Nutrition Modification in the COVID-19 Quarantine Process: Focus on Sleep Alteration, Anxiety and Happiness Factors

Abstract

Objective: Coronavirus disease-2019 pandemic has made the quarantine process essential to protect public health and prevent the risk. The aim of this study was to evaluate the effect of the quarantine process applied in Turkish speaking population on nutritional changes. Additionally, the relationship between nutritional and sleep pattern changes, anxiety and happiness status was evaluated. Materials and Methods: A questionnaire form was applied via the Google Forms application. General information was questioned with a socio-demographic form. Changes in nutrition and sleep patterns were obtained with closed-ended questions asked using the self-assessment method, and the levels of anxiety and happiness were obtained using the Likert-type question technique. Results: Total of 900 people who completed the questionnaire were included. Almost half of the participants reported that they experienced nutritional changes and 54.1% did not. Also, it was determined that females experienced more than males (p≤0.001). Participants reported that the quarantine process also caused sleep pattern changes. However, nutritional changes were also found to be significantly higher in participants who experienced sleep pattern changes. It was shown that increased happiness and anxiety levels were associated with nutritional changes (p≤0.001). Regardless of nutrition, sleep pattern changes were more common who reported high anxiety and better happiness status (p≤0.001). It was found that females had more sleep problems than males during the quarantine period (p=0.006). Conclusion: People responsible for public health should be aware of crisis processes such as quarantine may cause short and/or longterm health problems in public health and should try increasing social and individual awareness. Amaç: Koronavirüs hastalığı-2019 pandemisi, halk sağlığını korumak ve riski önlemek için karantina sürecini zorunlu hale getirmiştir. Bu çalışmanın amacı, Türkçe dilini konuşan popülasyonda uygulanan karantina sürecinin beslenme değişikliği üzerine etkisini değerlendirmektir. Ayrıca bu çalışmada, beslenme ve uyku düzeni değişiklikleri ile kaygı ve mutluluk durumu arasındaki ilişki de değerlendirilmiştir. Gereç ve Yöntem: Çalışmada Google Forms uygulaması kullanılarak anket formu oluşturulmuş ve bu anket formu ile bilgiler toplanmıştır. Genel bilgiler sosyo-demografik bilgi formu ile sorgulanmıştır. Beslenme ve uyku düzenindeki değişiklikler ise öz değerlendirme yöntemiyle sorulan kapalı uçlu sorularla değerlendirilmiş ve Likert tipi soru tekniğiyle de kaygı ve mutluluk düzeyine ilişkin bilgiler elde edilmiştir. Bulgular: Anket formunu eksiksiz dolduran ilk 900 kişi çalışmaya dahil edilmiştir. Katılımcıların neredeyse yarısı beslenme değişiklikleri yaşadığını ve %54,1'i ise yaşamadığını bildirmiştir. Ayrıca kadınların erkeklere göre daha fazla beslenme düzeninde değişiklik yaşadığı belirlenmiştir (p≤0,001). Aynı zamanda katılımcılar, karantina sürecinin uyku düzelerinde de değişikliğe neden olduğunu beyan etmiştir. Bununla birlikte, uyku düzeni değişiklikleri yaşayan katılımcılarda beslenme değişiklikleri de önemli ölçüde daha yüksek bulunmuştur. Çalışma sonucunda, artan mutluluk ve kaygı düzeylerinin beslenme değişiklikleri ile ilişkili olduğu gösterilmiştir (p≤0,001). Beslenmeden bağımsız olarak, uyku düzeni değişikliklerinin kaygı ve mutluluk seviyesinde artış olduğunu bildirenlerde daha fazla olduğu saptanmıştır (p≤0,001). Cinsiyetler arası farklılığa bakıldığı zaman kadınların erkeklere göre daha fazla uyku sorunu yaşadığı belirlenmiştir (p=0,006). Sonuç: Halk sağlığından sorumlu kişiler, karantina gibi kriz süreçlerinin halk sağlığı üzerinde kısa ve/veya uzun vadeli sağlık sorunlarına yol açabileceğinin farkında olmalı, toplumsal ve bireysel farkındalığı artırmaya çalışmalıdır.