{"title":"Türk Savunma Sanayinin İhracat Rekabet Gücünün Belirlenmesi","authors":"Erdem Ateş","doi":"10.54078/savsad.1061928","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"İç ve dış güvenliğin sağlanması, egemen bir devletin en temel işlevidir. Savunma sanayi sektörü, bir ülkede güvenlik hizmetinin sağlanması için gerekli olan her türlü araç ve gereç üretimiyle uğraşan sanayi kolu olarak tanımlanabilir. Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde başlamakla birlikte, özellikle Cumhuriyetin ilk yıllarında Türkiye, yerli ve milli savunma sanayini kurma yönünde adımlar atmıştır. Türkiye’nin 1952’de NATO üyesi olması ile birlikte, gerekli donanımlar büyük oranda dış kaynaklardan sağlanmaya başlanmıştır. İlerleyen dönemlerde Johnson Mektubu olayı ve 1974 yılında gerçekleştirilen Kıbrıs Barış Harekâtı sonrasında NATO müttefiki olan ABD’nin Türkiye’ye askeri malzeme ambargosu koyması olayları yaşanmıştır. Bu olaylar Türkiye’nin yerli ve milli savunma sanayine sahip olması gerekliliğini ortaya çıkartmıştır. Çalışmanın amacı; Türk savunma sanayi ihracatının rekabet gücünü analiz etmektir. Analizde, 2000-2020 yılları arasında SITC Rev3 5digit(hane) verileri kullanılmıştır. Analizde; savunma sanayi ile bağlantılı 15 adet ürün ve ürün grupları kullanılmıştır. Bu ürün ve ürün grupları ile Açıklanmış Karşılaştırmalı Üstünlük Endeksleri (Balassa Endeksleri), Açıklanmış Rekabet Üstünlüğü Endeksleri(Vollrath Endeksleri) ve İhracatta Uzmanlaşma Endeksi (ES) hesaplanmıştır. Sonuç olarak; Türkiye’nin savunma sanayinde dışa bağımlılığının azaldığı ve ihracat yoluyla dünya savunma sanayi ürün pazarından daha yüksek pay almaya başladığı belirlenmiştir. Ayrıca 89114, 89122, 89123, 89131, 89139, 89193 nolu ürün gruplarında Türkiye’nin ihracat rekabet gücünün bulunduğu tespit edilmiştir.","PeriodicalId":158979,"journal":{"name":"SAVSAD Savunma ve Savaş Araştırmaları Dergisi","volume":"1977 6","pages":""},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2023-12-24","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"SAVSAD Savunma ve Savaş Araştırmaları Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.54078/savsad.1061928","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Abstract
İç ve dış güvenliğin sağlanması, egemen bir devletin en temel işlevidir. Savunma sanayi sektörü, bir ülkede güvenlik hizmetinin sağlanması için gerekli olan her türlü araç ve gereç üretimiyle uğraşan sanayi kolu olarak tanımlanabilir. Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde başlamakla birlikte, özellikle Cumhuriyetin ilk yıllarında Türkiye, yerli ve milli savunma sanayini kurma yönünde adımlar atmıştır. Türkiye’nin 1952’de NATO üyesi olması ile birlikte, gerekli donanımlar büyük oranda dış kaynaklardan sağlanmaya başlanmıştır. İlerleyen dönemlerde Johnson Mektubu olayı ve 1974 yılında gerçekleştirilen Kıbrıs Barış Harekâtı sonrasında NATO müttefiki olan ABD’nin Türkiye’ye askeri malzeme ambargosu koyması olayları yaşanmıştır. Bu olaylar Türkiye’nin yerli ve milli savunma sanayine sahip olması gerekliliğini ortaya çıkartmıştır. Çalışmanın amacı; Türk savunma sanayi ihracatının rekabet gücünü analiz etmektir. Analizde, 2000-2020 yılları arasında SITC Rev3 5digit(hane) verileri kullanılmıştır. Analizde; savunma sanayi ile bağlantılı 15 adet ürün ve ürün grupları kullanılmıştır. Bu ürün ve ürün grupları ile Açıklanmış Karşılaştırmalı Üstünlük Endeksleri (Balassa Endeksleri), Açıklanmış Rekabet Üstünlüğü Endeksleri(Vollrath Endeksleri) ve İhracatta Uzmanlaşma Endeksi (ES) hesaplanmıştır. Sonuç olarak; Türkiye’nin savunma sanayinde dışa bağımlılığının azaldığı ve ihracat yoluyla dünya savunma sanayi ürün pazarından daha yüksek pay almaya başladığı belirlenmiştir. Ayrıca 89114, 89122, 89123, 89131, 89139, 89193 nolu ürün gruplarında Türkiye’nin ihracat rekabet gücünün bulunduğu tespit edilmiştir.