{"title":"Demansın Ölüme Bağlı Tasarruf Yapma Ehliyetine Etkisi","authors":"Hale Şahin","doi":"10.33629/auhfd.1471887","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Demans sendromu, bireylerde çoğunlukla altmış beş yaşından sonra görülen bilişsel, davranışsal ve işlevsel yetenekleri etkileyen çeşitli hastalıkları içeren bir kavramdır. Demanslı kişilerin ayırt etme gücü, bu sendrom sebebiyle ortadan kalkabilmektedir. Bu durum, ölüme bağlı tasarrufların geçerliliği açısından önem taşımaktadır. Zira, mirasbırakan çoğunlukla altmış beş yaşından sonra ölüme bağlı tasarruf yaparak terekesi üzerinde tasarrufta bulunmak istemektedir. Fakat, mirasbırakan ölüme bağlı tasarruf yaptığı anda demans sebebiyle ayırt etme gücüne sahip değilse bu hukuki işlem dava yoluyla iptal edilebilir. Ayırt etme gücü nisbi bir kavramdır. Bundan dolayı, mirasbırakanın ölüme bağlı tasarruf yaptığı sırada ayırt etme gücünü haiz olması onun yapmış olduğu bu işlemin geçerli olması için yeterlidir. Fakat, hakkında akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle kısıtlama kararı verilmiş bir mirasbırakanın taraf olduğu miras sözleşmesi iptal olunabilir. Mirasbırakanın akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle kısıtlanmış olması, onun yapmış olduğu vasiyetnamenin geçerliliğini etkilememektedir. Fakat, bu husus söz konusu vasiyetnamenin iptali için dava açıldığı takdirde ispat yükünün dağılımı açısından önemli arz etmektedir. Bu sebeple, çalışmamızda demans sendromu hakkında bilgi verildikten sonra demansın ayırt etme gücüne etkisi ele alınmış, demanslı mirasbırakanın yapmış olduğu ölüme bağlı tasarrufun ehliyet eksikliği sebebiyle iptaline yönelik dava açıldığı takdirde bunun ispatı meselesine yer verilmiştir.","PeriodicalId":493029,"journal":{"name":"Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi","volume":"21 7","pages":""},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2024-07-10","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi","FirstCategoryId":"0","ListUrlMain":"https://doi.org/10.33629/auhfd.1471887","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Abstract
Demans sendromu, bireylerde çoğunlukla altmış beş yaşından sonra görülen bilişsel, davranışsal ve işlevsel yetenekleri etkileyen çeşitli hastalıkları içeren bir kavramdır. Demanslı kişilerin ayırt etme gücü, bu sendrom sebebiyle ortadan kalkabilmektedir. Bu durum, ölüme bağlı tasarrufların geçerliliği açısından önem taşımaktadır. Zira, mirasbırakan çoğunlukla altmış beş yaşından sonra ölüme bağlı tasarruf yaparak terekesi üzerinde tasarrufta bulunmak istemektedir. Fakat, mirasbırakan ölüme bağlı tasarruf yaptığı anda demans sebebiyle ayırt etme gücüne sahip değilse bu hukuki işlem dava yoluyla iptal edilebilir. Ayırt etme gücü nisbi bir kavramdır. Bundan dolayı, mirasbırakanın ölüme bağlı tasarruf yaptığı sırada ayırt etme gücünü haiz olması onun yapmış olduğu bu işlemin geçerli olması için yeterlidir. Fakat, hakkında akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle kısıtlama kararı verilmiş bir mirasbırakanın taraf olduğu miras sözleşmesi iptal olunabilir. Mirasbırakanın akıl hastalığı veya akıl zayıflığı sebebiyle kısıtlanmış olması, onun yapmış olduğu vasiyetnamenin geçerliliğini etkilememektedir. Fakat, bu husus söz konusu vasiyetnamenin iptali için dava açıldığı takdirde ispat yükünün dağılımı açısından önemli arz etmektedir. Bu sebeple, çalışmamızda demans sendromu hakkında bilgi verildikten sonra demansın ayırt etme gücüne etkisi ele alınmış, demanslı mirasbırakanın yapmış olduğu ölüme bağlı tasarrufun ehliyet eksikliği sebebiyle iptaline yönelik dava açıldığı takdirde bunun ispatı meselesine yer verilmiştir.