{"title":"An Evaluation of Ahi Buildings Built in Anatolia During the Principalities Period","authors":"Ayşe ERSAY YÜKSEL","doi":"10.61304/did.1375678","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Anadolu Selçukluların 14. yüzyılın başında yıkılmasının ardından yaklaşık İstanbul’un fethine kadar olan dönem Anadolu Türk mimarisinde Beylikler dönemi olarak tanımlanır. Anadolu Selçukluları sonrası onların hâkim oldukları coğrafyada neredeyse iki yüzyıl boyunca mevcudiyetleri ile yeni bir siyasi periyodu başlatmışlardır. Anadolu’ya yaptırmış oldukları sosyal ve kültürel eserleriyle damgalarını vurmuşlardır. Bu dönem Anadolu sanatı ve mimarlığının en ilgi çekici dönemlerinden biridir. Anadolu’da eş zamanlı olarak Selçuklu geleneğinin devamı, Bizans, Memluk ve Timur etkili gelenekler ve batıda tamamen yepyeni denemelerin olduğu bir anlayışla inşa edilen yapıların mirası Beylikler döneminden günümüze ulaşmıştır. Aslıda bir anlamda Anadolu’daki siyasi dağınıklık ve çeşitlilik bu şekilde sanat akımları ve mimari eserlerle görünür olmuştur. Bununla birlikte dönemden kalan eserler sanat ve mimarlık mirasının dinamizmini açıkça göstermiştir. Anadolu’nun 13. ve 14. yüzyıllardaki siyasi, sosyal ve dini koşulları ahilerin Beylikler döneminde bir güç olarak ortaya çıkıp dönemin sosyal, kültürel ve sanat yaşamına katkı sağladığını göstermektedir. Ahilerin öncelikli örgütlenme birimi olan Ahi zaviyeleri sadece Ahilere ait merkez olarak kalmamış aynı zamanda etrafında yeni kentsel oluşumların örgütlendiği fiziki yapılar haline gelmiştir. Anadolu’da Ahilerin baniliğinde inşa edilen cami, mescit, zaviye, türbe, medrese, hamam ve çeşmelerin olduğu bilinir. Bu makalede Anadolu Beyliklerinin bu mimari ve sanat geleneğinde yeri olan ahi yapılarının inşai, mimari ve süsleme özelliklerine dair bir değerlendirme yapılacaktır.","PeriodicalId":476317,"journal":{"name":"Diyanet İlmi Dergi","volume":"78 S19","pages":""},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2023-12-15","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Diyanet İlmi Dergi","FirstCategoryId":"0","ListUrlMain":"https://doi.org/10.61304/did.1375678","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Abstract
Anadolu Selçukluların 14. yüzyılın başında yıkılmasının ardından yaklaşık İstanbul’un fethine kadar olan dönem Anadolu Türk mimarisinde Beylikler dönemi olarak tanımlanır. Anadolu Selçukluları sonrası onların hâkim oldukları coğrafyada neredeyse iki yüzyıl boyunca mevcudiyetleri ile yeni bir siyasi periyodu başlatmışlardır. Anadolu’ya yaptırmış oldukları sosyal ve kültürel eserleriyle damgalarını vurmuşlardır. Bu dönem Anadolu sanatı ve mimarlığının en ilgi çekici dönemlerinden biridir. Anadolu’da eş zamanlı olarak Selçuklu geleneğinin devamı, Bizans, Memluk ve Timur etkili gelenekler ve batıda tamamen yepyeni denemelerin olduğu bir anlayışla inşa edilen yapıların mirası Beylikler döneminden günümüze ulaşmıştır. Aslıda bir anlamda Anadolu’daki siyasi dağınıklık ve çeşitlilik bu şekilde sanat akımları ve mimari eserlerle görünür olmuştur. Bununla birlikte dönemden kalan eserler sanat ve mimarlık mirasının dinamizmini açıkça göstermiştir. Anadolu’nun 13. ve 14. yüzyıllardaki siyasi, sosyal ve dini koşulları ahilerin Beylikler döneminde bir güç olarak ortaya çıkıp dönemin sosyal, kültürel ve sanat yaşamına katkı sağladığını göstermektedir. Ahilerin öncelikli örgütlenme birimi olan Ahi zaviyeleri sadece Ahilere ait merkez olarak kalmamış aynı zamanda etrafında yeni kentsel oluşumların örgütlendiği fiziki yapılar haline gelmiştir. Anadolu’da Ahilerin baniliğinde inşa edilen cami, mescit, zaviye, türbe, medrese, hamam ve çeşmelerin olduğu bilinir. Bu makalede Anadolu Beyliklerinin bu mimari ve sanat geleneğinde yeri olan ahi yapılarının inşai, mimari ve süsleme özelliklerine dair bir değerlendirme yapılacaktır.