{"title":"YALÇIN KOÇ AND THE METHAPHYSICS OF MATHEMATICS","authors":"Şahabettin Yalçin","doi":"10.53844/flsf.1330108","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Matematik ve matematiksel nesnelerin doğası, kadim zamanlardan beri insanların ilgisini çekmiş bir alandır. Ancak matematiğin hayatımızdaki önemi ortada olmasına karşın sayıların ve şekillerin gerçekten ne olduğunu ve nereden geldiğini tam olarak açıklayabilmiş değiliz. Öte yandan, matematiğin doğayla ve dolayısıyla doğa bilimleriyle olan ilişkisi göz önüne alındığında matematik ile doğa bilgisi arasındaki gizem de henüz tam anlamıyla çözülmüş değildir. Pisagor’dan Öklid’e ve Eflatun’a kadar uzanan yelpazede birçok Antik Yunan filozofu, matematiksel nesnelerin doğası üzerine fikir beyan etmiştir. Benzer bir biçimde, matematiksel nesneler, Ortaçağ’da hem Hıristiyan ve hem de Müslüman filozofların dikkatini çekmiştir. Ama Batı felsefe tarihinde matematiksel nesnelerin ontolojik statüsü konusunda en sistematik yaklaşımı ve çözüm denemesini, kanaatimizce, Kant ortaya koymuştur. Ne var ki, Kant da çok uğraşmasına ve aslında doğru kaynağı işaret etmesine karşın matematiksel nesneleri, ne yazık ki, tatmin edici bir biçimde tesis edememiştir. Öbür taraftan, son zamanlarda matematiksel nesnelerin kaynağına dair son derece ufuk açıcı yepyeni bir görüşün ortaya çıktığını görmekteyiz. Bahsettiğimiz bu görüş, Anadolu’nun son zamanlarda yetiştirdiği en büyük düşünürlerden biri olan Yalçın Koç’un görüşüdür. Koç, matematiksel nesnelerin kaynağını ve doğasını yepyeni bir perspektifle ele alarak onların ancak ‘nazariyat’ (theoria) adını verdiği aşkın dil/dünya temelinde açıklanabileceğini öne sürer. Biz de bu makalede, Koç’un matematiksel nesnelerin kaynağının ne olduğu, nasıl var oldukları ve doğayla nasıl bir ilişki içerisinde oldukları görüşünü, onun ‘nazariyat’ ve ‘arkitektonik dil’ anlayışı temelinde irdelemeye çalışacağız.","PeriodicalId":407854,"journal":{"name":"FLSF Felsefe ve Sosyal Bilimler Dergisi","volume":"23 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2023-10-25","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"FLSF Felsefe ve Sosyal Bilimler Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.53844/flsf.1330108","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Abstract
Matematik ve matematiksel nesnelerin doğası, kadim zamanlardan beri insanların ilgisini çekmiş bir alandır. Ancak matematiğin hayatımızdaki önemi ortada olmasına karşın sayıların ve şekillerin gerçekten ne olduğunu ve nereden geldiğini tam olarak açıklayabilmiş değiliz. Öte yandan, matematiğin doğayla ve dolayısıyla doğa bilimleriyle olan ilişkisi göz önüne alındığında matematik ile doğa bilgisi arasındaki gizem de henüz tam anlamıyla çözülmüş değildir. Pisagor’dan Öklid’e ve Eflatun’a kadar uzanan yelpazede birçok Antik Yunan filozofu, matematiksel nesnelerin doğası üzerine fikir beyan etmiştir. Benzer bir biçimde, matematiksel nesneler, Ortaçağ’da hem Hıristiyan ve hem de Müslüman filozofların dikkatini çekmiştir. Ama Batı felsefe tarihinde matematiksel nesnelerin ontolojik statüsü konusunda en sistematik yaklaşımı ve çözüm denemesini, kanaatimizce, Kant ortaya koymuştur. Ne var ki, Kant da çok uğraşmasına ve aslında doğru kaynağı işaret etmesine karşın matematiksel nesneleri, ne yazık ki, tatmin edici bir biçimde tesis edememiştir. Öbür taraftan, son zamanlarda matematiksel nesnelerin kaynağına dair son derece ufuk açıcı yepyeni bir görüşün ortaya çıktığını görmekteyiz. Bahsettiğimiz bu görüş, Anadolu’nun son zamanlarda yetiştirdiği en büyük düşünürlerden biri olan Yalçın Koç’un görüşüdür. Koç, matematiksel nesnelerin kaynağını ve doğasını yepyeni bir perspektifle ele alarak onların ancak ‘nazariyat’ (theoria) adını verdiği aşkın dil/dünya temelinde açıklanabileceğini öne sürer. Biz de bu makalede, Koç’un matematiksel nesnelerin kaynağının ne olduğu, nasıl var oldukları ve doğayla nasıl bir ilişki içerisinde oldukları görüşünü, onun ‘nazariyat’ ve ‘arkitektonik dil’ anlayışı temelinde irdelemeye çalışacağız.