{"title":"MAKSİMİZE ETME EĞİLİMİ İLE KAYIPTAN KAÇINMA, RİSKTEN KAÇINMA, MUTLULUK VE BİLİŞSEL ÖNYARGIYA DÜŞME EĞİLİMİ ARASINDAKİ İLİŞKİNİN CİNSİYETE GÖRE ANALİZİ","authors":"Asena Gizem Yiğit","doi":"10.16953/deusosbil.1383131","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Sınırlı rasyonaliteden yola çıkarak ortaya konan maksimize etme-tatmin etme ayrımı Schwartz vd.’nin (2002) çalışmasıyla teorik temellere oturtulmuştur. Literatür incelediğinde konuyla ilgili çalışmaların çoğunlukla ölçek geliştirme çabalarında yoğunlaştığı görülmektedir. Bununla birlikte az sayıda çalışma maksimize etme eğiliminin farklı değişkenlerle ele alınmasını kapsamaktadır. Bu bakımdan, bu çalışma maksimize etme eğilimi ile kayıptan kaçınma, riskten kaçınma, mutluluk ve bilişsel önyargılara düşme eğilimi arasındaki ilişkileri araştırmaya yönelik gerçekleştirilmiştir. 272 kişilik örneklemle gerçekleştirilen çalışmada öncelikle maksimize etme eğilimi, kayıptan kaçınma ve riskten kaçınma ölçekleri Türkçe’ye uyarlanmış ve geçerlilik/güvenilirlik analizleri yapılmış, sonrasında ise oluşturulan hipotezler test edilmiştir. Elde edilen bulgular, maksimize etme eğiliminin sadece medeni duruma göre farklılık gösterdiği; kayıptan kaçınma, riskten kaçınma, mutluluk ve bilişsel önyargılara düşme eğilimleri ile ilişkilerinin ise cinsiyetler arasında farklılık gösterdiği şeklindedir. Buna göre kadınlarda maksimize etme eğilimi ile kayıptan kaçınma ve riskten kaçınma arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki tespit edilmiş olmasına karşılık erkeklerde her iki değişkenle de maksimize etme eğilimi arasında bir ilişki bulunmamaktadır. Yine kadınlarda maksimize etme eğilimi ile mutluluk ve batık maliyete düşme eğilimi arasında bir ilişki saptanmazken; erkeklerde maksimize etme eğilimi ile mutluluk arasında ve batık maliyete düşme eğilimi arasında anlamlı bir ilişki tespit edilmiştir. Burada kadın ve erkeklerin maksimize etme eğilimi noktasında motivasyonlarının farklı olduğu görülmektedir. Çalışma, maksimize etme eğilimini bahsi geçen değişkenlerle birlikte ele alan çalışmaya rastlanmaması bakımından özgün değer taşımaktadır. Ayrıca, Maksimizasyon Eğilimi Ölçeği, Kayıptan Kaçınma Ölçeği ve Riskten Kaçınma Ölçeği’nin Türkçe uyarlamalarının ve analizlerinin de ilk kez gerçekleştirilmesi bakımından da önem taşımaktadır.","PeriodicalId":503191,"journal":{"name":"Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi","volume":"285 2","pages":""},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2024-06-05","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.16953/deusosbil.1383131","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Abstract
Sınırlı rasyonaliteden yola çıkarak ortaya konan maksimize etme-tatmin etme ayrımı Schwartz vd.’nin (2002) çalışmasıyla teorik temellere oturtulmuştur. Literatür incelediğinde konuyla ilgili çalışmaların çoğunlukla ölçek geliştirme çabalarında yoğunlaştığı görülmektedir. Bununla birlikte az sayıda çalışma maksimize etme eğiliminin farklı değişkenlerle ele alınmasını kapsamaktadır. Bu bakımdan, bu çalışma maksimize etme eğilimi ile kayıptan kaçınma, riskten kaçınma, mutluluk ve bilişsel önyargılara düşme eğilimi arasındaki ilişkileri araştırmaya yönelik gerçekleştirilmiştir. 272 kişilik örneklemle gerçekleştirilen çalışmada öncelikle maksimize etme eğilimi, kayıptan kaçınma ve riskten kaçınma ölçekleri Türkçe’ye uyarlanmış ve geçerlilik/güvenilirlik analizleri yapılmış, sonrasında ise oluşturulan hipotezler test edilmiştir. Elde edilen bulgular, maksimize etme eğiliminin sadece medeni duruma göre farklılık gösterdiği; kayıptan kaçınma, riskten kaçınma, mutluluk ve bilişsel önyargılara düşme eğilimleri ile ilişkilerinin ise cinsiyetler arasında farklılık gösterdiği şeklindedir. Buna göre kadınlarda maksimize etme eğilimi ile kayıptan kaçınma ve riskten kaçınma arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki tespit edilmiş olmasına karşılık erkeklerde her iki değişkenle de maksimize etme eğilimi arasında bir ilişki bulunmamaktadır. Yine kadınlarda maksimize etme eğilimi ile mutluluk ve batık maliyete düşme eğilimi arasında bir ilişki saptanmazken; erkeklerde maksimize etme eğilimi ile mutluluk arasında ve batık maliyete düşme eğilimi arasında anlamlı bir ilişki tespit edilmiştir. Burada kadın ve erkeklerin maksimize etme eğilimi noktasında motivasyonlarının farklı olduğu görülmektedir. Çalışma, maksimize etme eğilimini bahsi geçen değişkenlerle birlikte ele alan çalışmaya rastlanmaması bakımından özgün değer taşımaktadır. Ayrıca, Maksimizasyon Eğilimi Ölçeği, Kayıptan Kaçınma Ölçeği ve Riskten Kaçınma Ölçeği’nin Türkçe uyarlamalarının ve analizlerinin de ilk kez gerçekleştirilmesi bakımından da önem taşımaktadır.