{"title":"KLİNİK UYGULAMA DENEYİMİ YAŞAYAN ÖĞRENCİ HEMŞİRELERİN DEPRESYON DÜZEYLERİ VE BAKIM DAVRANIŞLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ","authors":"Büşra Aleyna Önver, Nigar ÜNLÜSOY DİNÇER","doi":"10.47115/jshs.1063011","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Amaç: Çalışma klinik uygulama deneyimi yaşayan hemşirelik öğrencilerinin depresyon düzeyleri ile bakım davranışları arasındaki ilişkinin belirlenmesi amacıyla tanımlayıcı ilişkisel araştırma tasarımında gerçekleştirilmiştir. \nYöntem: Çalışma; bir devlet üniversitesinin hemşirelik bölümünde klinik uygulama deneyimi yaşayan 503 hemşirelik öğrencisinden çalışmaya katılmayı kabul eden, formlardaki tüm soruları cevaplandıran 234 öğrenci ile gerçekleştirilmiştir. Veriler “Tanıtıcı Bilgi Formu”, “Beck Depresyon Ölçeği” ve “Bakım Davranışları Ölçeği-24” ile 10 Mart-15 Mayıs 2019 tarihleri arasında yüz yüze veri toplama yöntemi ile toplanmıştır. Elde edilen verilerin analizi SPSS 22.0 programında yapılmıştır. \nBulgular: Çalışmamıza katılan öğrencilerin yaş ortalamaları 20.63±1.4 olup, %88(n=206)’inin kadın, %44.4’ünün yurtta kaldığı, %70.5’inin kendini orta derecede başarılı ve %40.6’sının okul memnuniyetini kötü algıladığı belirlenmiştir. Öğrenciler; yüksek oranda (%78.2) hemşirelere karşı olumsuz tutum sergilediklerini ve %36,8 oranında ileride bölümünü değiştirmek istediğini belirtmiştir. Çalışmaya katılan öğrencilerin yaklaşık yarısı (%54.7) hemşirelik bölümünü isteyerek tercih ettiğini ifade etmiştir. Öğrencilerin %56’sının okul memnuniyet düzeyi orta olduğu; %63.2’sinin hemşirelik bölümünü değiştirmek istemediği sonucuna ulaşılmıştır. Katılımcıların “Beck Depresyon Ölçeği” puan ortalaması 13.42 ± 9.00 ve “Bakım Davranışları Ölçeği-24” toplam puan ortalaması 4.88 ± 0.66 olarak elde edilmiştir. Beck depresyon puanının artması bakım davranışları toplam ve alt boyutlarında zayıf düzeyde bir azalışa neden olmuştur. \nSonuç ve Öneriler: Bu çalışma bize öğrencilerin depresyon düzeylerinin yüksek olmasının onların bakım davranışlarına etkisinin zayıf düzeyde etki ettiğini göstermiştir. Öğrencilerin aldıkları eğitim sayesinde meslekte profesyonelleşme konusunda adım attıklarını yani kişisel ruhsal durumlarını hasta bakım davranışlarına çok da yansıtmadıkları görülmüştür. Çalışmamızın sonucunda ise öğrenciler için depresyona neden olan tüm durumların belirlenmesi, öğrencileri sosyal etkinliklerle desteklenmesi, öğrencilerin önerileri de göz önüne alınarak klinik uygulamaların şekillenmesi önerilmektedir.","PeriodicalId":406312,"journal":{"name":"Samsun Sağlık Bilimleri Dergisi","volume":"96 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2022-06-13","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Samsun Sağlık Bilimleri Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.47115/jshs.1063011","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
KLİNİK UYGULAMA DENEYİMİ YAŞAYAN ÖĞRENCİ HEMŞİRELERİN DEPRESYON DÜZEYLERİ VE BAKIM DAVRANIŞLARI ARASINDAKİ İLİŞKİ
Amaç: Çalışma klinik uygulama deneyimi yaşayan hemşirelik öğrencilerinin depresyon düzeyleri ile bakım davranışları arasındaki ilişkinin belirlenmesi amacıyla tanımlayıcı ilişkisel araştırma tasarımında gerçekleştirilmiştir.
Yöntem: Çalışma; bir devlet üniversitesinin hemşirelik bölümünde klinik uygulama deneyimi yaşayan 503 hemşirelik öğrencisinden çalışmaya katılmayı kabul eden, formlardaki tüm soruları cevaplandıran 234 öğrenci ile gerçekleştirilmiştir. Veriler “Tanıtıcı Bilgi Formu”, “Beck Depresyon Ölçeği” ve “Bakım Davranışları Ölçeği-24” ile 10 Mart-15 Mayıs 2019 tarihleri arasında yüz yüze veri toplama yöntemi ile toplanmıştır. Elde edilen verilerin analizi SPSS 22.0 programında yapılmıştır.
Bulgular: Çalışmamıza katılan öğrencilerin yaş ortalamaları 20.63±1.4 olup, %88(n=206)’inin kadın, %44.4’ünün yurtta kaldığı, %70.5’inin kendini orta derecede başarılı ve %40.6’sının okul memnuniyetini kötü algıladığı belirlenmiştir. Öğrenciler; yüksek oranda (%78.2) hemşirelere karşı olumsuz tutum sergilediklerini ve %36,8 oranında ileride bölümünü değiştirmek istediğini belirtmiştir. Çalışmaya katılan öğrencilerin yaklaşık yarısı (%54.7) hemşirelik bölümünü isteyerek tercih ettiğini ifade etmiştir. Öğrencilerin %56’sının okul memnuniyet düzeyi orta olduğu; %63.2’sinin hemşirelik bölümünü değiştirmek istemediği sonucuna ulaşılmıştır. Katılımcıların “Beck Depresyon Ölçeği” puan ortalaması 13.42 ± 9.00 ve “Bakım Davranışları Ölçeği-24” toplam puan ortalaması 4.88 ± 0.66 olarak elde edilmiştir. Beck depresyon puanının artması bakım davranışları toplam ve alt boyutlarında zayıf düzeyde bir azalışa neden olmuştur.
Sonuç ve Öneriler: Bu çalışma bize öğrencilerin depresyon düzeylerinin yüksek olmasının onların bakım davranışlarına etkisinin zayıf düzeyde etki ettiğini göstermiştir. Öğrencilerin aldıkları eğitim sayesinde meslekte profesyonelleşme konusunda adım attıklarını yani kişisel ruhsal durumlarını hasta bakım davranışlarına çok da yansıtmadıkları görülmüştür. Çalışmamızın sonucunda ise öğrenciler için depresyona neden olan tüm durumların belirlenmesi, öğrencileri sosyal etkinliklerle desteklenmesi, öğrencilerin önerileri de göz önüne alınarak klinik uygulamaların şekillenmesi önerilmektedir.