{"title":"Türkiye Selçuklu Sultanlarının Yeminleri","authors":"Seyfullah Tüzmek","doi":"10.16985/mtad.1351430","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Bir kimsenin bir söz veya davranışını pekiştirmek, inandırıcılığını ve güvenilirliğini arttırmak amacıyla inandığı Tanrı ya da kutsal değerlerinin ad ve sıfatlarını kullanıp bunun yanında yaptığı ya da yapacağı eylem hakkında onları şahit göstermesi olan yemin eylemi dünyanın pek çok din ve medeniyetinde olduğu gibi İslâmiyet'te de muhtelif durumlarda başvurulabilir bir yöntem olarak kabul edilmektedir. Bununla birlikte sık yemin edilmesi doğru görülmeyip yeminin bozulması da büyük bir günah sayılmaktadır. Türk tarihi içinde de yemin eylemi hem İslâm öncesi Eski Türk âdetlerinde hem de İslâmiyet'i kabul sonrasında önemli bir olgu olarak görülmektedir. Bu doğrultuda Türkiye Selçuklu devletinde de sultanlar, çeşitli hadiselerde söz ve davranışlarının doğruluğunu göstermek amacıyla muhataplarına karşı sözlü yeminlerde bulunup yazılı olarak da sevgend-nâme, ahid-nâme gibi yemin mektupları yazmışlardır. İttifak, dostluk kurmak, af ve emân vermek gibi çeşitli durum ve talepler üzerine yemin ettikleri görülen Türkiye Selçuklu sultanlarının bu eylemleri, yemin etmenin dinî bir mükellefiyet olduğu düşünüldüğünde bir inanç meselesi ve önemli bir dinî sorumluluk olarak da değerlendirilebilir ve bu hususiyet de Türkiye Selçuklu sultanlarının iç ve inanç dünyaları hakkında da bilgi edinmemizi sağlar. Ayrıca yaratıcıdan başka üzerlerinde bir güç bulunmayan dünyevî otoritenin sahibi sultanlara karşı muhataplarının da elde etmek ya da korumak istedikleri şeyler hakkında onlardan yemin almak dışında geçerli bir güvenceleri olmadığı görüldüğünde sultanların yeminlerinin önemi daha da anlaşılmaktadır. Bu düşüncelerden hareketle bu çalışmada Türkiye Selçuklu sultanlarının hangi durumlarda, nasıl ve kimlere karşı yemin ettikleri üzerinde kaynaklarda tespit edilen örnekler tetkik edilecektir.","PeriodicalId":320054,"journal":{"name":"Marmara Türkiyat Araştırmaları Dergisi","volume":"135 25","pages":""},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2023-11-21","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Marmara Türkiyat Araştırmaları Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.16985/mtad.1351430","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Abstract
Bir kimsenin bir söz veya davranışını pekiştirmek, inandırıcılığını ve güvenilirliğini arttırmak amacıyla inandığı Tanrı ya da kutsal değerlerinin ad ve sıfatlarını kullanıp bunun yanında yaptığı ya da yapacağı eylem hakkında onları şahit göstermesi olan yemin eylemi dünyanın pek çok din ve medeniyetinde olduğu gibi İslâmiyet'te de muhtelif durumlarda başvurulabilir bir yöntem olarak kabul edilmektedir. Bununla birlikte sık yemin edilmesi doğru görülmeyip yeminin bozulması da büyük bir günah sayılmaktadır. Türk tarihi içinde de yemin eylemi hem İslâm öncesi Eski Türk âdetlerinde hem de İslâmiyet'i kabul sonrasında önemli bir olgu olarak görülmektedir. Bu doğrultuda Türkiye Selçuklu devletinde de sultanlar, çeşitli hadiselerde söz ve davranışlarının doğruluğunu göstermek amacıyla muhataplarına karşı sözlü yeminlerde bulunup yazılı olarak da sevgend-nâme, ahid-nâme gibi yemin mektupları yazmışlardır. İttifak, dostluk kurmak, af ve emân vermek gibi çeşitli durum ve talepler üzerine yemin ettikleri görülen Türkiye Selçuklu sultanlarının bu eylemleri, yemin etmenin dinî bir mükellefiyet olduğu düşünüldüğünde bir inanç meselesi ve önemli bir dinî sorumluluk olarak da değerlendirilebilir ve bu hususiyet de Türkiye Selçuklu sultanlarının iç ve inanç dünyaları hakkında da bilgi edinmemizi sağlar. Ayrıca yaratıcıdan başka üzerlerinde bir güç bulunmayan dünyevî otoritenin sahibi sultanlara karşı muhataplarının da elde etmek ya da korumak istedikleri şeyler hakkında onlardan yemin almak dışında geçerli bir güvenceleri olmadığı görüldüğünde sultanların yeminlerinin önemi daha da anlaşılmaktadır. Bu düşüncelerden hareketle bu çalışmada Türkiye Selçuklu sultanlarının hangi durumlarda, nasıl ve kimlere karşı yemin ettikleri üzerinde kaynaklarda tespit edilen örnekler tetkik edilecektir.