{"title":"Max von Oppenheim’dan Enver Paşa’ya Bir Mektup ve Tarihi Önemi","authors":"Kadir Kon","doi":"10.19059/mukaddime.1116209","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Bu makalede esas olarak Almanya’nın Birinci Dünya Savaşı’ndaki İslam stratejisi mimarlarından Max von Oppenheim tarafından Enver Paşa’ya gönderilen ve ilk defa gün yüzüne çıkan bir mektup konu edilmektedir. Oppenheim’ın Türk Tarih Kurumu Arşivi’nden çıkan bu mektubundan anlaşıldığı üzere ikilinin ilişkisi daha Enver Paşa’nın Berlin’deki ataşelik yıllarına dayanmaktadır. Söz konusu görece kısa Mektup içerisinde geçen bazı isimler bize Enver Paşa’nın Berlin ataşeliği sırasında kurduğu ilişkileri göstermesi yanında sonraki güç kazandığı iktidar dönemlerinde Almanya ile ilişkilerindeki eski networkünü sürdürdüğünü görmemimze yardımcı olacak niteliktedir. Örneğin Enver Paşa’nın Friedrich Sarre ve eşi Marie Sarre ile Berlin’deki askeri ataşelik yıllarından başlayan münasebetleri onun 1918 sonrasındaki Berlin günlerine kadar uzanmış ve kendisine “gönüllü sürgün” yıllarında Almanya’da bir sığınak imkânı sağlamıştır. Savaş sırasında bilhassa Marie Sarre’nin erkek kardeşi Hans Humann’la olan samimi ilişkisinin Osmanlı-Alman ittifakının gidişatı ve sürdürülebilirliği açısından önemi bir yana, ilk defa olarak bu makalede kullanılan bir belgeden görüleceği üzere 1914-1917 yıllarında Almanya’nın İstanbul’daki bahriye ataşesi olarak görev yapan Humann, Enver Paşa’nın 1918 yılında propaganda amaçlı yayınlanan Trablusgarp Savaşı günlüklerinin Almanca olarak yayınlanmasında da başrolü oynamıştır. Enver Paşa- Max von Oppenheim ilişkisinin Birinci Dünya Savaşı sırasında da sürdüğünü ortaya koyan Nisan 1915 tarihli bir başka Alman arşiv belgesi de yine bu makaledeki bir ilk olma özelliğindedir. Ekim 1914 tarihli bu Almanca mektubun önemi Birinci Dünya Savaşı’nın en önemli aktörlerinden Oppenheim ile Enver Paşa arasında bugüne kadar bilinmeyen doğrudan münasebeti ortaya koyması yanında savaş sırasında uygulanan İslam stratejisi tartışmalarına yeni yorumlar getirilmesine sağlayacağı katkıdan ileri gelmektedir. Bahse konu olan katkı Birinci Dünya Savaşı başında ilan edilen cihâd-ı ekber ve bu bağlamda uygulamaya konulan İslamcı politikaların bugüne kadar ki genel kabulün aksine tek taraflı, yani Almanlar tarafından Osmanlı idarecilerine empoze edilen, bir politika olmadığını; aksine iki tarafın ortaklaşa geliştirdikleri ve uyguladıkları bir strateji çerçevesinde uygulandığını göstermektedir.","PeriodicalId":31425,"journal":{"name":"Mukaddime","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2022-11-28","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Mukaddime","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.19059/mukaddime.1116209","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Abstract
