{"title":"Manzum Siyer Geleneğine Ek: Şîrâzî’nin Habb’ün-Nebât’ı","authors":"Rahman Maziligüney, Kamil Ali Giynaş","doi":"10.29000/rumelide.1439698","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Siyer, Hz. Muhammed’in (sav) biyografisini ele alan eserlerin ve bilim dalının adıdır. Siyerler dini-didaktik eserler olup manzum ve mensur olarak kaleme alınmıştır. Hz. Muhammed’in (sav) hayatını konu edinen eserler öncelikle Arap edebiyatında “sire” veya “siyer” gibi adlarla ortaya çıkmıştır. Edebiyatımızda ise “siyer” sözcüğü daha çok tercih edilmiştir. 8. yüzyılda İslamiyet’le tanışan, 9-10. yüzyıllarda toplu olarak Müslümanlığı seçmeye başlayan Türkler de edebiyatlarında siyer konusunu çokça işlemişlerdir. Bu eserler, İslamiyet’in öğrenilmesinde ve halklar arasında yayılmasında önemli bir kaynak haline gelmiştir. Makalenin konusu olan Şîrâzî’nin Habbü’n-Nebât’ı da 16. yüzyılda kaleme alınmış manzum bir siyerdir. Eser, mesnevi nazım şekliyle yazılmıştır. Eski Anadolu Türkçesi ve Osmanlı Dönemi Türk dili çalışmalarına, manzum siyer geleneği çalışmalarına katkı sağlayacağı düşüncesiyle ele alınmıştır. Eser hakkında daha önce herhangi bir akademik çalışma yapılmamış olması da Şîrâzî’nin eserinin incelenmesinde bizi teşvik edici olmuştur. Eser Hz. Muhammed’in (sav) hayatını kronolojik bir şekilde ele almaktadır. Hz. Muhammed’in (sav) nurunun yaratılmasından başlanarak ölümüne kadar olan dönem, detaya girmeden sade bir dille anlatılmıştır. Döneminin dil hususiyetlerini üzerinde barındıran eser, klasik Türk edebiyatının mesnevi yazım geleneğine uygun olarak yazılmıştır. Makalenin Türk edebiyatında siyer ve mesnevi konulu çalışmalara önemli bir kaynak olacağı öngörülmektedir. Bu amaçla makalenin giriş kısmında siyer ilminden bahsedilmiş ve Türk edebiyatında yazılan siyerler hakkında kısaca bilgi verilmiştir. Ayrıca siyerle ilgili yapılan akademik çalışmalardan örnekler verilmiştir. İkinci kısımda eserin detaylı incelemesi yapılmıştır. Makalenin son kısmına eserden transkripsiyonlu metin örnekleri eklenmiştir.","PeriodicalId":509346,"journal":{"name":"RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi","volume":"8 4","pages":""},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2024-02-20","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"RumeliDE Dil ve Edebiyat Araştırmaları Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.29000/rumelide.1439698","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Abstract
Siyer, Hz. Muhammed’in (sav) biyografisini ele alan eserlerin ve bilim dalının adıdır. Siyerler dini-didaktik eserler olup manzum ve mensur olarak kaleme alınmıştır. Hz. Muhammed’in (sav) hayatını konu edinen eserler öncelikle Arap edebiyatında “sire” veya “siyer” gibi adlarla ortaya çıkmıştır. Edebiyatımızda ise “siyer” sözcüğü daha çok tercih edilmiştir. 8. yüzyılda İslamiyet’le tanışan, 9-10. yüzyıllarda toplu olarak Müslümanlığı seçmeye başlayan Türkler de edebiyatlarında siyer konusunu çokça işlemişlerdir. Bu eserler, İslamiyet’in öğrenilmesinde ve halklar arasında yayılmasında önemli bir kaynak haline gelmiştir. Makalenin konusu olan Şîrâzî’nin Habbü’n-Nebât’ı da 16. yüzyılda kaleme alınmış manzum bir siyerdir. Eser, mesnevi nazım şekliyle yazılmıştır. Eski Anadolu Türkçesi ve Osmanlı Dönemi Türk dili çalışmalarına, manzum siyer geleneği çalışmalarına katkı sağlayacağı düşüncesiyle ele alınmıştır. Eser hakkında daha önce herhangi bir akademik çalışma yapılmamış olması da Şîrâzî’nin eserinin incelenmesinde bizi teşvik edici olmuştur. Eser Hz. Muhammed’in (sav) hayatını kronolojik bir şekilde ele almaktadır. Hz. Muhammed’in (sav) nurunun yaratılmasından başlanarak ölümüne kadar olan dönem, detaya girmeden sade bir dille anlatılmıştır. Döneminin dil hususiyetlerini üzerinde barındıran eser, klasik Türk edebiyatının mesnevi yazım geleneğine uygun olarak yazılmıştır. Makalenin Türk edebiyatında siyer ve mesnevi konulu çalışmalara önemli bir kaynak olacağı öngörülmektedir. Bu amaçla makalenin giriş kısmında siyer ilminden bahsedilmiş ve Türk edebiyatında yazılan siyerler hakkında kısaca bilgi verilmiştir. Ayrıca siyerle ilgili yapılan akademik çalışmalardan örnekler verilmiştir. İkinci kısımda eserin detaylı incelemesi yapılmıştır. Makalenin son kısmına eserden transkripsiyonlu metin örnekleri eklenmiştir.