Memlükler Döneminde (648-923/1250-1517) Ehl-i Zimme’nin İstihdamı

M. Eser
{"title":"Memlükler Döneminde (648-923/1250-1517) Ehl-i Zimme’nin İstihdamı","authors":"M. Eser","doi":"10.32955/neu.istem.2023.9.1.07","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"648/1250 - 923/1517 yılları arasında Mısır ve Suriye’de hüküm süren Memlükler köle olarak alınan Türk kölelerin, zamanla yönetimi ele geçirmesi ile kurulmuş bir Türk devletidir. Memlükler döneminde Hıristiyanlar ve Yahudiler hem devlet tarafından hem de toplum tarafından kabul görmüşlerdir. Bu azınlıklar, Memlük toplumunda, toplumun diğer bireyleri gibi sosyal, politik, ekonomik ve entelektüel hayatın ayrılmaz bir parçasıydılar. Kimi zaman bunlar devletin çeşitli kademelerinde görevlendirilmişler, kimi zaman da yaşanılan olaylar sebebiyle görevlerinden alınarak kendilerine istihdam yasağı getirilmiştir. Gayrimüslimlerin devlet idaresindeki tecrübeleri onların devletin değişik kademelerinde görevlendirmelerinde etkili olmuştur. Böylece Memlükler döneminde gayrimüslimler, devlet idaresindeki idarî ve malî kadrolarda devamlı istihdam edilmişlerdir. Gayrimüslim halkın devlet idaresinde gelebilecekleri en muteber makamın kâtiplik olduğu söylenmesine rağmen, gayrimüslimler Memlüklerin ilk döneminden itibaren devletin üst kademelerinde de görevlendirilmişlerdir. Bu dönemde gayrimüslimlerin vezirlik ve valilik başta olmak üzere kâtiplik, tercümanlık, danışmanlık, tabiplik, elçilik gibi vazifelerde istihdam edildikleri görülmektedir. Nitekim Sultan Aybek (648-784/1250-1257) döneminde görevde bulunan Vezir Şerefüddin Hıristiyan biri idi. Bu kişi vezirlik konumunu kullanarak devletin çok önemli malî kadrolarında Hıristiyanların görevlendirilmesine vesile olmuştur. Böylece bu dönemde Hristiyanlar Memlük toplumunda ayrıcalıklı hale gelmiştir. Ayrıca Vezir Şerefüddin entelektüel biri olması sebebiyle, devletin kanunlarını yazdığı da belirtilmektedir. Daha sonra Sultan en-Nâsır Muhammed b. Kalavun (709-741/1309-1341) döneminde Kıptî bir Hıristiyan olan Abdullah b. Tâcürriyâse hem Şam hem de Mısır’da vezirlik görevinde istihdam edilmiştir. Bununla beraber gayrimüslimler, farklı dilleri konuşabilmeleri sebebiyle Memlükler idaresinde uluslararası diplomasi ve ticarette tercümanlık yaptıkları gibi sefirlik/elçilik de yapmışlardır. Sultan el-Melikü’l-Eşref Barsbay’ın saltanatı sırasında Mısır’ı ziyaret eden seyyah Pero Tafur, sultanın tercümanının Haym isminde bir gayrimüslim olduğunu, daha sonra Müslüman olduğunda farklı bir isim aldığını belirtmiştir. Benzer şekilde 823/1420 yılında İspanya’dan Kudüs’e gelip burada mütercimlik yapan ve daha sonra Müslüman olan Nasreddin adındaki şahsın Yahudi kökenli biri olduğu bilinmektedir. Aynı şekilde Sultan el-Melikü’l-Eşref Kansu Gavrî döneminde ehl-i zimmeden bir öğretmen olan Yakup, darphanenin başına getirilmiştir. Bu anlamda Memlükler idaresinde Yahudilerin de malî ve ekonomik alanların yanı sıra mütercimlik, kâtiplik ve benzeri