{"title":"Lover in the Poems of Nef’î: Two Ghazels Two Attitudes","authors":"F. Kuzu","doi":"10.21547/jss.1277247","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Klasik Türk edebiyatı sahasında eser vermiş olan şairler genel anlamda şiirlerinden bahsederken çok fazla tevazu göstermezler. Hemen hemen tüm nazım şekillerinde ama daha ziyade gazellerin mahlas beyitleri ile kasidelerdeki fahriye bölümlerinde şairlerin şiir ve şair ile ilgili mülahazalarının ve bu bağlamda kendi şairlik durumlarına dair değerlendirmelerin yer aldığı görülmektedir. Bu değerlendirmeler genel anlamda dönemin şiir anlayışının, daha özel ve öznel olarak da şairlerin edebî bakış açılarını ortaya koymak suretiyle poetik eleştiriye malzeme sunmaktadır. Nef’î 17.yüzyılın, özellikle kaside nazım şeklinde kaleme aldığı şiirleriyle meşhur, usta bir şairidir. Onun kasidelerindeki en belirgin özelliklerden biri özellikle kasidenin fahriye bölümünde ortaya çıkan orijinal söylemdir. Nef’î sadece kasidelerinde değil diğer şiirlerinde ve özellikle gazel nazım şekliyle kaleme aldığı manzumelerin makta beyitlerinde de kendi şairliği ve şiirleri hakkında oldukça iddialı ve abartılı övgü ifadeleri kullanmaktadır. Klasik Türk şiirinde şairler çoğu zaman sadece şair olarak değil aynı zamanda şiirin kahramanı durumundaki “âşık” olarak iki farklı temsil görevi üstlenmektedir. Diğer bir ifadeyle şair hem şair olarak hem de âşık olarak iki farklı rol üstlenmiş bir mahiyet arz etmektedir. Ancak üstlenilen bu iki rol, şairin kişilik özellikleri bağlamında genellikle iki farklı yönde tezahür etmektedir. Nef’î, bazı beyitlerinde aşkın tüm olumsuzlukları karşısında çaresiz ve zavallı bir âşık olarak maşukundan merhamet dilenen bir âşık diliyle konuşurken bazı beyitlerde bu olumsuz duruma başkaldırmış, isyankâr ve hatta tehditkâr bir âşık edasıyla ortaya çıkmaktan çekinmemektedir. Bu çalışmada, bir şairin duygu ve düşünce âlemindeki dalgalanmalar neticesinde şiirine yansıyan farklı hatta bazen birbirine tezat teşkil edecek mahiyetteki söylem özellikleri, klasik Türk şiirinin usta şairlerinden Nef’î’nin, şiirlerinde ortaya koymuş olduğu aşk ve âşık ile ilgili mülahazaları bağlamında değerlendirilmeye çalışılacaktır.","PeriodicalId":55743,"journal":{"name":"Gaziantep University Journal of Social Sciences","volume":"28 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2023-07-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Gaziantep University Journal of Social Sciences","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.21547/jss.1277247","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Abstract
Klasik Türk edebiyatı sahasında eser vermiş olan şairler genel anlamda şiirlerinden bahsederken çok fazla tevazu göstermezler. Hemen hemen tüm nazım şekillerinde ama daha ziyade gazellerin mahlas beyitleri ile kasidelerdeki fahriye bölümlerinde şairlerin şiir ve şair ile ilgili mülahazalarının ve bu bağlamda kendi şairlik durumlarına dair değerlendirmelerin yer aldığı görülmektedir. Bu değerlendirmeler genel anlamda dönemin şiir anlayışının, daha özel ve öznel olarak da şairlerin edebî bakış açılarını ortaya koymak suretiyle poetik eleştiriye malzeme sunmaktadır. Nef’î 17.yüzyılın, özellikle kaside nazım şeklinde kaleme aldığı şiirleriyle meşhur, usta bir şairidir. Onun kasidelerindeki en belirgin özelliklerden biri özellikle kasidenin fahriye bölümünde ortaya çıkan orijinal söylemdir. Nef’î sadece kasidelerinde değil diğer şiirlerinde ve özellikle gazel nazım şekliyle kaleme aldığı manzumelerin makta beyitlerinde de kendi şairliği ve şiirleri hakkında oldukça iddialı ve abartılı övgü ifadeleri kullanmaktadır. Klasik Türk şiirinde şairler çoğu zaman sadece şair olarak değil aynı zamanda şiirin kahramanı durumundaki “âşık” olarak iki farklı temsil görevi üstlenmektedir. Diğer bir ifadeyle şair hem şair olarak hem de âşık olarak iki farklı rol üstlenmiş bir mahiyet arz etmektedir. Ancak üstlenilen bu iki rol, şairin kişilik özellikleri bağlamında genellikle iki farklı yönde tezahür etmektedir. Nef’î, bazı beyitlerinde aşkın tüm olumsuzlukları karşısında çaresiz ve zavallı bir âşık olarak maşukundan merhamet dilenen bir âşık diliyle konuşurken bazı beyitlerde bu olumsuz duruma başkaldırmış, isyankâr ve hatta tehditkâr bir âşık edasıyla ortaya çıkmaktan çekinmemektedir. Bu çalışmada, bir şairin duygu ve düşünce âlemindeki dalgalanmalar neticesinde şiirine yansıyan farklı hatta bazen birbirine tezat teşkil edecek mahiyetteki söylem özellikleri, klasik Türk şiirinin usta şairlerinden Nef’î’nin, şiirlerinde ortaya koymuş olduğu aşk ve âşık ile ilgili mülahazaları bağlamında değerlendirilmeye çalışılacaktır.