Bu makalede esas olarak Almanya’nın Birinci Dünya Savaşı’ndaki İslam stratejisi mimarlarından Max von Oppenheim tarafından Enver Paşa’ya gönderilen ve ilk defa gün yüzüne çıkan bir mektup konu edilmektedir. Oppenheim’ın Türk Tarih Kurumu Arşivi’nden çıkan bu mektubundan anlaşıldığı üzere ikilinin ilişkisi daha Enver Paşa’nın Berlin’deki ataşelik yıllarına dayanmaktadır. Söz konusu görece kısa Mektup içerisinde geçen bazı isimler bize Enver Paşa’nın Berlin ataşeliği sırasında kurduğu ilişkileri göstermesi yanında sonraki güç kazandığı iktidar dönemlerinde Almanya ile ilişkilerindeki eski networkünü sürdürdüğünü görmemimze yardımcı olacak niteliktedir. Örneğin Enver Paşa’nın Friedrich Sarre ve eşi Marie Sarre ile Berlin’deki askeri ataşelik yıllarından başlayan münasebetleri onun 1918 sonrasındaki Berlin günlerine kadar uzanmış ve kendisine “gönüllü sürgün” yıllarında Almanya’da bir sığınak imkânı sağlamıştır. Savaş sırasında bilhassa Marie Sarre’nin erkek kardeşi Hans Humann’la olan samimi ilişkisinin Osmanlı-Alman ittifakının gidişatı ve sürdürülebilirliği açısından önemi bir yana, ilk defa olarak bu makalede kullanılan bir belgeden görüleceği üzere 1914-1917 yıllarında Almanya’nın İstanbul’daki bahriye ataşesi olarak görev yapan Humann, Enver Paşa’nın 1918 yılında propaganda amaçlı yayınlanan Trablusgarp Savaşı günlüklerinin Almanca olarak yayınlanmasında da başrolü oynamıştır. Enver Paşa- Max von Oppenheim ilişkisinin Birinci Dünya Savaşı sırasında da sürdüğünü ortaya koyan Nisan 1915 tarihli bir başka Alman arşiv belgesi de yine bu makaledeki bir ilk olma özelliğindedir. Ekim 1914 tarihli bu Almanca mektubun önemi Birinci Dünya Savaşı’nın en önemli aktörlerinden Oppenheim ile Enver Paşa arasında bugüne kadar bilinmeyen doğrudan münasebeti ortaya koyması yanında savaş sırasında uygulanan İslam stratejisi tartışmalarına yeni yorumlar getirilmesine sağlayacağı katkıdan ileri gelmektedir. Bahse konu olan katkı Birinci Dünya Savaşı başında ilan edilen cihâd-ı ekber ve bu bağlamda uygulamaya konulan İslamcı politikaların bugüne kadar ki genel kabulün aksine tek taraflı, yani Almanlar tarafından Osmanlı idarecilerine empoze edilen, bir politika olmadığını; aksine iki tarafın ortaklaşa geliştirdikleri ve uyguladıkları bir strateji çerçevesinde uygulandığını göstermektedir.
这篇文章本质上是马克斯·冯·奥本海姆(Max von Oppenheim)从德国第一次世界大战的伊斯兰战略和面对面的第一天发给恩维尔·帕沙(Enver Paşa)的一封信。奥本海姆与档案中的土耳其历史机构之间的关系在柏林恩维尔·帕什枪击案的几年中得到了进一步的确立。简言之,这个词表明,信中的一些名字向我们展示了恩维尔·帕沙在掌权后与柏林之间的关系,这将有助于我们看到德国与德国保持着古老的关系网络。例如,Enver Paşa的同伴Friedrich Sarre和他的妻子Marie Sarre于1918年后在柏林开始了军事射击,并在“自愿囚禁”期间在德国为他提供了避难所。Savaşsırasında bilhasa Marie Sarre'nin erkek kardeşi Hans Humann'la olan samimi ilişkisinin Osmanlı-Alman ittifakının gidişatıve sürdürülebilirliği açısündanönemi bir yana,ilk defa olaak bu makalede kullanılan bir belgeden görúleceğiüzere 1914-1917年bahriye ataşesi olarak görev yapan Humann,1918年,Enver Paşa在德国特拉布鲁斯加尔普战争日的出版中发挥了主导作用。Enver Paşa-Max von Oppenheim展示了在第一次世界大战期间,1915年4月的另一份德国档案仍然是本文的第一份。1914年10月,这封对第一次世界大战很重要的德国信促进了奥本海姆和恩维尔·帕沙之间的直接互动,这一互动尚未为人所知,这将为关于战争期间实施的伊斯兰战略的辩论带来新的评论。在这个问题上,第一次世界大战的参与者是,德国人没有向奥斯曼尼亚领导人强调任何政策,不仅是接受总体政策,而且是伊斯兰领导人。另一方面,双方制定并实施了各自实施的战略框架。