{"title":"FATİH (İSTANBUL), ATİKALİ MAHALLESİ’NDEKİ BAZI ÇEŞMELERİN İHYASI","authors":"Sedat Bayrakal","doi":"10.29135/std.1148131","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Temizlik ve ihtiyaç gidermede kullanılan çeşmeler, Türk kültüründe önemli yer tutan hayır eserlerindendir. Anadolu’da, Selçuklu döneminden günümüze kadar kesintisiz yapılan çeşmeler, modern şebeke hattının devreye girmesiyle ve kültürün değişimiyle artık yapılmaz olmuşlardır. Ait olduğu dönemin sanat zevkini yansıtmalarının yanında, sosyal hayatın da önemli buluşma noktaları arasında yer alırlar. Cami, konut gibi mimarlık anıtlarının duvarına, bir meydana, sokak veya caddenin köşesine konumlanan çeşmelerin, özellikle Osmanlı döneminde kesintisiz devam eden gelişimi, birçok araştırmacının bu eserleri ilgiyle takip etmesine yol açmıştır. Elbette sebil, sarnıç, su kemeri, bent, şadırvan, hamam gibi su yapıları da bulunduğu düşünülmekle beraber, bunlar içinde çeşmelerin ayrı bir yeri olduğu söylenebilir. İşleve yönelik kullanımı, cephe tasarımları, bezemeleri, birinci elden bilgi veren kitabeleriyle dönem özelliklerini yansıtan çeşmeler, bugün ne yazık ki hak ettiği ilgiyi görmemektedir. Birçoğumuzun önünden geçerken, sadece bakımsız ve ilgisiz demekle yetindiğimiz çeşmelerin, genellikle kaderine terk edildikleri herkesin malumu olsa gerektir. Bazı belediye, valilik gibi kurumların veyahut Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün zaman zaman yaptıkları restorasyon çalışmaları takdirle karşılanmaktadır. Ancak geçen zaman içinde, başta imar hareketleri, ilgisizlik ve diğer nedenlerle çok sayıda çeşmenin bugün mevcut olmadığı hatırlatılmalıdır. Bu yönüyle bakıldığında, İstanbul ili, Fatih ilçesi, Atikali Mahallesi’nde gerçekleştirilmek istenen restorasyon uygulamaları, ilgili Koruma Kurulu’nun bilimsel gerekçelere dayalı onayıyla hayata geçirilmek istenmektedir. İşte bu doğrultuda, bizim de Sanat Tarihçisi hassasiyetiyle, söz konusu çalışmalara katkı vermek amacıyla aşağıdaki metin kaleme alınmıştır. İlgili eserler Mustafa Ağa, Seyyid Ali Ağa, Mehmed Ağa, Gürcü Mehmed Paşa, Uzunköprülü Ali Efendi ve Balat çeşmeleridir. Çeşmelerin rölöve, restitüsyon ve restorasyon projeleri bu rapor doğrultusunda hazırlanmaktadır. Önümüzdeki süreçte, restorasyon çalışmaları tamamlandığında ayrıca değerlendirilmeleri mümkün olabilecektir. \nRestorasyon çalışmaları başarıyla tamamlandığında ve ilgili kurumlar tarafından suyunun akıtılması sağlandığında, ilk yapıldıkları dönem kadar olmasa da çeşme etrafında şekillenen sosyal hayat yeniden can bulacaktır. Bu anlamda emeği geçen mimar, Belediye personeli, Koruma Kurulu çalışanlarına teşekkür borç bilinir. \nÜlkemizde yapılan bu tür koruma faaliyetlerinin artırılması, kamuoyu dikkatinin buraya çekilmesi, eskiye olan borcumuzun nispeten ödenmesi hususunda önemli bir gösterge olacaktır. Tabi burada birçok kereler gördüğümüz hatalı restorasyon uygulamalarının önüne geçilerek, örnek onarım faaliyetleri envanterine eklenecek bir çalışmaya imza atılmalıdır. Bu suretle, ülkemizin çeşitli kesimlerinde sayıları artan başarılı örneklerin daha sonra yapılacaklara emsal teşkil etmesini son derece önemli buluyoruz. Aşağıda kaleme alınan makalenin en önemli amacı da budur. Aksi taktirde, çalışmanın yeknesaklıktan kurtulması mümkün değildir.","PeriodicalId":40192,"journal":{"name":"Sanat Tarihi Dergisi-Journal of Art History","volume":" ","pages":""},"PeriodicalIF":0.2000,"publicationDate":"2022-10-11","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Sanat Tarihi Dergisi-Journal of Art History","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.29135/std.1148131","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"0","JCRName":"ART","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Abstract
