{"title":"AHLÂK EĞİTİMİNDE KULLANILAN HÜLÂSA-İ MEKÂRİM-İ AHLÂK’TAKİ SORU CEVAP TEKNİĞİNİN ANALİZİ","authors":"Hasan Sabri ÇELİKTAŞ","doi":"10.33415/daad.1307358","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Günümüzde olduğu gibi geçmişte de eğitim öğretim sürecinin hemen her aşamasında kullanılan soru cevap tekniğinin önemi yadsınamaz bir gerçektir. Osmanlı mektep sisteminde kullanılan ders kitaplarından iyi bir şekilde faydalanmak için çoğu ders kitabı soru cevap şeklinde yazılmıştır. Bu tür kitaplar aynı zamanda bir ders materyali olarak da kullanılmıştır. Bunlardan bir tanesi de bu çalışmanın konusunu oluşturan Hülâsa-i Mekârim-i Ahlâk isimli kitaptır. Eseri önemli kılan husus, soru cevap tekniğini kullanarak yazılmasının yanında nazarî ahlâkı merkeze almasıdır. Zira mektep sisteminin müfredatındaki ahlâk dersine ait diğer kitaplar ağırlıklı olarak vazife anlayışını merkeze alan bir yaklaşımla yazılmıştır. Çalışmamızın amacı; ahlâk eğitiminde kullanılan Hülâsa-i Mekârim-i Ahlâk isimli eserdeki soru cevap tekniğinin analizini yapmaktır. Çalışmada cevabını aradığımız husus eserde kullanılan soru cevap tekniğinde nasıl bir yolun izlendiğini ve soruların niteliğinin ne olduğunu tespit etmektir. Bu bağlamda ortaya konulan problemin çözümünde nitel araştırma desenine uygun bir şekilde nitel veri toplama yöntemlerinden doküman incelemesine, verilerin çözümlenmesinde içerik analizine başvurulmuştur. Bu kapsamda öncelikle çalışmanın konusunu oluşturan eserdeki sorular sınıflandırılmıştır. Daha sonra eserde kullanılan soru cevap tekniğinin öğretim yöntem ve teknikleri ile mantık ilmi açısından analizi yapılmıştır. Sonuçta, kitaptaki soruların bilişsel ve duyuşsal alana hitap ettiği görülmüştür. Mantık ilminde varlığın anlaşılmasına ilişkin yöneltilen temel sorulardan en çok “nedir?” soru edatının kullanıldığı tespit edilmiştir.","PeriodicalId":41749,"journal":{"name":"Dinbilimleri Akademik Arastirma Dergisi-Journal of Academic Research in Religious Sciences","volume":null,"pages":null},"PeriodicalIF":0.2000,"publicationDate":"2023-09-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Dinbilimleri Akademik Arastirma Dergisi-Journal of Academic Research in Religious Sciences","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.33415/daad.1307358","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"0","JCRName":"RELIGION","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Abstract
Günümüzde olduğu gibi geçmişte de eğitim öğretim sürecinin hemen her aşamasında kullanılan soru cevap tekniğinin önemi yadsınamaz bir gerçektir. Osmanlı mektep sisteminde kullanılan ders kitaplarından iyi bir şekilde faydalanmak için çoğu ders kitabı soru cevap şeklinde yazılmıştır. Bu tür kitaplar aynı zamanda bir ders materyali olarak da kullanılmıştır. Bunlardan bir tanesi de bu çalışmanın konusunu oluşturan Hülâsa-i Mekârim-i Ahlâk isimli kitaptır. Eseri önemli kılan husus, soru cevap tekniğini kullanarak yazılmasının yanında nazarî ahlâkı merkeze almasıdır. Zira mektep sisteminin müfredatındaki ahlâk dersine ait diğer kitaplar ağırlıklı olarak vazife anlayışını merkeze alan bir yaklaşımla yazılmıştır. Çalışmamızın amacı; ahlâk eğitiminde kullanılan Hülâsa-i Mekârim-i Ahlâk isimli eserdeki soru cevap tekniğinin analizini yapmaktır. Çalışmada cevabını aradığımız husus eserde kullanılan soru cevap tekniğinde nasıl bir yolun izlendiğini ve soruların niteliğinin ne olduğunu tespit etmektir. Bu bağlamda ortaya konulan problemin çözümünde nitel araştırma desenine uygun bir şekilde nitel veri toplama yöntemlerinden doküman incelemesine, verilerin çözümlenmesinde içerik analizine başvurulmuştur. Bu kapsamda öncelikle çalışmanın konusunu oluşturan eserdeki sorular sınıflandırılmıştır. Daha sonra eserde kullanılan soru cevap tekniğinin öğretim yöntem ve teknikleri ile mantık ilmi açısından analizi yapılmıştır. Sonuçta, kitaptaki soruların bilişsel ve duyuşsal alana hitap ettiği görülmüştür. Mantık ilminde varlığın anlaşılmasına ilişkin yöneltilen temel sorulardan en çok “nedir?” soru edatının kullanıldığı tespit edilmiştir.