{"title":"MİMARLIKTA SINIRLARIN TEKİNSİZLİK OLUŞTURMAYA ETKİSİ: DOLAPDERE ÖRNEĞİ","authors":"Aslı YÜCEL, Enes AYDIN","doi":"10.59732/dae.1257203","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Mimarlığın temel amacı olan mekan üretmede vazgeçilmez bir rol üstlenen sınırlar; mimarlığın ilk zamanlarında korunma amacıyla ortaya çıkmış olup varlıklarını hep sürdürmüşlerdir. Günümüzde keskin sınırlarla çevrelenmiş kentlerin yüzleşmekte olduğu aşırı nüfus, artan güvenlik ihtiyacı ve zayıflayan kamusallık, ‘tekinsizlik’ kavramını beraberinde getirmektedir. Bu çalışmada, ‘kent’, sınır ve tekinsizliğin çarpışmalarının sahnesi olarak görülmüş, kentte kaotik bir hal alan mekansal deneyimlerin sınırlar ve tekinsizlik üzerinden irdelenmesi amaçlanmıştır. Üç aşamalı bir yöntem izlenmiş; literatür araştırması ile sınır ve tekinsizlik kavramları incelenmiş, Dolapdere semtinde bir alan çalışması yapılmış ve alan çalışmasından edinilenler üzerinden bir anket çalışması yürütülmüştür. 19. yüzyıldan beri farklı kesimler barındıran, konut ve küçük ölçekli ticari birimlerin yoğunlukta bulunduğu Dolapdere, son yıllarda bölgeye getirilen oteller ve sanat kurumları yoluyla geçirdiği ‘soylulaştırma’ sürecinin de etkisiyle farklı sınır durumların gözlenebileceği kentsel bir mekan olduğundan çalışma kapsamına alınmıştır. Sınır ve tekinsizlik, öznel ve yoruma açık kavramlar olduklarından net bir sonuca ulaşmaya çalışmadan bu olguların kentsel deneyime etkilerine dair bir yorum getirmek hedeflenmiştir. Çalışma sonucunda sınırların var olma sebepleri, geçirgenlikleri, keskin-bulanık olma halleri gibi özellikleriyle tekinsizlik hissi oluşturabildikleri, ancak her sınırın tekinsizlik meydana getirmediği görülmüştür. Sınır ile tekinsizlik birbiriyle oldukça ilişkili kavramlar olup bu araştırmayla kentsel deneyim üzerindeki etkilerinin önemine dikkat çekmek hedeflenmektedir.","PeriodicalId":471555,"journal":{"name":"Tasarım Mimarlık ve Mühendislik Dergisi","volume":"17 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2023-05-24","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Tasarım Mimarlık ve Mühendislik Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.59732/dae.1257203","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Abstract
Mimarlığın temel amacı olan mekan üretmede vazgeçilmez bir rol üstlenen sınırlar; mimarlığın ilk zamanlarında korunma amacıyla ortaya çıkmış olup varlıklarını hep sürdürmüşlerdir. Günümüzde keskin sınırlarla çevrelenmiş kentlerin yüzleşmekte olduğu aşırı nüfus, artan güvenlik ihtiyacı ve zayıflayan kamusallık, ‘tekinsizlik’ kavramını beraberinde getirmektedir. Bu çalışmada, ‘kent’, sınır ve tekinsizliğin çarpışmalarının sahnesi olarak görülmüş, kentte kaotik bir hal alan mekansal deneyimlerin sınırlar ve tekinsizlik üzerinden irdelenmesi amaçlanmıştır. Üç aşamalı bir yöntem izlenmiş; literatür araştırması ile sınır ve tekinsizlik kavramları incelenmiş, Dolapdere semtinde bir alan çalışması yapılmış ve alan çalışmasından edinilenler üzerinden bir anket çalışması yürütülmüştür. 19. yüzyıldan beri farklı kesimler barındıran, konut ve küçük ölçekli ticari birimlerin yoğunlukta bulunduğu Dolapdere, son yıllarda bölgeye getirilen oteller ve sanat kurumları yoluyla geçirdiği ‘soylulaştırma’ sürecinin de etkisiyle farklı sınır durumların gözlenebileceği kentsel bir mekan olduğundan çalışma kapsamına alınmıştır. Sınır ve tekinsizlik, öznel ve yoruma açık kavramlar olduklarından net bir sonuca ulaşmaya çalışmadan bu olguların kentsel deneyime etkilerine dair bir yorum getirmek hedeflenmiştir. Çalışma sonucunda sınırların var olma sebepleri, geçirgenlikleri, keskin-bulanık olma halleri gibi özellikleriyle tekinsizlik hissi oluşturabildikleri, ancak her sınırın tekinsizlik meydana getirmediği görülmüştür. Sınır ile tekinsizlik birbiriyle oldukça ilişkili kavramlar olup bu araştırmayla kentsel deneyim üzerindeki etkilerinin önemine dikkat çekmek hedeflenmektedir.