CUMHURİYETİN YENİ YÜZYILINDA DIŞ POLİTİKADA TÜRK DÜNYASI VİZYONU

Yusuf Ziya Bölükbaşi
{"title":"CUMHURİYETİN YENİ YÜZYILINDA DIŞ POLİTİKADA TÜRK DÜNYASI VİZYONU","authors":"Yusuf Ziya Bölükbaşi","doi":"10.58884/akademik-hassasiyetler.1356851","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Bu çalışmada, Soğuk Savaş sonrası Türkiye’nin Kafkasya ve Orta Asya’daki (KOA) bağımsız Türk devletleriyle olan ilişkilerine odaklanmaktadır. Bu çerçevede ilişkiler kronolojik açıdan incelenmekte ve yaşanan kırılmaların neler olduğu üzerinde durulmaktadır. Doksanların başında başlayan ilişkiler, o dönem Türkiye’nin model ülke olma, ağabeylik yapma ve uluslararası sisteme yeni katılan ülkelerin entegrasyonu meseleleri etrafında şekillenmiştir. Türkiye’nin ilk etapta duyduğu heyecan, daha sonra izlenilen hatalı politikalar, zayıf ekonomik araçlar ve küresel politikadaki değişimler nedeniyle hayal kırıklığına dönüşmüştür. Adalet ve Kalkınma Partisinin (AKP) iktidara gelmesiyle birlikte Türkiye’nin ilgi alanı daha çok Ortadoğu ve eski Osmanlı coğrafyasına kaydı. Orta Asya’ya ilişkin ilgi azalırken Kafkasya’ya yönelik ilgi enerji ve ekonomik nedenlerle arttı. Ancak 15 Temmuz Darbe Girişimi sonrası Türk dış politikasında paradigma değişimi yaşanarak açılımcı ve hayalperest yaklaşımlardan güvenlikçi politikalara geri dönüldü. 15 Temmuz sonrası yükselen milliyetçilik, ABD ve Batı dünyasının Fetö terör örgütüne verdikleri açık ve örtülü destek ile Neo-Osmanlıcı siyasetin iflas etmesi nedeniyle Ortadoğu ülkeleriyle ilişkilerin bozulması, Türkiye’nin yüzünü tekrardan Türk dünyasına dönmesine neden oldu. Bu bağlamda Türk Devletleri Teşkilatı’nın kurulması ve II. Karabağ Savaşı KOA politikasında göze çarpan unsurlar olmuşlardır. TDT vasıtasıyla Türk dünyası arasındaki ilişkilerin ivme kazanacağı düşünülmektedir. II. Karabağ Savaşı ve Azerbaycan’ın elde ettiği zafer hem Türkiye-Azerbaycan ilişkilerinde kurumsallaşmanın yaşanmasına hem de Zengezur koridorunun açılmasından sonra Türk dünyası ülkeleri arasında ekonomik ve siyasal entegrasyonun gerçekleşmesine hizmet etmesi bakımından önemlidir. Ancak bunun için, Türkiye’nin Atlantikçi politikalardan uzak durması ve Türkiye tarafından KOA ülkelerinin başına bela edilen Fetö terör örgütüne karşı etkin bir mücadele yapılması gerekmektedir.","PeriodicalId":273564,"journal":{"name":"Akademik Hassasiyetler","volume":"18 1","pages":""},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2023-11-08","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Akademik Hassasiyetler","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.58884/akademik-hassasiyetler.1356851","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0

