İlahi Vahiy İle İnsanlığın Ortak Ontolojik Gerçekliği Arasındaki İlişki

Hayati Aydın
{"title":"İlahi Vahiy İle İnsanlığın Ortak Ontolojik Gerçekliği Arasındaki İlişki","authors":"Hayati Aydın","doi":"10.18505/cuid.1437702","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Makalede İlâhî vahyin insanın ontolojik gerçekliğini göz ardı etmediğini, ontolojik gerçekliği üzerinden insanlara mesaj verdiği konusu ele alınmıştır. Bu durum, rüya ve şeriatlerin farklılığıyla ispat edilmeye, bu fikre temayül gösteren ancak Kur’ân hakkında olumsuz bir argüman olarak kullanan Montgomery Watt gibi müsteşriklere de cevap verilmeye çalışılmıştır. Bu yapılırken ilk önce bilinçaltının anlaşılması hususunda bazı örnekler verilmiş sonra rüya sembollerinde baskın olan kültürel unsurlara temas edilmiştir. Rüyalardaki sembollerin şekillenmesinde mantıksal bağı irdeleyen İslam ulemasının açıklamalarına ve rüya te’vîllerine de yer verilmiştir. Bu bağlamda tefsirde büyük problem olarak görülen Hz. İbrahim’in, oğlu İsmail’i kurban etme olayı ele alınmış ve nasıl anlaşılmasının gerektiği üzerinde durulmuştur. Bunun, baskın kültür altında sembolleşen bir rüya olduğu ve İsrail Oğullarına ‘Bakar’ kesme emriyle toplumun yanlış algısının değiştirilmesinin amaçlanması gibi çocukların tanrılara kurban edildiği ortamdaki yanlışlığın giderilmesi, kurban ritüelini tebdil edilmesinin amaçlandığı ifade edilmiştir. Daha sonra şeriat-ontolojik gerçeklik ilişkisi irdelenmiş, dinde bütün insanların ortak fıtratının esas alındığı ve bundan dolayı dinin bütün insanlar için değişmeyen bir olgu olduğunu, şeriatlerin ise kültürün baskın olduğu ve dolayısıyla bir yönüyle ilişki içinde olduğu toplumsal bilinçaltı olduğu vurgulanmıştır. Şeriatların farklılaşmasında toplumsal bilinçaltının göz ardı edilmediğini göstermek bağlamında Kur’ân’dan örnekler verilmek suretiyle savunulan tez ispat edilmeye çalışılmıştır. Bunlardan birisi, Kur’ân’da Arapların ortak duygularının esas alınması, kültürel bazı unsurların kullanılması, bir diğeri de yabancı isimlerin Arapların ifade ettiği şekliyle, ümmi anlayışa uygun kullanılmasıdır. Ayrıca bu konuda bazı helal yiyeceklerin Yahudilere haram kılınması ve diğer şeriatlerde yer alan bazı farklılıklar üzerinde durulmuştur. Helal yiyeceklerin haram kılınması konusunda Hz. Yakub’un yakalandığı ağır hastalıktan iyileştiği takdirde sevdiği yiyecekleri yememeyi nezretmesi, buna bağlı olarak iyileşince deve eti ve sütünü yiyip içmemesi, daha sonra çocukları ve ümmetinin de bu yiyeceklerden uzak durması sonucunda Tevrat’ta bunların haram kılınması örneği üzerinde durulmuştur. Bu örnek, şeriatlerin farklılaşmasının nedeninin bir şeye karşı tavrın toplumsal bir alışkanlık halini almasının sonucu olduğu vurgulanmıştır. Nitekim teravih namazının Müslümanlarca toplu kılınması ve buna devam etmesinden dolayı farz kılınır endişesiyle evlerinde kılmalarını tavsiye eden Allah Resulünün endişesinin de bunu pekiştirdiği dile getirilmiştir. Diğer şeriatlerde bazı farklılıklar konusunda ise orucun öncekilere farz kılınmasına rağmen keyfiyetinin farklı olması üzerinde durulmuştur. Aynı şekilde namaz, zekât ve haccın semavî dinlerinin hepsinde olmasına rağmen keyfiyetinin değiştiği örneklerle izah edilmiştir. Bu doğrultuda milletlerin yaşam tarzlarının ve kültürünün dolayısıyla toplumsal bilinçaltı şeriatlerin farklılığında gözönüne alındığı ifade edilmiştir. Sonuç olarak din ve dine taalluk eden her şeyin insanlığın ortak fıtratını esas aldığını, şeriatten şeriate değişiklik gösteren unsurların da kültürel ve bir yönüyle toplumsal bilinçaltıyla ilgili olan hususlar olduğu ortaya konulmaya çalışılmıştır.","PeriodicalId":515937,"journal":{"name":"Cumhuriyet İlahiyat Dergisi","volume":" 11","pages":""},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2024-05-09","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Cumhuriyet İlahiyat Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.18505/cuid.1437702","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0

