Sıfat-ı Müşebbehenin Amel Etmesi ve Anlam Özellikleri

Mehmet Yeni̇ce
{"title":"Sıfat-ı Müşebbehenin Amel Etmesi ve Anlam Özellikleri","authors":"Mehmet Yeni̇ce","doi":"10.30622/tarr.1196491","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"İslam tarihinde Câhiliyye Dönemi olarak kabul edilen zaman diliminde Arap dili, her kabilenin kendi aralarında konuştukları özel lehçelerini oluşturmalarıyla gelişmeye başlamış ve bölgede yaşayan Araplar arasında edebî bir dil hâline gelmiştir. Arapça Câhiliyye dönemi Arap şairlerinin şiirlerinden sonra Kur’ân’ın Arapça inmesiyle de Araplardan başka diğer insanlar arasında da yayılmıştır. Çünkü İslâmiyetin fetihler yoluyla Arap Yarımadasının dışında yayılmasıyla beraber bölgedeki birçok devletin anadili Arapça olmaya başlamıştır. Bunun yanında, milletine bakılmaksızın, Müslümanların tamamının da dînî anlamda ibadet dili hâline gelmiştir. Bu gelişmeler neticesinde Arapça, İslâmiyetin ilk asırlarından itibaren, Nahiv ilmi, Sarf ilmi ve Lugat ilmi gibi ana kısımlara ayrılmış ve bu ilim dallarına göre de anlamlı cümlelerin dilbilim ve anlambilim yönünden kuralları belirlenmiştir. Arapça dilbilimi ve anlambilimi açısından anlamlı cümleyi oluşturan kelimeler isim, fiil ve harf olmak üzere üç çeşittir. İsimlerin de kendi arasında birtakım sınıflandırılması vardır. Araştırmamızda ele aldığımız sıfat-ı müşebbehe konusu genel anlamda Arapça gramerde yani sarf ve nahiv ilimlerinde fiil, isim ve harf grubundan isim konusunda incelenmektedir. Şöyle ki Arapçada isimler de kendi arasında câmid ve türemiş isim olmak üzere iki kısma ayrılır. Nahiv ve sarf ilimleri açısından türemiş (mutasarrıf) isimlerin sayısı değişmektedir. İsm-i fâil, ism-i mefûl, sıfat-ı müşebbehe, mübâlağa sîgası ve ism-i tafdil mutasarrıf kelimelerdendir. Bu isimler nahiv açısından daha çok amel yönüyle, sarf açısından ise vezinleri yönünden ön plana çıkmaktadır. Bu çalışmamızda Arapça cümle diziminde önemli bir yere sahip olan sıfat-ı müşebbehe olan isimlerin amel etme şartlarının yanında anlamlı cümle dizimi içindeki zaman ve sübut anlamları, diğer isimler ile arasındaki kullanım farklılıkları, Arapça cümleler ve Kur’ân-ı Kerimden ayetler ile örneklendirerek açıklanmıştır.","PeriodicalId":318431,"journal":{"name":"Turkish Academic Research Review - Türk Akademik Araştırmalar Dergisi [TARR]","volume":"42 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2022-12-29","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Turkish Academic Research Review - Türk Akademik Araştırmalar Dergisi [TARR]","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.30622/tarr.1196491","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0

