piyasasına katılım oranları daha düşüktür. Bu yüzden yaşlılık sürecinde kadınlar negatif cinsiyet ayrımcılığına ve yoksulluğa daha fazla maruz kalmaktadırlar. Bu çalışmada yaşlı kadınların güçlendirilmesi kapsamında istihdamlarının nasıl sağlanabileceğini tespit etmek, yaşlı kadınların çalışma hayatına olan mesafelerinin altında yatan temel sosyal, ekonomik ve politik engellerin neler olduğunu saptamak ve yaşlı kadınların çalışma hayatına katılmalarını mümkün kılan imkânları ortaya koymak hedeflenmiştir. Bu nedenle nitel araştırmalar yöntem olarak belirlenmiş ve veriler görüşme tekniği ile elde edilmiştir. Yapılan araştırma analizleri sonucunda ise yaşlı kadınların çalışma hayatına katılımlarındaki asıl kısıtlılığın biyolojik yaştan ziyade cinsiyete bağlı dezavantaj ve toplumsal hafızaya kazınmış negatif yaşlılık algısı olduğu anlaşılmıştır. Görüşmeler sonucu mevcut düzende yaşlı kadınların ilgi ve yeteneklerine uygun çalışma alanlarının manidar azlığı dikkat çekmiştir. Çalışma arzusunu ve üretkenliğini kaybetmemiş yaşlı kadınların imkân sunulduğunda çalışma hayatında aktif olarak yer alabilecekleri ve bu sayede süregelen kronik yaşlı yoksulluğunun önüne geçilebileceği sonucuna varılmıştır.","PeriodicalId":377143,"journal":{"name":"Senex:Journal of Aging Studies","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2022-03-19","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"1","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Senex:Journal of Aging Studies","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.24876/senex.2022.43","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
Kadının Güçlenmesi Kapsamında Yaşlı Kadınların Çalışma Hayatına Katılmalarındaki İmkân ve Kısıtların Belirlenmesi Üzerine Nitel Bir Çalışma: Karabük İli Örneği
Türkiye nüfusu hızla yaşlanmaktadır. Yaşlanan nüfusun büyük bir kısmı yaşlı kadınlardan meydana gelmekte aynı zamanda nüfusun en yaşlı kesimini de kadınlar oluşturmaktadır. Yaşlanma ekonomik, politik ve sosyolojik değişimlere yol açan bir süreçtir. Giderek yaşlı iş gücüne duyulan ihtiyacın artmasına karşılık istihdam hedeflerinde yaşlıların yeteri kadar yer almamaları bu değişimlerin doğurduğu paradokslardan bir tanesidir. Yaşlıların çalışma hayatından uzak kalmaları yaşlılığı yoksullaştıran bir sonuç üretmektedir. Buna bağlı olarak yaşlılık ve yoksulluk doğrusal hızda büyümektedir. Kadınların ölüm oranı az beklenen yaşam süresi, erkeklerden daha uzun olmasına rağmen iş gücü piyasasına katılım oranları daha düşüktür. Bu yüzden yaşlılık sürecinde kadınlar negatif cinsiyet ayrımcılığına ve yoksulluğa daha fazla maruz kalmaktadırlar. Bu çalışmada yaşlı kadınların güçlendirilmesi kapsamında istihdamlarının nasıl sağlanabileceğini tespit etmek, yaşlı kadınların çalışma hayatına olan mesafelerinin altında yatan temel sosyal, ekonomik ve politik engellerin neler olduğunu saptamak ve yaşlı kadınların çalışma hayatına katılmalarını mümkün kılan imkânları ortaya koymak hedeflenmiştir. Bu nedenle nitel araştırmalar yöntem olarak belirlenmiş ve veriler görüşme tekniği ile elde edilmiştir. Yapılan araştırma analizleri sonucunda ise yaşlı kadınların çalışma hayatına katılımlarındaki asıl kısıtlılığın biyolojik yaştan ziyade cinsiyete bağlı dezavantaj ve toplumsal hafızaya kazınmış negatif yaşlılık algısı olduğu anlaşılmıştır. Görüşmeler sonucu mevcut düzende yaşlı kadınların ilgi ve yeteneklerine uygun çalışma alanlarının manidar azlığı dikkat çekmiştir. Çalışma arzusunu ve üretkenliğini kaybetmemiş yaşlı kadınların imkân sunulduğunda çalışma hayatında aktif olarak yer alabilecekleri ve bu sayede süregelen kronik yaşlı yoksulluğunun önüne geçilebileceği sonucuna varılmıştır.