Temizlik ve ihtiyaç gidermede kullanılan çeşmeler, Türk kültüründe önemli yer tutan hayır eserlerindendir. Anadolu’da, Selçuklu döneminden günümüze kadar kesintisiz yapılan çeşmeler, modern şebeke hattının devreye girmesiyle ve kültürün değişimiyle artık yapılmaz olmuşlardır. Ait olduğu dönemin sanat zevkini yansıtmalarının yanında, sosyal hayatın da önemli buluşma noktaları arasında yer alırlar. Cami, konut gibi mimarlık anıtlarının duvarına, bir meydana, sokak veya caddenin köşesine konumlanan çeşmelerin, özellikle Osmanlı döneminde kesintisiz devam eden gelişimi, birçok araştırmacının bu eserleri ilgiyle takip etmesine yol açmıştır. Elbette sebil, sarnıç, su kemeri, bent, şadırvan, hamam gibi su yapıları da bulunduğu düşünülmekle beraber, bunlar içinde çeşmelerin ayrı bir yeri olduğu söylenebilir. İşleve yönelik kullanımı, cephe tasarımları, bezemeleri, birinci elden bilgi veren kitabeleriyle dönem özelliklerini yansıtan çeşmeler, bugün ne yazık ki hak ettiği ilgiyi görmemektedir. Birçoğumuzun önünden geçerken, sadece bakımsız ve ilgisiz demekle yetindiğimiz çeşmelerin, genellikle kaderine terk edildikleri herkesin malumu olsa gerektir. Bazı belediye, valilik gibi kurumların veyahut Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün zaman zaman yaptıkları restorasyon çalışmaları takdirle karşılanmaktadır. Ancak geçen zaman içinde, başta imar hareketleri, ilgisizlik ve diğer nedenlerle çok sayıda çeşmenin bugün mevcut olmadığı hatırlatılmalıdır. Bu yönüyle bakıldığında, İstanbul ili, Fatih ilçesi, Atikali Mahallesi’nde gerçekleştirilmek istenen restorasyon uygulamaları, ilgili Koruma Kurulu’nun bilimsel gerekçelere dayalı onayıyla hayata geçirilmek istenmektedir. İşte bu doğrultuda, bizim de Sanat Tarihçisi hassasiyetiyle, söz konusu çalışmalara katkı vermek amacıyla aşağıdaki metin kaleme alınmıştır. İlgili eserler Mustafa Ağa, Seyyid Ali Ağa, Mehmed Ağa, Gürcü Mehmed Paşa, Uzunköprülü Ali Efendi ve Balat çeşmeleridir. Çeşmelerin rölöve, restitüsyon ve restorasyon projeleri bu rapor doğrultusunda hazırlanmaktadır. Önümüzdeki süreçte, restorasyon çalışmaları tamamlandığında ayrıca değerlendirilmeleri mümkün olabilecektir.
Restorasyon çalışmaları başarıyla tamamlandığında ve ilgili kurumlar tarafından suyunun akıtılması sağlandığında, ilk yapıldıkları dönem kadar olmasa da çeşme etrafında şekillenen sosyal hayat yeniden can bulacaktır. Bu anlamda emeği geçen mimar, Belediye personeli, Koruma Kurulu çalışanlarına teşekkür borç bilinir.
Ülkemizde yapılan bu tür koruma faaliyetlerinin artırılması, kamuoyu dikkatinin buraya çekilmesi, eskiye olan borcumuzun nispeten ödenmesi hususunda önemli bir gösterge olacaktır. Tabi burada birçok kereler gördüğümüz hatalı restorasyon uygulamalarının önüne geçilerek, örnek onarım faaliyetleri envanterine eklenecek bir çalışmaya imza atılmalıdır. Bu suretle, ülkemizin çeşitli kesimlerinde sayıları artan başarılı örneklerin daha sonra yapılacaklara emsal teşkil etmesini son derece önemli buluyoruz. Aşağıda kaleme alınan makalenin en önemli amacı da budur. Aksi taktirde, çalışmanın yeknesaklıktan kurtulması mümkün değildir.