Abstract

Makalede İlâhî vahyin insanın ontolojik gerçekliğini göz ardı etmediğini, ontolojik gerçekliği üzerinden insanlara mesaj verdiği konusu ele alınmıştır. Bu durum, rüya ve şeriatlerin farklılığıyla ispat edilmeye, bu fikre temayül gösteren ancak Kur’ân hakkında olumsuz bir argüman olarak kullanan Montgomery Watt gibi müsteşriklere de cevap verilmeye çalışılmıştır. Bu yapılırken ilk önce bilinçaltının anlaşılması hususunda bazı örnekler verilmiş sonra rüya sembollerinde baskın olan kültürel unsurlara temas edilmiştir. Rüyalardaki sembollerin şekillenmesinde mantıksal bağı irdeleyen İslam ulemasının açıklamalarına ve rüya te’vîllerine de yer verilmiştir. Bu bağlamda tefsirde büyük problem olarak görülen Hz. İbrahim’in, oğlu İsmail’i kurban etme olayı ele alınmış ve nasıl anlaşılmasının gerektiği üzerinde durulmuştur. Bunun, baskın kültür altında sembolleşen bir rüya olduğu ve İsrail Oğullarına ‘Bakar’ kesme emriyle toplumun yanlış algısının değiştirilmesinin amaçlanması gibi çocukların tanrılara kurban edildiği ortamdaki yanlışlığın giderilmesi, kurban ritüelini tebdil edilmesinin amaçlandığı ifade edilmiştir. Daha sonra şeriat-ontolojik gerçeklik ilişkisi irdelenmiş, dinde bütün insanların ortak fıtratının esas alındığı ve bundan dolayı dinin bütün insanlar için değişmeyen bir olgu olduğunu, şeriatlerin ise kültürün baskın olduğu ve dolayısıyla bir yönüyle ilişki içinde olduğu toplumsal bilinçaltı olduğu vurgulanmıştır. Şeriatların farklılaşmasında toplumsal bilinçaltının göz ardı edilmediğini göstermek bağlamında Kur’ân’dan örnekler verilmek suretiyle savunulan tez ispat edilmeye çalışılmıştır. Bunlardan birisi, Kur’ân’da Arapların ortak duygularının esas alınması, kültürel bazı unsurların kullanılması, bir diğeri de yabancı isimlerin Arapların ifade ettiği şekliyle, ümmi anlayışa uygun kullanılmasıdır. Ayrıca bu konuda bazı helal yiyeceklerin Yahudilere haram kılınması ve diğer şeriatlerde yer alan bazı farklılıklar üzerinde durulmuştur. Helal yiyeceklerin haram kılınması konusunda Hz. Yakub’un yakalandığı ağır hastalıktan iyileştiği takdirde sevdiği yiyecekleri yememeyi nezretmesi, buna bağlı olarak iyileşince deve eti ve sütünü yiyip içmemesi, daha sonra çocukları ve ümmetinin de bu yiyeceklerden uzak durması sonucunda Tevrat’ta bunların haram kılınması örneği üzerinde durulmuştur. Bu örnek, şeriatlerin farklılaşmasının nedeninin bir şeye karşı tavrın toplumsal bir alışkanlık halini almasının sonucu olduğu vurgulanmıştır. Nitekim teravih namazının Müslümanlarca toplu kılınması ve buna devam etmesinden dolayı farz kılınır endişesiyle evlerinde kılmalarını tavsiye eden Allah Resulünün endişesinin de bunu pekiştirdiği dile getirilmiştir. Diğer şeriatlerde bazı farklılıklar konusunda ise orucun öncekilere farz kılınmasına rağmen keyfiyetinin farklı olması üzerinde durulmuştur. Aynı şekilde namaz, zekât ve haccın semavî dinlerinin hepsinde olmasına rağmen keyfiyetinin değiştiği örneklerle izah edilmiştir. Bu doğrultuda milletlerin yaşam tarzlarının ve kültürünün dolayısıyla toplumsal bilinçaltı şeriatlerin farklılığında gözönüne alındığı ifade edilmiştir. Sonuç olarak din ve dine taalluk eden her şeyin insanlığın ortak fıtratını esas aldığını, şeriatten şeriate değişiklik gösteren unsurların da kültürel ve bir yönüyle toplumsal bilinçaltıyla ilgili olan hususlar olduğu ortaya konulmaya çalışılmıştır.
