1908-1914 TARTIŞMALARI: NASIL BİR ADEM-İ MERKEZİYETÇİLİK?

Merve Ünal Açıkgöz
{"title":"1908-1914 TARTIŞMALARI: NASIL BİR ADEM-İ MERKEZİYETÇİLİK?","authors":"Merve Ünal Açıkgöz","doi":"10.30915/abd.1442824","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Osmanlı Devleti kuruluşundan itibaren güçlü bir merkeziyetçi politika izlemiş ve ülke topraklarının genişlediği dönemde dahi bu ilkeden ödün vermemiştir. Bunun yanında ise bünyesinde barındırdığı farklı milletlere dini referansla bazı ayrıcalıklar tanınmıştır. Gayrimüslimlere tanınan bu ayrıcalıkları merkeziyetçi sistemin istisnası ve adem-i merkeziyetçilik olarak tanımlayanlar olmuştur. Tanzimat dönemiyle birlikte klasik devlet sisteminde önemli değişimler yaşanmıştır. Özellikle idari, sosyal, ekonomik ve hukuksal alanda yaşanan değişimler Batıdaki düşünce akımlarının etkisinde ortaya çıkmıştır. Meşrutiyet rejimine geçilmesi ve anayasanın yapılması da bunun bir sonucudur. Ancak kısa süren anayasal dönem padişaha ve baskıcı yönetimine karşı güçlü bir muhalefetin doğmasına neden olmuştur. Padişah II.Abdülhamit’in istibdadını ortadan kaldırmak için bir araya gelen Jön Türkler, çareyi yeniden meşrutiyetin ilanında görmüşlerdir. Ancak toplumun içinde bulunduğu durumdan kurtulmak için rejim değişikliğini tek başına yeterli görmeyen Prens Sabahattin ortaya koyduğu adem-i merkeziyetçilik ve teşebbüs-i şahsi fikirleri ile dönemin ileri gelen düşünürlerinden olmuştur. Osmanlı toplumunun her manada yeniden kalkınmasının cemaatçi toplumdan bireyci topluma geçiş ile mümkün olacağını belirtmiştir. Fikirleri nedeniyle döneminde İttihatçılar tarafından eleştirilmiş hatta bölücülükle suçlanmıştır. Merkeziyetçilik-adem-i merkeziyetçilik ilkelerinden hangisine ağırlık verilmesi gerektiği günümüzde dahi tartışılmaktadır. Yerel yönetimlerle ilgili yapılan düzenlemeler bunların güçlendirilmesini amaç edinmekle birlikte eleştirileri de beraberinde getirmektedir. Bu çalışmanın amacı geçmişte yaşanan tartışmalardan hareketle bugüne yeni bir ışık tutmaya çalışmaktır. Çalışmamız Prens Sabahattin’in adem-i merkeziyetçilik kavramını ortaya koymak amacıyla yapılmıştır. Prens Sabahattin’in adem-i merkeziyetçilik kavramına yüklediği anlam ve buna karşı yöneltilen eleştiriler irdelenmiştir.","PeriodicalId":231622,"journal":{"name":"Ankara Barosu Dergisi","volume":" 29","pages":""},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2024-07-05","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Ankara Barosu Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.30915/abd.1442824","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0

