{"title":"Changing life on the Cyber Culture and Hyper Reality","authors":"A. Demi̇r","doi":"10.5824/1309-1581.2017.4.005.X","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Oz Bu calismada amacimiz, kulturel yasamin kitle iletisim araclariyla nasil donusume ugradigini gostermek, son teknolojik gelismelerle sosyal medya araclarinin yasamimizda oynadigi rolu arastirmaktir. Ayrica, kitle iletisim araclarinin etkisiyle geleneksel anlamda sanatta yaraticigin kendini nasil tukettigi uzerine bir degerlendirme yapilacaktir. Bugun ulasilan noktada, medyanin buyuk oranda oznenin fikrini etkiledigi; soylemler, imajlar ve semboller uzerinden bilgiyi manipule ettigi ve istenilen bicimde populer bir kultur yarattigi cok iyi bilinmektedir. Modern toplumlarda medya, insanlarin dusuncelerini bicimlendirir, yeniden yapilandirir ve ozellikle bilginin kontrolu araciligiyla sosyal bilinci yeniden uretir. Medya kulturu, tuketim kulturuyle baglantilidir. Buna gore cogu insan, populer kulturun birer tuketicisidir. Medya, demokraside dorduncu goz olarak bilinir ve gercekleri ozgur ve nesnel bir bicimde aktarmasi beklenir. Ortaya ciktigi gunden beri de yasami degistirmek icin guclu bir oryantasyon araci oldugu bilinir. Bu anlamda medya, populer kulturun gelismesinde merkez bir role sahiptir. Dijital cag sayesinde internet, populer kultur uzerinde oldukca onemli bir etkiye sahip olup, sosyal medyanin kullanimi da siber kulturun olusmasini destekler. Siber kultur kelimesi internet teknolojileri uzerinden kulturun uretilmesine ve uygulanmasina isaret eder. Hizli ilerleyen bilgisayar teknolojileri interneti butun kulturel hayatin, iletisim ve sanatin temel referans noktasi yapar. Dijital devrim, kultur ve sanatin donusumunu ortaya cikardi. Bu donusum surecinde, siber alanda, herkes her seyi “bildigini!” iddia etmeye ve kendilerini yaratici aktiviteye sahip birer “sanatci” olarak gormeye basladi. Bu iddialar, gercekte yaratici eylemin hice sayilmasina neden oldu. Oysa gercek yasamda, kimse gercegin ne oldugunu bilmemekte, bu anlamda sanal gerceklerin esiri olmakta ve bu noktada, sanat baglaminda da yaratici eylem degersizlestirilmektedir. Bu durumun bir sonucu olarak ozneler, kimliklerini kaybederler ve bir hiper gerceklik ile karsi karsiya kalirlar. Bu hiper gerceklikte, kimlikler plastiklesir ve bu kimlige sahip olan ozneler “kendi benliklerini kiyafet degistirir gibi duruma gore degistiririm” dusuncesiyle hareket ederler. Fransiz filozof Jean Baudrillard, Simulakrlar ve Simulasyon adli eserinde; gercege olan bakisimizi kaybettigimizi, hiper gercekligin gercek olarak sunuldugunu, bu anlamda gercegin oldugunu, zaten asla var olmamis oldugunu ileri surer.","PeriodicalId":244910,"journal":{"name":"AJIT‐e: Online Academic Journal of Information Technology","volume":"169 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2017-09-01","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"2","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"AJIT‐e: Online Academic Journal of Information Technology","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.5824/1309-1581.2017.4.005.X","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 2
Abstract
Oz Bu calismada amacimiz, kulturel yasamin kitle iletisim araclariyla nasil donusume ugradigini gostermek, son teknolojik gelismelerle sosyal medya araclarinin yasamimizda oynadigi rolu arastirmaktir. Ayrica, kitle iletisim araclarinin etkisiyle geleneksel anlamda sanatta yaraticigin kendini nasil tukettigi uzerine bir degerlendirme yapilacaktir. Bugun ulasilan noktada, medyanin buyuk oranda oznenin fikrini etkiledigi; soylemler, imajlar ve semboller uzerinden bilgiyi manipule ettigi ve istenilen bicimde populer bir kultur yarattigi cok iyi bilinmektedir. Modern toplumlarda medya, insanlarin dusuncelerini bicimlendirir, yeniden yapilandirir ve ozellikle bilginin kontrolu araciligiyla sosyal bilinci yeniden uretir. Medya kulturu, tuketim kulturuyle baglantilidir. Buna gore cogu insan, populer kulturun birer tuketicisidir. Medya, demokraside dorduncu goz olarak bilinir ve gercekleri ozgur ve nesnel bir bicimde aktarmasi beklenir. Ortaya ciktigi gunden beri de yasami degistirmek icin guclu bir oryantasyon araci oldugu bilinir. Bu anlamda medya, populer kulturun gelismesinde merkez bir role sahiptir. Dijital cag sayesinde internet, populer kultur uzerinde oldukca onemli bir etkiye sahip olup, sosyal medyanin kullanimi da siber kulturun olusmasini destekler. Siber kultur kelimesi internet teknolojileri uzerinden kulturun uretilmesine ve uygulanmasina isaret eder. Hizli ilerleyen bilgisayar teknolojileri interneti butun kulturel hayatin, iletisim ve sanatin temel referans noktasi yapar. Dijital devrim, kultur ve sanatin donusumunu ortaya cikardi. Bu donusum surecinde, siber alanda, herkes her seyi “bildigini!” iddia etmeye ve kendilerini yaratici aktiviteye sahip birer “sanatci” olarak gormeye basladi. Bu iddialar, gercekte yaratici eylemin hice sayilmasina neden oldu. Oysa gercek yasamda, kimse gercegin ne oldugunu bilmemekte, bu anlamda sanal gerceklerin esiri olmakta ve bu noktada, sanat baglaminda da yaratici eylem degersizlestirilmektedir. Bu durumun bir sonucu olarak ozneler, kimliklerini kaybederler ve bir hiper gerceklik ile karsi karsiya kalirlar. Bu hiper gerceklikte, kimlikler plastiklesir ve bu kimlige sahip olan ozneler “kendi benliklerini kiyafet degistirir gibi duruma gore degistiririm” dusuncesiyle hareket ederler. Fransiz filozof Jean Baudrillard, Simulakrlar ve Simulasyon adli eserinde; gercege olan bakisimizi kaybettigimizi, hiper gercekligin gercek olarak sunuldugunu, bu anlamda gercegin oldugunu, zaten asla var olmamis oldugunu ileri surer.