alanlarda istihdam edildikleri anlaşılmaktadır. Hekimlik ve sarraflık da o dönem Yahudi meslekleri arasında önemli bir yer işgal etmiştir. H. 7. yüzyıla ait kaynaklar, “Yahudi ve Hristiyanlar için en önemli gelir kaynağının vergi tahsilatı ve tababet/doktorluk” olduğunu belirtmektedirler. Bu dönemde doktorluk, genel anlamda Yahudilerle anılmaktaydı. Onlar bu meslek sayesinde saray ve saray otoritesi üzerinde söz sahibi olabiliyorlardı. Bu da Yahudi cemaatinin toplum nezdindeki itibarının yükselmesine neden oluyordu. Dolayısıyla Memlük Devleti’nin idaresi altında yaşayan genelde zimmî statüsünde olanlar özelde ise Yahudi ve Hıristiyanlar Memlük ahalisinin her zaman bir parçası durumunda olup devletin farklı kademelerinde görevlendirilmişlerdir. Devlet içinde görevlendirilen gayrimüslimler, kimi zaman görevlerinden azl edilmişlerse de bunlardan bazıları bir süre sonra tekrar itibarlı bir şekilde görevlerine iade edilmişlerdir.","PeriodicalId":321845,"journal":{"name":"Journal Of The Near East University Islamic Research Center","volume":"37 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2023-06-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Journal Of The Near East University Islamic Research Center","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.32955/neu.istem.2023.9.1.07","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0

Abstract

648/1250 - 923/1517 yılları arasında Mısır ve Suriye’de hüküm süren Memlükler köle olarak alınan Türk kölelerin, zamanla yönetimi ele geçirmesi ile kurulmuş bir Türk devletidir. Memlükler döneminde Hıristiyanlar ve Yahudiler hem devlet tarafından hem de toplum tarafından kabul görmüşlerdir. Bu azınlıklar, Memlük toplumunda, toplumun diğer bireyleri gibi sosyal, politik, ekonomik ve entelektüel hayatın ayrılmaz bir parçasıydılar. Kimi zaman bunlar devletin çeşitli kademelerinde görevlendirilmişler, kimi zaman da yaşanılan olaylar sebebiyle görevlerinden alınarak kendilerine istihdam yasağı getirilmiştir. Gayrimüslimlerin devlet idaresindeki tecrübeleri onların devletin değişik kademelerinde görevlendirmelerinde etkili olmuştur. Böylece Memlükler döneminde gayrimüslimler, devlet idaresindeki idarî ve malî kadrolarda devamlı istihdam edilmişlerdir. Gayrimüslim halkın devlet idaresinde gelebilecekleri en muteber makamın kâtiplik olduğu söylenmesine rağmen, gayrimüslimler Memlüklerin ilk döneminden itibaren devletin üst kademelerinde de görevlendirilmişlerdir. Bu dönemde gayrimüslimlerin vezirlik ve valilik başta olmak üzere kâtiplik, tercümanlık, danışmanlık, tabiplik, elçilik gibi vazifelerde istihdam edildikleri görülmektedir. Nitekim Sultan Aybek (648-784/1250-1257) döneminde görevde bulunan Vezir Şerefüddin Hıristiyan biri idi. Bu kişi vezirlik konumunu kullanarak devletin çok önemli malî kadrolarında Hıristiyanların görevlendirilmesine vesile olmuştur. Böylece bu dönemde Hristiyanlar Memlük toplumunda ayrıcalıklı hale gelmiştir. Ayrıca Vezir Şerefüddin entelektüel biri