Abstract

İslam tarihinde Câhiliyye Dönemi olarak kabul edilen zaman diliminde Arap dili, her kabilenin kendi aralarında konuştukları özel lehçelerini oluşturmalarıyla gelişmeye başlamış ve bölgede yaşayan Araplar arasında edebî bir dil hâline gelmiştir. Arapça Câhiliyye dönemi Arap şairlerinin şiirlerinden sonra Kur’ân’ın Arapça inmesiyle de Araplardan başka diğer insanlar arasında da yayılmıştır. Çünkü İslâmiyetin fetihler yoluyla Arap Yarımadasının dışında yayılmasıyla beraber bölgedeki birçok devletin anadili Arapça olmaya başlamıştır. Bunun yanında, milletine bakılmaksızın, Müslümanların tamamının da dînî anlamda ibadet dili hâline gelmiştir. Bu gelişmeler neticesinde Arapça, İslâmiyetin ilk asırlarından itibaren, Nahiv ilmi, Sarf ilmi ve Lugat ilmi gibi ana kısımlara ayrılmış ve bu ilim dallarına göre de anlamlı cümlelerin dilbilim ve anlambilim yönünden kuralları belirlenmiştir. Arapça dilbilimi ve anlambilimi açısından anlamlı cümleyi oluşturan kelimeler isim, fiil ve harf olmak üzere üç çeşittir. İsimlerin de kendi arasında birtakım sınıflandırılması vardır. Araştırmamızda ele aldığımız sıfat-ı müşebbehe konusu genel anlamda Arapça gramerde yani sarf ve nahiv ilimlerinde fiil, isim ve harf grubundan isim konusunda incelenmektedir. Şöyle ki Arapçada isimler de kendi arasında câmid ve türemiş isim olmak üzere iki kısma ayrılır. Nahiv ve sarf ilimleri açısından türemiş (mutasarrıf) isimlerin sayısı değişmektedir. İsm-i fâil, ism-i mefûl, sıfat-ı müşebbehe, mübâlağa sîgası ve ism-i tafdil mutasarrıf kelimelerdendir. Bu isimler nahiv açısından daha çok amel yönüyle, sarf açısından ise vezinleri yönünden ön plana çıkmaktadır. Bu çalışmamızda Arapça cümle diziminde önemli bir yere sahip olan sıfat-ı müşebbehe olan isimlerin amel etme şartlarının yanında anlamlı cümle dizimi içindeki zaman ve sübut anlamları, diğer isimler ile arasındaki kullanım farklılıkları, Arapça cümleler ve Kur’ân-ı Kerimden ayetler ile örneklendirerek açıklanmıştır.
在伊斯兰教历史上被认为是贾希利耶时期的阿拉伯语开始发展,每个部落都形成了自己的方言,并成为生活在该地区的阿拉伯人的一种文学语言。继贾希利耶时期阿拉伯诗人的诗作之后,随着阿拉伯语《古兰经》的流传,阿拉伯语也在阿拉伯人以外的其他民族中传播开来。随着伊斯兰教通过征服向阿拉伯半岛以外的地区传播,阿拉伯语成为该地区许多国家的母语。此外,阿拉伯语还成为所有穆斯林的宗教礼拜语言,不论其国籍如何。由于这些发展,自伊斯兰教最初几个世纪以来,阿拉伯语已被分为 Nahiv 科学、Sarf 科学和 Lugat 科学等主要部分,并根据这些科学分支确定了语言学和语义学方面有意义句子的规则。从阿拉伯语语言学和语义学的角度来看,构成有意义句子的词有三种:名词、动词和字母。名词之间也有一些分类。我们在研究中涉及的形容词-i müşebbehe 的主语,在阿拉伯语语法中,即在 sarf 和 nahiv 科学中,一般是从动词、名词和字母组中的名词主语来考察的。也就是说,阿拉伯语中的名词分为两部分:jāmid 和派生名词。派生(mutasarrıf)名词的数量因语法和撒尔菲科学而异。Ism al-fāil、ism al-mafūl、形容词 al-mujabbehe、音节 mubālaqa 和 ism al-tafdil 都属于 mutasarrıf 词。这些名词在语法(主要是契合词)和拟声(sarf)方面都很突出。在本研究中,除了在阿拉伯语句法中占有重要地位的名词的作用条件外,还将举例说明有意义句法中时间和服从的含义,以及其他名词、阿拉伯语句子和《古兰经》经文之间的用法差异。
本文章由计算机程序翻译,如有差异,请以英文原文为准。
求助全文
约1分钟内获得全文 求助全文
来源期刊
自引率
0.00%
发文量
0
×
引用
GB/T 7714-2015
复制
MLA
复制
APA
复制
导出至
BibTeX EndNote RefMan NoteFirst NoteExpress
×
提示
您的信息不完整,为了账户安全,请先补充。
现在去补充
×
提示
您因"违规操作"
具体请查看互助需知
我知道了
×
提示
确定
请完成安全验证×
copy
已复制链接
快去分享给好友吧!
我知道了
右上角分享
点击右上角分享
0
联系我们:info@booksci.cn Book学术提供免费学术资源搜索服务,方便国内外学者检索中英文文献。致力于提供最便捷和优质的服务体验。 Copyright © 2023 布克学术 All rights reserved.
京ICP备2023020795号-1
ghs 京公网安备 11010802042870号
Book学术文献互助
Book学术文献互助群
群 号:604180095
Book学术官方微信