{"title":"Öne Çıkan Özellikleriyle Memlükler Dönemi Kıraat İlmi Tedrisi","authors":"Nurhan Demirci, Süleyman Mollai̇brahi̇moğlu","doi":"10.53683/gifad.1428621","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"İslâm tarihinin etkin devletlerinden biri Memlükler’dir. Memlükler, Moğolların ilerleyişini durdurmak gibi tarihsel bir misyonla anılmışlardır. Onlar, siyasî faaliyetleri ve etkilerinin yanı sıra İslâmî ilimler tarihinde yetiştirdikleri âlimler ve dönemde telif edilen eserlerle kendilerinden söz ettirmişlerdir. Ayrıca dinî eğitim-öğretimi desteklemeleri ve bu anlamda kurumsal yapılara öncülük etmeleriyle yönettikleri coğrafî bölgeyi cazibe merkezi haline getirmişlerdir. Bu yönüyle hadis, tefsir ve fıkıh ilimleri söz konusu olduğunda akla ilk gelen isimler ve eserler arasında ilgili devirden örneklerin başlarda yer aldığı görülmektedir. \nİslâmî ilimlerin tedris tarihinde kıraat ilminin rağbet gören sahalar arasında yer alması, Memlükler dönemi kıraat faaliyetlerine eğilmeyi zorunlu kılmaktadır. Bu dönemin doğal olarak geleneksel kıraat tedrisinden izler taşıması, ulemadan tevarüs eden birikimden beslenerek bazılarından doğrudan etkilenmesi beklenen bir durumdur. Denilebilir ki Memlükler geleneksel birikimin aktarımında “köprü” vazifesi görmüştür. Bunun yanı sıra makalenin ortaya çıkışında Memlükler dönemi kıraat ilmi faaliyetlerinin kendine has yönler taşıması, yönlendirici ve belirleyici olmuştur. Zira bu dönemde kıraat ilminin nasıl öğretildiği, hocaların hangi vasıflarıyla öne çıktığı ve kurumsallığın ne oranda etkisinin olduğu incelenmeyi bekleyen bir konudur. Buna ragmen kıraat özelinde detaylı çalışmaların yapılmamış olması son derece dikkat çekicidir. Döneme dair eserler incelendiğinde kıraat âlimlerinin diğer ilimlerde yaşanan canlılığa paralel olarak kayda değer faaliyetlerde bulundukları görülmektedir.","PeriodicalId":514540,"journal":{"name":"Gumushane Universitesi Ilahiyat Fakultesi Dergisi (GIFAD)","volume":"3 2","pages":""},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2024-02-27","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Gumushane Universitesi Ilahiyat Fakultesi Dergisi (GIFAD)","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.53683/gifad.1428621","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Abstract
İslâm tarihinin etkin devletlerinden biri Memlükler’dir. Memlükler, Moğolların ilerleyişini durdurmak gibi tarihsel bir misyonla anılmışlardır. Onlar, siyasî faaliyetleri ve etkilerinin yanı sıra İslâmî ilimler tarihinde yetiştirdikleri âlimler ve dönemde telif edilen eserlerle kendilerinden söz ettirmişlerdir. Ayrıca dinî eğitim-öğretimi desteklemeleri ve bu anlamda kurumsal yapılara öncülük etmeleriyle yönettikleri coğrafî bölgeyi cazibe merkezi haline getirmişlerdir. Bu yönüyle hadis, tefsir ve fıkıh ilimleri söz konusu olduğunda akla ilk gelen isimler ve eserler arasında ilgili devirden örneklerin başlarda yer aldığı görülmektedir.
İslâmî ilimlerin tedris tarihinde kıraat ilminin rağbet gören sahalar arasında yer alması, Memlükler dönemi kıraat faaliyetlerine eğilmeyi zorunlu kılmaktadır. Bu dönemin doğal olarak geleneksel kıraat tedrisinden izler taşıması, ulemadan tevarüs eden birikimden beslenerek bazılarından doğrudan etkilenmesi beklenen bir durumdur. Denilebilir ki Memlükler geleneksel birikimin aktarımında “köprü” vazifesi görmüştür. Bunun yanı sıra makalenin ortaya çıkışında Memlükler dönemi kıraat ilmi faaliyetlerinin kendine has yönler taşıması, yönlendirici ve belirleyici olmuştur. Zira bu dönemde kıraat ilminin nasıl öğretildiği, hocaların hangi vasıflarıyla öne çıktığı ve kurumsallığın ne oranda etkisinin olduğu incelenmeyi bekleyen bir konudur. Buna ragmen kıraat özelinde detaylı çalışmaların yapılmamış olması son derece dikkat çekicidir. Döneme dair eserler incelendiğinde kıraat âlimlerinin diğer ilimlerde yaşanan canlılığa paralel olarak kayda değer faaliyetlerde bulundukları görülmektedir.