{"title":"Evlilik Göçüyle Ankara’ya Gelen Yabancı Gelinlerin Türkçeyle İlişkileri*","authors":"Elif Armağan","doi":"10.12658/m0675","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Bu makalede, birçok ayağı olan göç konusuna, göç ve dil ilişkisi açısından yaklaşılmıştır. Göç ve dil ilişkisi bağla- mında Ankara’ya çeşitli ülkelerden evlilik göçüyle gelen yabancı gelinlerin göç sonrası uyumda tecrübe ettikleri Türkçe öğrenim süreçleri ve kültürel etkileşimleri incelenmiştir. Fas, Rusya, Ukrayna, Endonezya, Romanya, Arnavutluk ve Azerbaycan’dan gönüllü evlilik göçüyle gelen ve yaşları 32 ila 39 arasında değişen 9 katılımcıya görüşme tekniği uygulanarak katılımcılardan ses kaydı alınmış, bu ses kayıtları yazıya dökülerek analiz edilmiştir. Daha önceden be- lirlenen ve her bir katılımcıya yöneltilen sorulara, katılımcılar tarafından verilen cevaplar kendi içerisinde kategorize edilerek ortak maddeler bulunmuş, sonrasında ise tablolarla gösterilip yorumlanmıştır. Yapılan çalışmada sorular üç ana başlık üzerinden çeşitlendirilmiştir. Birinci başlıkta, katılımcıların Türkçeyle doğrudan yaşadıkları süreç; ikinci başlıkta, çevrenin Türkçe gelişimlerine etkisi; son başlıkta ise Türkçe gelişimlerinde eş ve çocuklarıyla iletişimleri ele alınmıştır. Çalışma sonucunda gönüllü evlilik göçüyle gelen bu kadınların Türkçeyi ya kendi kendilerine ya herhangi bir devlet desteği olmaksızın özel kurslara giderek ya da özel dersler alarak öğrenmeye çalıştıkları görülmüştür. Bir katılımcı dışında diğer katılımcıların iş hayatında aktif olmadıkları için dil öğrenmelerinin eş, aile ve yakın arkadaş çevresiyle sınırlı kaldığı ve diğer sebeplerle birlikte ağırlıklı olarak şu anki Türkçe seviyelerine güvenemediklerinden dolayı çalışma hayatından uzak durdukları tespit edilmiştir. Bunun sonucu olarak farklı kültür ve ana dillerden gelen bu katılımcıların topluma tam anlamıyla uyum sağlayamadıkları gözlemlenmiştir.","PeriodicalId":53769,"journal":{"name":"Insan & Toplum-The Journal of Humanity & Society","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.1000,"publicationDate":"2023-03-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Insan & Toplum-The Journal of Humanity & Society","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.12658/m0675","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"Q4","JCRName":"SOCIAL SCIENCES, INTERDISCIPLINARY","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Abstract
Bu makalede, birçok ayağı olan göç konusuna, göç ve dil ilişkisi açısından yaklaşılmıştır. Göç ve dil ilişkisi bağla- mında Ankara’ya çeşitli ülkelerden evlilik göçüyle gelen yabancı gelinlerin göç sonrası uyumda tecrübe ettikleri Türkçe öğrenim süreçleri ve kültürel etkileşimleri incelenmiştir. Fas, Rusya, Ukrayna, Endonezya, Romanya, Arnavutluk ve Azerbaycan’dan gönüllü evlilik göçüyle gelen ve yaşları 32 ila 39 arasında değişen 9 katılımcıya görüşme tekniği uygulanarak katılımcılardan ses kaydı alınmış, bu ses kayıtları yazıya dökülerek analiz edilmiştir. Daha önceden be- lirlenen ve her bir katılımcıya yöneltilen sorulara, katılımcılar tarafından verilen cevaplar kendi içerisinde kategorize edilerek ortak maddeler bulunmuş, sonrasında ise tablolarla gösterilip yorumlanmıştır. Yapılan çalışmada sorular üç ana başlık üzerinden çeşitlendirilmiştir. Birinci başlıkta, katılımcıların Türkçeyle doğrudan yaşadıkları süreç; ikinci başlıkta, çevrenin Türkçe gelişimlerine etkisi; son başlıkta ise Türkçe gelişimlerinde eş ve çocuklarıyla iletişimleri ele alınmıştır. Çalışma sonucunda gönüllü evlilik göçüyle gelen bu kadınların Türkçeyi ya kendi kendilerine ya herhangi bir devlet desteği olmaksızın özel kurslara giderek ya da özel dersler alarak öğrenmeye çalıştıkları görülmüştür. Bir katılımcı dışında diğer katılımcıların iş hayatında aktif olmadıkları için dil öğrenmelerinin eş, aile ve yakın arkadaş çevresiyle sınırlı kaldığı ve diğer sebeplerle birlikte ağırlıklı olarak şu anki Türkçe seviyelerine güvenemediklerinden dolayı çalışma hayatından uzak durdukları tespit edilmiştir. Bunun sonucu olarak farklı kültür ve ana dillerden gelen bu katılımcıların topluma tam anlamıyla uyum sağlayamadıkları gözlemlenmiştir.