Abstract

Bu çalışmada, Soğuk Savaş sonrası Türkiye’nin Kafkasya ve Orta Asya’daki (KOA) bağımsız Türk devletleriyle olan ilişkilerine odaklanmaktadır. Bu çerçevede ilişkiler kronolojik açıdan incelenmekte ve yaşanan kırılmaların neler olduğu üzerinde durulmaktadır. Doksanların başında başlayan ilişkiler, o dönem Türkiye’nin model ülke olma, ağabeylik yapma ve uluslararası sisteme yeni katılan ülkelerin entegrasyonu meseleleri etrafında şekillenmiştir. Türkiye’nin ilk etapta duyduğu heyecan, daha sonra izlenilen hatalı politikalar, zayıf ekonomik araçlar ve küresel politikadaki değişimler nedeniyle hayal kırıklığına dönüşmüştür. Adalet ve Kalkınma Partisinin (AKP) iktidara gelmesiyle birlikte Türkiye’nin ilgi alanı daha çok Ortadoğu ve eski Osmanlı coğrafyasına kaydı. Orta Asya’ya ilişkin ilgi azalırken Kafkasya’ya yönelik ilgi enerji ve ekonomik nedenlerle arttı. Ancak 15 Temmuz Darbe Girişimi sonrası Türk dış politikasında paradigma değişimi yaşanarak açılımcı ve hayalperest yaklaşımlardan güvenlikçi politikalara geri dönüldü. 15 Temmuz sonrası yükselen milliyetçilik, ABD ve Batı dünyasının Fetö terör örgütüne verdikleri açık ve örtülü destek ile Neo-Osmanlıcı siyasetin iflas etmesi nedeniyle Ortadoğu ülkeleriyle ilişkilerin bozulması, Türkiye’nin yüzünü tekrardan Türk dünyasına dönmesine neden oldu. Bu bağlamda Türk Devletleri Teşkilatı’nın kurulması ve II. Karabağ Savaşı KOA politikasında göze çarpan unsurlar olmuşlardır. TDT vasıtasıyla Türk dünyası arasındaki ilişkilerin ivme kazanacağı düşünülmektedir. II. Karabağ Savaşı ve Azerbaycan’ın elde ettiği zafer hem Türkiye-Azerbaycan ilişkilerinde kurumsallaşmanın yaşanmasına hem de Zengezur koridorunun açılmasından sonra Türk dünyası ülkeleri arasında ekonomik ve siyasal entegrasyonun gerçekleşmesine hizmet etmesi bakımından önemlidir. Ancak bunun için, Türkiye’nin Atlantikçi politikalardan uzak durması ve Türkiye tarafından KOA ülkelerinin başına bela edilen Fetö terör örgütüne karşı etkin bir mücadele yapılması gerekmektedir.
共和国新世纪外交政策中的土耳其世界观
本研究的重点是冷战后土耳其与高加索和中亚地区(CCA)的土耳其独立国家的关系。在这一框架内,按时间顺序对这一关系进行了研究,并强调了所经历的破裂。这种关系始于九十年代初,围绕着土耳其成为模范国家、充当老大哥以及将新国家纳入国际体系等问题展开。由于政策失误、经济手段薄弱以及全球政治的变化,土耳其最初的热情后来变成了失望。随着正义与发展党(AKP)的上台,土耳其的利益更多地转向中东和前奥斯曼帝国的地理区域。虽然对中亚的兴趣有所下降,但出于能源和经济原因,对高加索地区的兴趣却有所增加。然而,7 月 15 日政变未遂后,土耳其的外交政策发生了范式转变,从扩张主义和远见卓识转向了安全政策。7月15日之后,民族主义抬头、美国和西方世界对费托恐怖组织的公开和暗中支持,以及新奥斯曼主义政策的破产导致与中东国家关系的恶化,都促使土耳其重新面向突厥世界。在这种情况下,突厥语国家组织的成立和第二次卡拉巴赫战争成为突厥语国家组织政策的主要内容。人们认为,突厥世界之间的关系将通过独联体获得动力。第二次卡拉巴赫战争和阿塞拜疆的胜利对土耳其-阿塞拜疆关系的制度化以及赞格祖尔走廊开通后突厥世界各国经济和政治一体化的实现都具有重要意义。然而,为了实现这一目标,土耳其应远离大西洋主义政策,并对祸害中东和北非国家的 "费托 "恐怖组织进行有效打击。
本文章由计算机程序翻译,如有差异,请以英文原文为准。
求助全文
约1分钟内获得全文 求助全文
来源期刊
自引率
0.00%
发文量
0
×
引用
GB/T 7714-2015
复制
MLA
复制
APA
复制
导出至
BibTeX EndNote RefMan NoteFirst NoteExpress
×
提示
您的信息不完整,为了账户安全,请先补充。
现在去补充
×
提示
您因"违规操作"
具体请查看互助需知
我知道了
×
提示
确定
请完成安全验证×
copy
已复制链接
快去分享给好友吧!
我知道了
右上角分享
点击右上角分享
0
联系我们:info@booksci.cn Book学术提供免费学术资源搜索服务,方便国内外学者检索中英文文献。致力于提供最便捷和优质的服务体验。 Copyright © 2023 布克学术 All rights reserved.
京ICP备2023020795号-1
ghs 京公网安备 11010802042870号
Book学术文献互助
Book学术文献互助群
群 号:481959085
Book学术官方微信