{"title":"FEHÎM-İ KADÎM DÎVÂNI’NDA TEFÂHÜR","authors":"Pervin ÇAPAN, Tuğçe YAŞA TOPRAK","doi":"10.32321/cutad.1370230","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Klâsik Türk şiirinde fahriyye, övünme, büyüklenme demektir ve genellikle kaside, gazel ve bazen de diğer nazım şekillerinde şairin kendisini övdüğü; erdemlerinden bahsederek diğer şairlerden farkını ve bilhassa üstünlüğünü dile getirdiği; felekten ve zamaneden şikâyet ederek kıymetinin bilinmediğini vurguladığı bölümün adıdır. Tefâhür ise aynı köktendir ve övünme anlamına gelmektedir. Şairler şiirlerinin genellikle mahlas beyitlerinde şâirâne tefâhür olarak nitelenebilecek bir söyleyişle şiir ve şairliklerini övmüşlerdir. XVII. yüzyıl Klâsik Türk şairlerinden biri olan Fehîm-i Kadîm de Dîvân’ında hemen her fırsatta ve her nazım şeklinde kendi şairlik dehasını medhetmiştir. Sebk-i Hindî’nin de önemli temsilcileri arasında yer alan şair, kendi üstün yaratılışını ve şiir yazmadaki yeteneğini, yalnız mahlas beyitlerinde değil, aynı zamanda Dîvân’ında yer alan manzumelerin bir ya da birkaç beytinde veya bir gazelinin tamamında da kendisine has üslûbu ile ortaya koyar. Bu tefâhür beyitlerinde şair sadece kendisini övmekle yetinmez, aynı zamanda şiirinin köşe taşlarını oluşturan poetikasını da sunar. Fehîm-i Kadîm bu kabil beyitlerinde diğer şairlerle kendisini mukayese ederek edebî eleştirilerde bulunur ve bir şiirin nasıl olması gerektiği konusuna dikkat çeker. Onun kendi şiirlerinde övgüye değer bulduğu unsurlar ve övgü kıstasları, geleneğin güncellenmesi olduğu kadar, okur için şairin yaşadığı dönemin tenkid anlayışı hakkında da bazı önemli ipuçları verir. 
 Bu makalede, Fehîm-i Kadîm Dîvânı’ndaki manzumelerde yer alan tefâhür beyitleri özellikle şairin poetikasını ortaya koymak maksadıyla incelenmiştir. İlk olarak seçilen beyitler Klâsik metin şerhi eşliğinde incelenerek şairin murad edindiği mânâ kâinatı üzerinde durulmuştur. Çalışmanın esasını teşkil eden inceleme kısmı ise Yaratılış Üstünlüğü Üzerinden Tefâhür, Kasîdelerin Fahriyyelerinde Yer Alan Tefâhür, Gazellerin Mahlas Beyitlerinde Yer Alan Tefâhür, Rubâîlerde Yer Alan Tefâhür, Terkîb-i Bendlerde Yer Alan Tefâhür şeklindeki başlıklarla düzenlenerek Fehîm-i Kadîm’in ideal bir şairden ve şiirden beklentisinin ne olduğu ve seçilen örneklerin poetik değeri tespit edilmiştir.","PeriodicalId":485640,"journal":{"name":"Çukurova Üniversitesi türkoloji araştırmaları dergisi","volume":"118 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2023-10-24","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Çukurova Üniversitesi türkoloji araştırmaları dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.32321/cutad.1370230","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Abstract
Klâsik Türk şiirinde fahriyye, övünme, büyüklenme demektir ve genellikle kaside, gazel ve bazen de diğer nazım şekillerinde şairin kendisini övdüğü; erdemlerinden bahsederek diğer şairlerden farkını ve bilhassa üstünlüğünü dile getirdiği; felekten ve zamaneden şikâyet ederek kıymetinin bilinmediğini vurguladığı bölümün adıdır. Tefâhür ise aynı köktendir ve övünme anlamına gelmektedir. Şairler şiirlerinin genellikle mahlas beyitlerinde şâirâne tefâhür olarak nitelenebilecek bir söyleyişle şiir ve şairliklerini övmüşlerdir. XVII. yüzyıl Klâsik Türk şairlerinden biri olan Fehîm-i Kadîm de Dîvân’ında hemen her fırsatta ve her nazım şeklinde kendi şairlik dehasını medhetmiştir. Sebk-i Hindî’nin de önemli temsilcileri arasında yer alan şair, kendi üstün yaratılışını ve şiir yazmadaki yeteneğini, yalnız mahlas beyitlerinde değil, aynı zamanda Dîvân’ında yer alan manzumelerin bir ya da birkaç beytinde veya bir gazelinin tamamında da kendisine has üslûbu ile ortaya koyar. Bu tefâhür beyitlerinde şair sadece kendisini övmekle yetinmez, aynı zamanda şiirinin köşe taşlarını oluşturan poetikasını da sunar. Fehîm-i Kadîm bu kabil beyitlerinde diğer şairlerle kendisini mukayese ederek edebî eleştirilerde bulunur ve bir şiirin nasıl olması gerektiği konusuna dikkat çeker. Onun kendi şiirlerinde övgüye değer bulduğu unsurlar ve övgü kıstasları, geleneğin güncellenmesi olduğu kadar, okur için şairin yaşadığı dönemin tenkid anlayışı hakkında da bazı önemli ipuçları verir.
