{"title":"XIX. YÜZYIL ŞAİRLERİNDEN NİHANİ VE KERBELA MERSİYELERİ","authors":"A. Ekici","doi":"10.51592/kulliyat.1179548","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"İnsan varoluşundan itibaren sevdiklerini kaybetmenin derin acısını hissetmiş ve bu duygunun başta yas tutma gibi birtakım ritüelleri kaçınılmaz olmuştur. Bununla beraber büyük kitleleri etki altında bırakan acılar vardır ki bunların yankıları da çok daha büyük boyutta olup asırlar boyunca devam eder. Toplumu derinden etkileyen bu tür vakalardan bir tanesi de Hz. Peygamber’in torunu Hz. Hüseyin’in ve diğer masumların 10 Muharrem H 61 / 10 Ekim 680 tarihinde Kerbela çöllerinde vahim bir şekilde öldürülmesidir. Tarihe Kerbela Hadisesi olarak geçen bu vakanın başta edebiyat, tiyatro ve mimarî olmak üzere pek çok sanat eserine yansımaları görülmüştür. Türk edebiyatında bu konuda maktel-i Hüseyin, muharremiye ve Kerbela mersiyeleri gibi manzum ve mensur türler hem yazılmış hem de okunmuştur. Mersiye türünde yüzyıllara göre artış olmazken Kerbelâ mersiyeleri olayın gerçekleştiği zamandan itibaren söylenmeye başlayıp daha sonraki yüzyıllarda da artarak devam etmiş ve XIX. yüzyılda en üst düzeye ulaşmıştır. Bu yüzyılda sadece belli bir zümre şairlerinin değil her kesimden şairin Kerbelâ mersiyesi yazdığı âdetâ bu türde şiir yazmanın moda haline geldiği tespit edilmiştir. Kerbelâ Mersiyesi yazan şairlerden bir tanesi de Hz. Peygamber’in soyundan gelen ve ehl-i beyte derin bir sevgi duyan Nihânî’dir. Dîvân’ında bu türde yazılmış yedi mersiyesi bulunmaktadır. Çalışmamızda şair tanıtılıp Dîvân’ındaki Kerbela mersiyelerinin şekil ve muhteva bakımından incelenmesi amaçlanmıştır.","PeriodicalId":432234,"journal":{"name":"KÜLLİYAT Osmanlı Araştırmaları Dergisi","volume":"118 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2022-11-11","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"KÜLLİYAT Osmanlı Araştırmaları Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.51592/kulliyat.1179548","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
XIX. YÜZYIL ŞAİRLERİNDEN NİHANİ VE KERBELA MERSİYELERİ
İnsan varoluşundan itibaren sevdiklerini kaybetmenin derin acısını hissetmiş ve bu duygunun başta yas tutma gibi birtakım ritüelleri kaçınılmaz olmuştur. Bununla beraber büyük kitleleri etki altında bırakan acılar vardır ki bunların yankıları da çok daha büyük boyutta olup asırlar boyunca devam eder. Toplumu derinden etkileyen bu tür vakalardan bir tanesi de Hz. Peygamber’in torunu Hz. Hüseyin’in ve diğer masumların 10 Muharrem H 61 / 10 Ekim 680 tarihinde Kerbela çöllerinde vahim bir şekilde öldürülmesidir. Tarihe Kerbela Hadisesi olarak geçen bu vakanın başta edebiyat, tiyatro ve mimarî olmak üzere pek çok sanat eserine yansımaları görülmüştür. Türk edebiyatında bu konuda maktel-i Hüseyin, muharremiye ve Kerbela mersiyeleri gibi manzum ve mensur türler hem yazılmış hem de okunmuştur. Mersiye türünde yüzyıllara göre artış olmazken Kerbelâ mersiyeleri olayın gerçekleştiği zamandan itibaren söylenmeye başlayıp daha sonraki yüzyıllarda da artarak devam etmiş ve XIX. yüzyılda en üst düzeye ulaşmıştır. Bu yüzyılda sadece belli bir zümre şairlerinin değil her kesimden şairin Kerbelâ mersiyesi yazdığı âdetâ bu türde şiir yazmanın moda haline geldiği tespit edilmiştir. Kerbelâ Mersiyesi yazan şairlerden bir tanesi de Hz. Peygamber’in soyundan gelen ve ehl-i beyte derin bir sevgi duyan Nihânî’dir. Dîvân’ında bu türde yazılmış yedi mersiyesi bulunmaktadır. Çalışmamızda şair tanıtılıp Dîvân’ındaki Kerbela mersiyelerinin şekil ve muhteva bakımından incelenmesi amaçlanmıştır.