Abstract

Osmanlı Devleti kuruluşundan itibaren güçlü bir merkeziyetçi politika izlemiş ve ülke topraklarının genişlediği dönemde dahi bu ilkeden ödün vermemiştir. Bunun yanında ise bünyesinde barındırdığı farklı milletlere dini referansla bazı ayrıcalıklar tanınmıştır. Gayrimüslimlere tanınan bu ayrıcalıkları merkeziyetçi sistemin istisnası ve adem-i merkeziyetçilik olarak tanımlayanlar olmuştur. Tanzimat dönemiyle birlikte klasik devlet sisteminde önemli değişimler yaşanmıştır. Özellikle idari, sosyal, ekonomik ve hukuksal alanda yaşanan değişimler Batıdaki düşünce akımlarının etkisinde ortaya çıkmıştır. Meşrutiyet rejimine geçilmesi ve anayasanın yapılması da bunun bir sonucudur. Ancak kısa süren anayasal dönem padişaha ve baskıcı yönetimine karşı güçlü bir muhalefetin doğmasına neden olmuştur. Padişah II.Abdülhamit’in istibdadını ortadan kaldırmak için bir araya gelen Jön Türkler, çareyi yeniden meşrutiyetin ilanında görmüşlerdir. Ancak toplumun içinde bulunduğu durumdan kurtulmak için rejim değişikliğini tek başına yeterli görmeyen Prens Sabahattin ortaya koyduğu adem-i merkeziyetçilik ve teşebbüs-i şahsi fikirleri ile dönemin ileri gelen düşünürlerinden olmuştur. Osmanlı toplumunun her manada yeniden kalkınmasının cemaatçi toplumdan bireyci topluma geçiş ile mümkün olacağını belirtmiştir. Fikirleri nedeniyle döneminde İttihatçılar tarafından eleştirilmiş hatta bölücülükle suçlanmıştır. Merkeziyetçilik-adem-i merkeziyetçilik ilkelerinden hangisine ağırlık verilmesi gerektiği günümüzde dahi tartışılmaktadır. Yerel yönetimlerle ilgili yapılan düzenlemeler bunların güçlendirilmesini amaç edinmekle birlikte eleştirileri de beraberinde getirmektedir. Bu çalışmanın amacı geçmişte yaşanan tartışmalardan hareketle bugüne yeni bir ışık tutmaya çalışmaktır. Çalışmamız Prens Sabahattin’in adem-i merkeziyetçilik kavramını ortaya koymak amacıyla yapılmıştır. Prens Sabahattin’in adem-i merkeziyetçilik kavramına yüklediği anlam ve buna karşı yöneltilen eleştiriler irdelenmiştir.
1908-1914 年的辩论:什么样的权力下放?
奥斯曼帝国自建国以来一直奉行强有力的中央集权政策,即使在扩张领土的过程中也没有放弃这一原则。另一方面,在其架构内,不同的民族享有一些带有宗教色彩的特权。一些人将给予非穆斯林的这些特权定义为中央集权制和分权制的例外。坦齐马特时期给传统的国家制度带来了重大变化。尤其是行政、社会、经济和法律领域的变革是在西方思潮的影响下出现的。向君主立宪制的过渡和宪法的制定也是这一时期的产物。然而,短暂的立宪时期导致出现了反对苏丹及其专制统治的强大力量。为消除苏丹阿卜杜勒哈米特二世的压迫而聚集在一起的年轻土耳其人认为宣布立宪政体是解决问题的办法。然而,萨巴哈廷亲王并不认为单靠政权更迭就能摆脱当时的社会状况,他提出了权力下放和企业个人主义的思想,成为了这一时期的主要思想家之一。他指出,通过从公有制社会向个人主义社会转型,奥斯曼帝国社会在各种意义上的重新发展都将成为可能。由于他的思想,他受到联盟派的批评,甚至被指责为分裂主义。中央集权和地方分权哪个更重要,至今仍有争论。尽管有关地方政府的法规旨在加强地方政府,但也带来了批评。本研究的目的是在过去讨论的基础上对当今的情况进行新的阐释。我们的研究旨在揭示萨巴哈汀亲王的权力下放概念。我们研究了萨巴哈廷亲王赋予权力下放概念的含义以及针对这一概念的批评意见。
本文章由计算机程序翻译,如有差异,请以英文原文为准。
求助全文
约1分钟内获得全文 求助全文
来源期刊
自引率
0.00%
发文量
0
×
引用
GB/T 7714-2015
复制
MLA
复制
APA
复制
导出至
BibTeX EndNote RefMan NoteFirst NoteExpress
×
提示
您的信息不完整,为了账户安全,请先补充。
现在去补充
×
提示
您因"违规操作"
具体请查看互助需知
我知道了
×
提示
确定
请完成安全验证×
copy
已复制链接
快去分享给好友吧!
我知道了
右上角分享
点击右上角分享
0
联系我们:info@booksci.cn Book学术提供免费学术资源搜索服务,方便国内外学者检索中英文文献。致力于提供最便捷和优质的服务体验。 Copyright © 2023 布克学术 All rights reserved.
京ICP备2023020795号-1
ghs 京公网安备 11010802042870号
Book学术文献互助
Book学术文献互助群
群 号:481959085
Book学术官方微信