Naime Yalçın, Necmiye Ay, Barış Sandal, Abdurrahim Derbent, Ziya Sali̇hoğlu
{"title":"Pediatrik Kraniyal Cerrahide Anestezi ve Postoperatif Sonuçların Değerlendirilmesi: Retrospektif Tek Merkezli Çalışma","authors":"Naime Yalçın, Necmiye Ay, Barış Sandal, Abdurrahim Derbent, Ziya Sali̇hoğlu","doi":"10.38175/phnx.1064132","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Amaç: Pediyatrik nöroşirurjik cerrahi girişimlerde morbidite ve mortaliteyi en aza indirgemek için perioperatif hasta monitörizasyonu oldukça önemlidir. Bu çalışmada, kraniyal cerrahi uygulanan çocuk hastaların verileri incelenerek perioperatif anestezi yönetiminin değerlendirilmesi beraberinde morbiditede etkin rol oynayan hemorajik cerrahi prosedürlerin hem intraoperatif hem de yoğun bakım ünitesinde yatış sürecini de içeren postoperatif dönemdeki etkilerinin incelenmesi amaçlandı. \nGereç ve Yöntem: 2015-2018 yılları arasında kraniyal cerrahi nedeni ile operasyona alınmış 0-18 yaş arası, toplam 303 çocuk hastanın verileri retrospektif olarak değerlendirildi. \nBulgular: Çalışmamıza, pediatrik kraniyal cerrahi geçirmiş 199'u (%65,7) ≤1 yaş, 104'ü (%34,3) >1 yaşında olmak üzere toplam 303 çocuk dahil edildi. En sık hidrosefali nedeniyle şant ve kraniyosinostoz operasyonlarının olduğu belirlendi. Alt analizde ≤1 yaş bebeklerde sık uygulanan kraniyosinostoz ameliyatlarında kanama miktarının >1 yaş çocuklarda yapılan subdural ve epidural hematom ameliyatlarında ki kadar fazla olduğu görüldü (sırasıyla 181ml ve 196ml, p=0,444). Yoğun bakıma yatışta gruplar arasında fark yoktu. \nSonuç: Pediatrik beyin cerrahisi hastalarının perioperatif anestezi yönetiminde hastaların vital bulgularının yakından izlenmesi, komplikasyonların ve kan transfüzyonlarının detaylı olarak kayıt altına alınmasının önemli olduğunu düşünüyoruz. Hipotansif süreçlerin daha agresif seyir göstermesi nedeniyle, özellikle kraniyosinostoz vakalarında morbidite ve mortalitenin önlenmesi açısından daha fazla dikkat edilmesi gerektiğine inanıyoruz.","PeriodicalId":134281,"journal":{"name":"Phoenix Medical Journal","volume":"4 1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2022-04-14","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Phoenix Medical Journal","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.38175/phnx.1064132","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
Pediatrik Kraniyal Cerrahide Anestezi ve Postoperatif Sonuçların Değerlendirilmesi: Retrospektif Tek Merkezli Çalışma
Amaç: Pediyatrik nöroşirurjik cerrahi girişimlerde morbidite ve mortaliteyi en aza indirgemek için perioperatif hasta monitörizasyonu oldukça önemlidir. Bu çalışmada, kraniyal cerrahi uygulanan çocuk hastaların verileri incelenerek perioperatif anestezi yönetiminin değerlendirilmesi beraberinde morbiditede etkin rol oynayan hemorajik cerrahi prosedürlerin hem intraoperatif hem de yoğun bakım ünitesinde yatış sürecini de içeren postoperatif dönemdeki etkilerinin incelenmesi amaçlandı.
Gereç ve Yöntem: 2015-2018 yılları arasında kraniyal cerrahi nedeni ile operasyona alınmış 0-18 yaş arası, toplam 303 çocuk hastanın verileri retrospektif olarak değerlendirildi.
Bulgular: Çalışmamıza, pediatrik kraniyal cerrahi geçirmiş 199'u (%65,7) ≤1 yaş, 104'ü (%34,3) >1 yaşında olmak üzere toplam 303 çocuk dahil edildi. En sık hidrosefali nedeniyle şant ve kraniyosinostoz operasyonlarının olduğu belirlendi. Alt analizde ≤1 yaş bebeklerde sık uygulanan kraniyosinostoz ameliyatlarında kanama miktarının >1 yaş çocuklarda yapılan subdural ve epidural hematom ameliyatlarında ki kadar fazla olduğu görüldü (sırasıyla 181ml ve 196ml, p=0,444). Yoğun bakıma yatışta gruplar arasında fark yoktu.
Sonuç: Pediatrik beyin cerrahisi hastalarının perioperatif anestezi yönetiminde hastaların vital bulgularının yakından izlenmesi, komplikasyonların ve kan transfüzyonlarının detaylı olarak kayıt altına alınmasının önemli olduğunu düşünüyoruz. Hipotansif süreçlerin daha agresif seyir göstermesi nedeniyle, özellikle kraniyosinostoz vakalarında morbidite ve mortalitenin önlenmesi açısından daha fazla dikkat edilmesi gerektiğine inanıyoruz.