神圣启示与人类共同本体论现实之间的关系
文章讨论了神的启示并没有忽视人类的本体现实,而是通过人类的本体现实向人们传递信息。本文试图通过梦境与伊斯兰教法的区别来证明这一观点,并对蒙哥马利-瓦特等倾向于这一观点但却将其作为否定《古兰经》的论据的观察者做出回应。在此过程中,首先举例说明了潜意识,然后谈到了梦境符号中占主导地位的文化元素。此外,还包括伊斯兰学者对梦中符号的形成与梦的解释之间的逻辑联系的解释。在此背景下,讨论了亚伯拉罕牺牲儿子以实玛利的事件,并强调了应如何理解这一事件,这在塔夫西尔中被视为一个重大问题。文章指出,这是主流文化下的一个象征性梦想,其目的是消除将儿童献祭给神灵的环境中的错误,并改变献祭仪式,正如命令以色列子民屠杀 "巴卡尔 "是为了改变社会的错误观念一样。然后,研究了伊斯兰教法与本体论现实之间的关系,强调宗教是以全人类的共同本性为基础的,因此宗教是全人类不变的现象,而伊斯兰教法是文化占主导地位的社会潜意识,因此在某种程度上与文化有关。为了说明在区分伊斯兰教法时并没有忽略社会潜意识,我们试图通过列举《古兰经》中的例子来证明这一论点。其中一个例子是《古兰经》以阿拉伯人的共同情感为基础,使用了一些文化元素,另一个例子是根据阿拉伯人表达的乌玛理解使用外来名称。此外,还强调了禁止犹太人食用某些清真食品以及其他教法中的一些差异。关于禁止食用清真食品,先知亚库布曾发誓,如果重病痊愈,就不吃自己喜欢的食物,因此,当他痊愈后,他不吃也不喝骆驼肉和骆驼奶,后来,他的子女和他的社区也禁食这些食物,结果,这些食物在《托拉》中被禁止食用。这个例子强调,伊斯兰教法之所以有所区别,是因为对某种事物的态度已成为一种社会习惯。事实上,安拉的使者曾建议穆斯林在家中做塔拉维(Taraweeh)祈祷,因为他担心穆斯林集体做祈祷并将其延续下去,会使祈祷成为强制性的,他的这种担心更加证实了这一点。关于其他教法中的一些不同之处,有人强调,虽然斋戒是以前教法的强制性规定,但其性质是不同的。同样,还举例说明,虽然祈祷、天课和朝圣在所有天方宗教中都有,但它们的性质已经改变。在这方面,有人指出,伊斯兰教法的差异考虑到了各民族的生活方式和文化,因此也考虑到了社会潜意识。因此,我们试图揭示,宗教以及与宗教有关的一切都基于人类的共同本质,而不同教法之间存在差异的因素是文化因素,在某种程度上与社会潜意识有关。
本文章由计算机程序翻译,如有差异,请以英文原文为准。
求助全文
约1分钟内获得全文 求助全文
来源期刊
自引率
0.00%
发文量
0
×
引用
GB/T 7714-2015
复制
MLA
复制
APA
复制
导出至
BibTeX EndNote RefMan NoteFirst NoteExpress
×
提示
您的信息不完整,为了账户安全,请先补充。
现在去补充
×
提示
您因"违规操作"
具体请查看互助需知
我知道了
×
提示
确定
请完成安全验证×
copy
已复制链接
快去分享给好友吧!
我知道了
右上角分享
点击右上角分享
0
联系我们:info@booksci.cn Book学术提供免费学术资源搜索服务,方便国内外学者检索中英文文献。致力于提供最便捷和优质的服务体验。 Copyright © 2023 布克学术 All rights reserved.
京ICP备2023020795号-1
ghs 京公网安备 11010802042870号
Book学术文献互助
Book学术文献互助群
群 号:481959085
Book学术官方微信