{"title":"HASAN ALİ TOPTAŞ ANLATILARINDA METİNLERARASILIK","authors":"Fatih UYAR","doi":"10.32579/mecmua.1345032","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"1980’li yıllarda yazın hayatına başlayan Hasan Ali Toptaş, modernist ve postmodern etkilerin Türk anlatılarında yeni yeni başladığı yıllarda eserlerini kaleme alır. Yazar şiire yaklaşan dili, kurgudaki farklılığı, zaman, mekân ve kişiler düzeyinde klasik anlayışın dışında geliştirdiği anlatım biçimleri, bireyin varoluş sorunsalını izleksel kurguya taşıyan bakış açısıyla Türk roman ve öykücülüğünde kendisine özgün bir yer bulur. 8 Roman, 1 çocuk romanı, 3 hikaye, 1 deneme, 1 şiirsel metin ve söyleşilerini topladığı kitabı olmak üzere 15 kitap ile Türk edebiyatında yer edinen Toptaş yazıyı, yazmayı ve harfleri kendisine sığınma alanı olarak tercih eder. İnsanın sınırlarına, sınırsızlıklarına odaklanan sanatkâr hayatı siyah ve beyaz tonlarıyla değil gri olarak gördüğünü ifade eden poetik duruşuyla hayatın bütün tatlarını, acılarını, saklı yanlarını, gizemli taraflarını kurgusal düzleme taşıyarak varoluşsal problemlerin sorgulamasını gerçekleştirir. 
 Bir eseri kendinden önce yazılmış metinlerle ilişki içerisine sokan ve üstkurmaca tekniğinin bir alt grubunda yer alan metinlerarasılık Postmodern eserlerde yazarların önem verdiği bir kurgu tekniğidir. Özgünlük kaygısından arınmış bir şekilde eserlerini kurgulayan Postmodern yazarlar yeryüzünde söylenmemiş hiçbir sözün kalmadığı düşüncesinden hareketle yeni anlam alanları üretmek, aynı metinle farklı bakış açıları yakalayabilmek, yeni bir bağlamla yeni düşünce zeminleri oluşturabilmek için evvelce yazılmış söylemlere, metinlere başvurmak için bu tekniğe başvururlar. Yazın süreci ve okuma süreçleri dikkate alındığında birçok eserden ve kaynaktan beslenen Hasan Ali Toptaş metinlerarasılığa eserlerinde fazlaca yer veren bir yazardır. Modern Türk şiiri, halk hikayeleri, Karacaoğlan, Dede Korkut, efsaneler, masallar ve mitolojik anlatılar yazarın beslendiği ve metinlerinde başvurduğu kaynaklar olarak sayılabilir. Kendisini içinde doğduğu kültürün, geleneğin bir parçası olarak gören ve bu birikimden soyutlanmadan eserlerini kaleme alan yazar, bu hazinenin dil olanaklarından, söylem biçimlerinden istifade ettiğini söyleyerek yazınsal alt yapısına işaret eder. Yazar bunun yanı sıra dünya edebiyatının önemli kalemlerinden ve metinlerinden de beslenerek evrenseli yakalamaya gayret eder.
 Bu çalışmada Hasan Ali Toptaş’ın roman ve öyküleri metinlerarasılık bağlamında incelenecektir. Epigraf, alıntı, gönderge, iç metinsellik, kolaj, montaj, parodi, pastiş gibi metinlerarası yöntemin alt başlıkları çerçevesinde yapılacak tahlillerle Hasan Ali Toptaş anlatılarını zenginleştiren ve anlam alanlarını çoğaltan kurgusal yapı ortaya çıkarılacaktır.","PeriodicalId":486821,"journal":{"name":"Mecmua Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi","volume":"42 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2023-09-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Mecmua Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.32579/mecmua.1345032","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Abstract
1980’li yıllarda yazın hayatına başlayan Hasan Ali Toptaş, modernist ve postmodern etkilerin Türk anlatılarında yeni yeni başladığı yıllarda eserlerini kaleme alır. Yazar şiire yaklaşan dili, kurgudaki farklılığı, zaman, mekân ve kişiler düzeyinde klasik anlayışın dışında geliştirdiği anlatım biçimleri, bireyin varoluş sorunsalını izleksel kurguya taşıyan bakış açısıyla Türk roman ve öykücülüğünde kendisine özgün bir yer bulur. 8 Roman, 1 çocuk romanı, 3 hikaye, 1 deneme, 1 şiirsel metin ve söyleşilerini topladığı kitabı olmak üzere 15 kitap ile Türk edebiyatında yer edinen Toptaş yazıyı, yazmayı ve harfleri kendisine sığınma alanı olarak tercih eder. İnsanın sınırlarına, sınırsızlıklarına odaklanan sanatkâr hayatı siyah ve beyaz tonlarıyla değil gri olarak gördüğünü ifade eden poetik duruşuyla hayatın bütün tatlarını, acılarını, saklı yanlarını, gizemli taraflarını kurgusal düzleme taşıyarak varoluşsal problemlerin sorgulamasını gerçekleştirir.
Bir eseri kendinden önce yazılmış metinlerle ilişki içerisine sokan ve üstkurmaca tekniğinin bir alt grubunda yer alan metinlerarasılık Postmodern eserlerde yazarların önem verdiği bir kurgu tekniğidir. Özgünlük kaygısından arınmış bir şekilde eserlerini kurgulayan Postmodern yazarlar yeryüzünde söylenmemiş hiçbir sözün kalmadığı düşüncesinden hareketle yeni anlam alanları üretmek, aynı metinle farklı bakış açıları yakalayabilmek, yeni bir bağlamla yeni düşünce zeminleri oluşturabilmek için evvelce yazılmış söylemlere, metinlere başvurmak için bu tekniğe başvururlar. Yazın süreci ve okuma süreçleri dikkate alındığında birçok eserden ve kaynaktan beslenen Hasan Ali Toptaş metinlerarasılığa eserlerinde fazlaca yer veren bir yazardır. Modern Türk şiiri, halk hikayeleri, Karacaoğlan, Dede Korkut, efsaneler, masallar ve mitolojik anlatılar yazarın beslendiği ve metinlerinde başvurduğu kaynaklar olarak sayılabilir. Kendisini içinde doğduğu kültürün, geleneğin bir parçası olarak gören ve bu birikimden soyutlanmadan eserlerini kaleme alan yazar, bu hazinenin dil olanaklarından, söylem biçimlerinden istifade ettiğini söyleyerek yazınsal alt yapısına işaret eder. Yazar bunun yanı sıra dünya edebiyatının önemli kalemlerinden ve metinlerinden de beslenerek evrenseli yakalamaya gayret eder.
Bu çalışmada Hasan Ali Toptaş’ın roman ve öyküleri metinlerarasılık bağlamında incelenecektir. Epigraf, alıntı, gönderge, iç metinsellik, kolaj, montaj, parodi, pastiş gibi metinlerarası yöntemin alt başlıkları çerçevesinde yapılacak tahlillerle Hasan Ali Toptaş anlatılarını zenginleştiren ve anlam alanlarını çoğaltan kurgusal yapı ortaya çıkarılacaktır.