{"title":"Atıf ve Şart Delilleri ve ve Ehl-i Sünnet Kelâm Ekollerinin Gelişim Sürecindeki İzdüşümü","authors":"M. Aykaç","doi":"10.14395/HITITILAHIYAT.476675","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Hz. Peygamber’in vefatindan sonra halifelik mucadelesinin tetikledigi siyasi olaylarin inancla ilgili sorunlari yaratmasi nedeniyle iman ve kufrun tanimi, kapsami, iman-amel iliskisi gibi sorunlar tartisilmaya baslanmistir. Bu yuzden Musluman toplumun kendi icinde asmaya calistigi ilk sorunlardan biri hic kuskusuz iman-kufur meselesi olmustur. Bu itibarla geleneksel firkalarin iman-amel munasebetleri bakimindan farkli yaklasim modelleri gelistirmis oldugu gorulmektedir. Bu ekolleri ‘ameli imana dâhil eden’ ve ‘amel ile imani birbirinden ayiran’ mezhepler olmak uzere ikiye ayirmak mumkundur. Amel-iman iliskisine yonelik ileri surulen fikirler akli ve nakli delillerle temellendirilmeye calisilmistir. Amellerin imandan bir parca olmadigi gorusunu kanitlamak amaciyla kullanilan en kuvvetli deliller dil mantigina dayali olarak olusturulan ‘atif’ ve ‘sart’ delilleridir. Atif delili, matuf ile matufun aleyhin; sart delili ise sart ile mesrutun dil kaideleri geregi birbirinden farkli oldugu esasina dayanan iki delildir. Bu iki delil, zaman bakimindan farkliliklarla beraber Ehl-i Sunnet ekolu tarafindan kullanilmis delillerdir. Biz makalemizde hem iman meselesinin temellendirilmesinde belirleyici rol oynayan atif ve sart delillerinin tarihi surecini hem de bu delillerin Ehl-i Sunnet’in iki kelam ekolunun iman gorusu uzerindeki etkilerini ele almayi ve analiz etmeyi hedefledik. Calismamizin sonunda ise bu iki delilin kaynaginin Murcie mezhebi oldugu, tum Mâturidilerin de bu delili kullandigi, ancak ilk Es’arilerin bu delilleri kullanmayip sonraki Es’arilerin kullandigi ortaya cikmistir. Bu delillerin kullanilmasi ile imanin artip eksilmesi meselesi arasinda baglanti oldugu ortaya cikmistir. Murci ve Mâturidilerin bu delilleri her zaman kullanmalari onlarin imanda artma ve eksilmeyi reddettiklerini gostermektedir. Onceki Es’arilerin bu delilleri kullanmayip sonrakilerin kullanmalari ise, Es’arilik’te imanin artma ve eksilmesi meselesinde farkli goruslerin varligini ve bu konuda bir tekâmul sureci yasandigini gostermistir.","PeriodicalId":40974,"journal":{"name":"Hitit Universitesi Ilahiyat Fakultesi Dergisi-Journal of Divinity Faculty of Hitit University","volume":"1 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.1000,"publicationDate":"2019-06-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Hitit Universitesi Ilahiyat Fakultesi Dergisi-Journal of Divinity Faculty of Hitit University","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.14395/HITITILAHIYAT.476675","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Abstract
Hz. Peygamber’in vefatindan sonra halifelik mucadelesinin tetikledigi siyasi olaylarin inancla ilgili sorunlari yaratmasi nedeniyle iman ve kufrun tanimi, kapsami, iman-amel iliskisi gibi sorunlar tartisilmaya baslanmistir. Bu yuzden Musluman toplumun kendi icinde asmaya calistigi ilk sorunlardan biri hic kuskusuz iman-kufur meselesi olmustur. Bu itibarla geleneksel firkalarin iman-amel munasebetleri bakimindan farkli yaklasim modelleri gelistirmis oldugu gorulmektedir. Bu ekolleri ‘ameli imana dâhil eden’ ve ‘amel ile imani birbirinden ayiran’ mezhepler olmak uzere ikiye ayirmak mumkundur. Amel-iman iliskisine yonelik ileri surulen fikirler akli ve nakli delillerle temellendirilmeye calisilmistir. Amellerin imandan bir parca olmadigi gorusunu kanitlamak amaciyla kullanilan en kuvvetli deliller dil mantigina dayali olarak olusturulan ‘atif’ ve ‘sart’ delilleridir. Atif delili, matuf ile matufun aleyhin; sart delili ise sart ile mesrutun dil kaideleri geregi birbirinden farkli oldugu esasina dayanan iki delildir. Bu iki delil, zaman bakimindan farkliliklarla beraber Ehl-i Sunnet ekolu tarafindan kullanilmis delillerdir. Biz makalemizde hem iman meselesinin temellendirilmesinde belirleyici rol oynayan atif ve sart delillerinin tarihi surecini hem de bu delillerin Ehl-i Sunnet’in iki kelam ekolunun iman gorusu uzerindeki etkilerini ele almayi ve analiz etmeyi hedefledik. Calismamizin sonunda ise bu iki delilin kaynaginin Murcie mezhebi oldugu, tum Mâturidilerin de bu delili kullandigi, ancak ilk Es’arilerin bu delilleri kullanmayip sonraki Es’arilerin kullandigi ortaya cikmistir. Bu delillerin kullanilmasi ile imanin artip eksilmesi meselesi arasinda baglanti oldugu ortaya cikmistir. Murci ve Mâturidilerin bu delilleri her zaman kullanmalari onlarin imanda artma ve eksilmeyi reddettiklerini gostermektedir. Onceki Es’arilerin bu delilleri kullanmayip sonrakilerin kullanmalari ise, Es’arilik’te imanin artma ve eksilmesi meselesinde farkli goruslerin varligini ve bu konuda bir tekâmul sureci yasandigini gostermistir.