{"title":"Stratejik İstihbarat Kapsamında Suudi Arabistan’ın ve İran’ın Batı Balkanlar’daki Faaliyetleri","authors":"Yusuf DİNÇEL","doi":"10.14782/marmarasbd.1244537","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Devletler, istihbarî bir faaliyete girişmeden önce, kendilerine yol göstermesi açısından stratejik
 istihbarat kavramının ortaya koymuş olduğu enstrümanlardan faydalanırlar. Stratejik istihbarat,
 istihbarat kavramını dar bir perspektiften ele almaktan ziyade, geniş bir çerçevede değerlendirmeye
 çalışır. Stratejik istihbarat, planlı bir faaliyetin sonucu olup, derinlemesine analiz yapıldıktan sonra
 ortaya konur. Uzun dönemleri kapsayan planlamalar, stratejik istihbaratın başat özelliklerinden biridir.
 Bu çalışmada, Suudi Arabistan’ın ve İran’ın Batı Balkanlar’daki faaliyetleri, stratejik istihbaratın uzun
 vadeli yaklaşımı çerçevesinde değerlendirilmektedir. Bu iki ülke, Batı Balkanlar’a nüfuz edebilmenin
 öncelikli koşulunu din faktörü olarak belirlemiştir. Hem Suudi Arabistan hem de İran, bölge ülkelerinde
 politik faaliyetlerini yürütebilmek için ideolojik motif unsurunu ağırlıklı olarak kullanmaktadır.
 Suudi Arabistan, Selefiliği benimseyerek İran ise Şiilik üzerinden bölgede faal olmaya çalışmaktadır.
 Bölgede kurdukları vakıflar ve dernekler aracılığıyla Batı Balkanlar’daki Müslüman topluluk üzerinde
 ağırlıklarını artırmak istemektedirler. Suudi Arabistan ve İran, yumuşak güç unsurlarından istifade
 ederek, halk nezdinde dikkat çekmeyi, istihbarî bir yöntem olarak benimsemektedirler. İran, bölgeye
 gönderdiği din adamları sayesinde Şii ideolojiyi yaymak istemektedir. Bu çalışmada, özellikle İran’ın
 yumuşak güç ve sert güç unsurlarını (istihbarat faaliyetleri kapsamında) kullanmasıyla, bölgede politik
 bir ağırlık tesis etmeyi amaç edindiği ortaya konmuştur. Suudi Arabistan’ın ve İran’ın bölge üzerindeki
 güç mücadelesi, farklı yönleriyle ele alınmıştır.","PeriodicalId":497786,"journal":{"name":"Marmara üniversitesi siyasal bilgiler fakültesi siyasal bilimler dergisi","volume":"35 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2023-09-26","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Marmara üniversitesi siyasal bilgiler fakültesi siyasal bilimler dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.14782/marmarasbd.1244537","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Abstract
Devletler, istihbarî bir faaliyete girişmeden önce, kendilerine yol göstermesi açısından stratejik
istihbarat kavramının ortaya koymuş olduğu enstrümanlardan faydalanırlar. Stratejik istihbarat,
istihbarat kavramını dar bir perspektiften ele almaktan ziyade, geniş bir çerçevede değerlendirmeye
çalışır. Stratejik istihbarat, planlı bir faaliyetin sonucu olup, derinlemesine analiz yapıldıktan sonra
ortaya konur. Uzun dönemleri kapsayan planlamalar, stratejik istihbaratın başat özelliklerinden biridir.
Bu çalışmada, Suudi Arabistan’ın ve İran’ın Batı Balkanlar’daki faaliyetleri, stratejik istihbaratın uzun
vadeli yaklaşımı çerçevesinde değerlendirilmektedir. Bu iki ülke, Batı Balkanlar’a nüfuz edebilmenin
öncelikli koşulunu din faktörü olarak belirlemiştir. Hem Suudi Arabistan hem de İran, bölge ülkelerinde
politik faaliyetlerini yürütebilmek için ideolojik motif unsurunu ağırlıklı olarak kullanmaktadır.
Suudi Arabistan, Selefiliği benimseyerek İran ise Şiilik üzerinden bölgede faal olmaya çalışmaktadır.
Bölgede kurdukları vakıflar ve dernekler aracılığıyla Batı Balkanlar’daki Müslüman topluluk üzerinde
ağırlıklarını artırmak istemektedirler. Suudi Arabistan ve İran, yumuşak güç unsurlarından istifade
ederek, halk nezdinde dikkat çekmeyi, istihbarî bir yöntem olarak benimsemektedirler. İran, bölgeye
gönderdiği din adamları sayesinde Şii ideolojiyi yaymak istemektedir. Bu çalışmada, özellikle İran’ın
yumuşak güç ve sert güç unsurlarını (istihbarat faaliyetleri kapsamında) kullanmasıyla, bölgede politik
bir ağırlık tesis etmeyi amaç edindiği ortaya konmuştur. Suudi Arabistan’ın ve İran’ın bölge üzerindeki
güç mücadelesi, farklı yönleriyle ele alınmıştır.