Bu makalede, Fehîm-i Kadîm Dîvânı’ndaki manzumelerde yer alan tefâhür beyitleri özellikle şairin poetikasını ortaya koymak maksadıyla incelenmiştir. İlk olarak seçilen beyitler Klâsik metin şerhi eşliğinde incelenerek şairin murad edindiği mânâ kâinatı üzerinde durulmuştur. Çalışmanın esasını teşkil eden inceleme kısmı ise Yaratılış Üstünlüğü Üzerinden Tefâhür, Kasîdelerin Fahriyyelerinde Yer Alan Tefâhür, Gazellerin Mahlas Beyitlerinde Yer Alan Tefâhür, Rubâîlerde Yer Alan Tefâhür, Terkîb-i Bendlerde Yer Alan Tefâhür şeklindeki başlıklarla düzenlenerek Fehîm-i Kadîm’in ideal bir şairden ve şiirden beklentisinin ne olduğu ve seçilen örneklerin poetik değeri tespit edilmiştir.
在土耳其古典诗歌中,"fahriyye "意为 "夸耀"、"自吹自擂",是颂歌、格扎尔诗歌以及其他诗歌形式中的部分名称,在这些诗歌中,诗人赞美自己,通过提及自己的美德来表达自己与其他诗人的不同之处,尤其是自己的优越性,并通过抱怨命运和时间来强调自己不被赏识。Tefâhür同源,意为夸耀。诗人一般在诗歌的假名对联中赞美自己的诗歌和诗歌,其论述可被称为诗歌的 tefâhür。17 世纪土耳其古典诗人之一费希姆-伊-卡迪姆(Fehîm-i Kadîm)在他的《诗集》(Dîvân)中几乎一有机会就用各种诗句形式赞美自己的诗歌天才。这位诗人也是 Sebk-i Hindî 的重要代表之一,不仅在他的笔名对联中,而且在他的《诗集》中的一首或几首对联中,或在一首具有其独特风格的格扎尔诗的全篇中,都显示出他卓越的创造力和写诗的才华。在这些对联中,诗人不仅赞美自己,还介绍了他的诗学,这些诗学构成了他诗歌的基石。在这些对联中,费米-伊-卡迪姆通过将自己与其他诗人进行比较,提出了文学批评,并提请人们注意诗歌应该是怎样的。他认为自己诗歌中值得称赞的元素和赞美的标准不仅是对传统的更新,也为读者提供了一些关于诗人所处时代的批评理解的重要线索。
本文分析了费米-伊-卡迪姆《迪瓦尼》诗篇中的 tefâhür 对联,旨在揭示诗人的诗学思想。首先,根据经典文本注释对所选对联进行分析,并强调诗人意图表达的意义范畴。考察部分是研究的基础,按照 "Tefâhür on the Superiority of Creation"、"Tefâhür in the Fahriyyas of Kasîds"、"Tefâhür in the Mahlas Couplets of Gazelles"、"Tefâhür in Rubâîs"、"Tefâhür in Terkîb-i Bend "等标题进行组织,并确定了所选例子的诗学价值。