{"title":"在叙利亚起义的幌子下,所谓的叙利亚“种族灭绝”指控","authors":"Yusuf Di̇nçel","doi":"10.54842/ustich.1286168","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Birinci Dünya Harbinin başlangıcı akabinde, Osmanlı Devleti sınırları içerisinde iç karışıklıklar ve asayiş sorunları cereyan etmekteydi. Uzun yıllar Osmanlı Devleti’nin idare sistemine tabi olarak hayatlarını idame ettiren Nasturi ve Süryani gruplar, devlet otoritesinin harp ile sarsıldığı bu dönemde, Batılı devletlerin desteği ve misyonerlerin teşviki ile isyan girişimlerinde bulunmuşlardır. Nasturi ve Süryani grupların ilk olarak 1915 yılında Osmanlı Devleti’ne karşı ayaklanmaları, başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulduktan sonra, Nasturilerin 1924 yılında Hakkâri bölgesinde bir başka isyan girişimleri olmuştur. Bölgede asayişin tekrardan tesis edilmesi için, isyan eden Nasturi ve Süryani grupların bölgeden uzaklaştırılması yönünde politikalar uygulanmıştır. İsyan girişimleri sırasında Nasturilerin ve Süryanilerin, Batılı devletlerin desteği sayesinde gerek Osmanlı ordusuna gerekse Türk ordusuna yönelik saldırıları, oldukça şiddetli olmuştur. İsyan ve göç etme hadiseleri, bugün sözde “soykırım” temasıyla, uluslararası arenada Süryani veya Nasturi lobileri tarafından gündemde tutulmaya çalışılmaktadır. Buradan hareketle bu makalede, Milletler Cemiyeti ile ATASE arşiv belgelerinin yanı sıra İngiliz arşiv belgeleri kullanılacak ve böylece yaşanan hadiseler tarafsız bir şekilde ortaya konacaktır.","PeriodicalId":216884,"journal":{"name":"Uluslararası Suçlar ve Tarih","volume":"99 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2023-07-22","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":"{\"title\":\"SO-CALLED SYRIAC “GENOCIDE” ALLEGATIONS IN THE GUISE OF SYRIAC UPRISINGS\",\"authors\":\"Yusuf Di̇nçel\",\"doi\":\"10.54842/ustich.1286168\",\"DOIUrl\":null,\"url\":null,\"abstract\":\"Birinci Dünya Harbinin başlangıcı akabinde, Osmanlı Devleti sınırları içerisinde iç karışıklıklar ve asayiş sorunları cereyan etmekteydi. Uzun yıllar Osmanlı Devleti’nin idare sistemine tabi olarak hayatlarını idame ettiren Nasturi ve Süryani gruplar, devlet otoritesinin harp ile sarsıldığı bu dönemde, Batılı devletlerin desteği ve misyonerlerin teşviki ile isyan girişimlerinde bulunmuşlardır. Nasturi ve Süryani grupların ilk olarak 1915 yılında Osmanlı Devleti’ne karşı ayaklanmaları, başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulduktan sonra, Nasturilerin 1924 yılında Hakkâri bölgesinde bir başka isyan girişimleri olmuştur. Bölgede asayişin tekrardan tesis edilmesi için, isyan eden Nasturi ve Süryani grupların bölgeden uzaklaştırılması yönünde politikalar uygulanmıştır. İsyan girişimleri sırasında Nasturilerin ve Süryanilerin, Batılı devletlerin desteği sayesinde gerek Osmanlı ordusuna gerekse Türk ordusuna yönelik saldırıları, oldukça şiddetli olmuştur. İsyan ve göç etme hadiseleri, bugün sözde “soykırım” temasıyla, uluslararası arenada Süryani veya Nasturi lobileri tarafından gündemde tutulmaya çalışılmaktadır. Buradan hareketle bu makalede, Milletler Cemiyeti ile ATASE arşiv belgelerinin yanı sıra İngiliz arşiv belgeleri kullanılacak ve böylece yaşanan hadiseler tarafsız bir şekilde ortaya konacaktır.\",\"PeriodicalId\":216884,\"journal\":{\"name\":\"Uluslararası Suçlar ve Tarih\",\"volume\":\"99 1\",\"pages\":\"0\"},\"PeriodicalIF\":0.0000,\"publicationDate\":\"2023-07-22\",\"publicationTypes\":\"Journal Article\",\"fieldsOfStudy\":null,\"isOpenAccess\":false,\"openAccessPdf\":\"\",\"citationCount\":\"0\",\"resultStr\":null,\"platform\":\"Semanticscholar\",\"paperid\":null,\"PeriodicalName\":\"Uluslararası Suçlar ve Tarih\",\"FirstCategoryId\":\"1085\",\"ListUrlMain\":\"https://doi.org/10.54842/ustich.1286168\",\"RegionNum\":0,\"RegionCategory\":null,\"ArticlePicture\":[],\"TitleCN\":null,\"AbstractTextCN\":null,\"PMCID\":null,\"EPubDate\":\"\",\"PubModel\":\"\",\"JCR\":\"\",\"JCRName\":\"\",\"Score\":null,\"Total\":0}","platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Uluslararası Suçlar ve Tarih","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.54842/ustich.1286168","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
SO-CALLED SYRIAC “GENOCIDE” ALLEGATIONS IN THE GUISE OF SYRIAC UPRISINGS
Birinci Dünya Harbinin başlangıcı akabinde, Osmanlı Devleti sınırları içerisinde iç karışıklıklar ve asayiş sorunları cereyan etmekteydi. Uzun yıllar Osmanlı Devleti’nin idare sistemine tabi olarak hayatlarını idame ettiren Nasturi ve Süryani gruplar, devlet otoritesinin harp ile sarsıldığı bu dönemde, Batılı devletlerin desteği ve misyonerlerin teşviki ile isyan girişimlerinde bulunmuşlardır. Nasturi ve Süryani grupların ilk olarak 1915 yılında Osmanlı Devleti’ne karşı ayaklanmaları, başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti kurulduktan sonra, Nasturilerin 1924 yılında Hakkâri bölgesinde bir başka isyan girişimleri olmuştur. Bölgede asayişin tekrardan tesis edilmesi için, isyan eden Nasturi ve Süryani grupların bölgeden uzaklaştırılması yönünde politikalar uygulanmıştır. İsyan girişimleri sırasında Nasturilerin ve Süryanilerin, Batılı devletlerin desteği sayesinde gerek Osmanlı ordusuna gerekse Türk ordusuna yönelik saldırıları, oldukça şiddetli olmuştur. İsyan ve göç etme hadiseleri, bugün sözde “soykırım” temasıyla, uluslararası arenada Süryani veya Nasturi lobileri tarafından gündemde tutulmaya çalışılmaktadır. Buradan hareketle bu makalede, Milletler Cemiyeti ile ATASE arşiv belgelerinin yanı sıra İngiliz arşiv belgeleri kullanılacak ve böylece yaşanan hadiseler tarafsız bir şekilde ortaya konacaktır.