olması sebebiyle, devletin kanunlarını yazdığı da belirtilmektedir. Daha sonra Sultan en-Nâsır Muhammed b. Kalavun (709-741/1309-1341) döneminde Kıptî bir Hıristiyan olan Abdullah b. Tâcürriyâse hem Şam hem de Mısır’da vezirlik görevinde istihdam edilmiştir. Bununla beraber gayrimüslimler, farklı dilleri konuşabilmeleri sebebiyle Memlükler idaresinde uluslararası diplomasi ve ticarette tercümanlık yaptıkları gibi sefirlik/elçilik de yapmışlardır. Sultan el-Melikü’l-Eşref Barsbay’ın saltanatı sırasında Mısır’ı ziyaret eden seyyah Pero Tafur, sultanın tercümanının Haym isminde bir gayrimüslim olduğunu, daha sonra Müslüman olduğunda farklı bir isim aldığını belirtmiştir. Benzer şekilde 823/1420 yılında İspanya’dan Kudüs’e gelip burada mütercimlik yapan ve daha sonra Müslüman olan Nasreddin adındaki şahsın Yahudi kökenli biri olduğu bilinmektedir. Aynı şekilde Sultan el-Melikü’l-Eşref Kansu Gavrî döneminde ehl-i zimmeden bir öğretmen olan Yakup, darphanenin başına getirilmiştir. Bu anlamda Memlükler idaresinde Yahudilerin de malî ve ekonomik alanların yanı sıra mütercimlik, kâtiplik ve benzeri alanlarda istihdam edildikleri anlaşılmaktadır. Hekimlik ve sarraflık da o dönem Yahudi meslekleri arasında önemli bir yer işgal etmiştir. H. 7. yüzyıla ait kaynaklar, “Yahudi ve Hristiyanlar için en önemli gelir kaynağının vergi tahsilatı ve tababet/doktorluk” olduğunu belirtmektedirler. Bu dönemde doktorluk, genel anlamda Yahudilerle anılmaktaydı. Onlar bu meslek sayesinde saray ve saray otoritesi üzerinde söz sahibi olabiliyorlardı. Bu da Yahudi cemaatinin toplum nezdindeki itibarının yükselmesine neden oluyordu. Dolayısıyla Memlük Devleti’nin idaresi altında yaşayan genelde zimmî statüsünde olanlar özelde ise Yahudi ve Hıristiyanlar Memlük ahalisinin her zaman bir parçası durumunda olup devletin farklı kademelerinde görevlendirilmişlerdir. Devlet içinde görevlendirilen gayrimüslimler, kimi zaman görevlerinden azl edilmişlerse de bunlardan bazıları bir süre sonra tekrar itibarlı bir şekilde görevlerine iade edilmişlerdir.
马穆鲁克王朝(648/1250-923/1517 年间统治埃及和叙利亚)是一个由土耳其奴隶建立的土耳其国家,由他们作为奴隶长期接管政权。在马穆鲁克时期,基督徒和犹太人被国家和社会所接受。这些少数民族与其他社会成员一样,是马穆鲁克社会中社会、政治、经济和知识生活的组成部分。有时他们会被任命到国家的各个层面,有时他们会因发生的事件而被解职,并被禁止就业。非穆斯林在国家管理方面的经验对他们在国家各级的任命非常有效。因此,在马穆鲁克王朝时期,非穆斯林不断受雇于国家行政机构的行政和财务岗位。尽管据说非穆斯林在国家行政机构中最光荣的职位是办事员,但从马穆鲁克王朝初期开始,非穆斯林也受雇于国家的高层。在这一时期,非穆斯林被聘为办事员、翻译、参赞、医生和大使,尤其是宰相和总督。事实上,苏丹艾贝克(648-784/1250-1257 年)统治时期的沙拉夫-丁大臣就是一名基督徒。此人利用其大臣的身份,任命基督徒担任国家非常重要的财政职务。因此,基督徒在这一时期的马穆鲁克社会中享有特权。还有人说,由于沙拉夫-丁大臣是一位知识分子,他还撰写了国家法律。后来,在苏丹 al-Nāṣir Muhammad b. Qalavun(709-741/1309-1341 年)统治期间,科普特基督徒 Abdullah b. Tājriyāse 被任命为大马士革和埃及的大臣。此外,在马穆鲁克统治时期,非穆斯林由于能够说不同的语言,还在国际外交和贸易中担任翻译以及大使。曾在苏丹-马利克-阿什拉夫-巴斯拜统治时期访问过埃及的旅行家佩罗-塔富尔(Pero Tafur)说,苏丹的翻译是一位名叫海姆的非穆斯林,后来他成为穆斯林后使用了另一个名字。同样,据了解,823/1420 年从西班牙来到耶路撒冷并在这里担任翻译、后来成为穆斯林的纳斯雷丁也是犹太裔。同样,在苏丹 al-Malik al-Ashraf Kansu Ghawrī 统治期间,来自 Ahl al-Dhimmi 的教师 Yakub 被任命为造币厂厂长。从这个意义上讲,可以理解为犹太人在马穆鲁克政府中受雇于金融和经济领域,以及翻译、文书和类似领域。医生和金匠在当时的犹太人职业中也占有重要地位。伊历 7 世纪的资料显示,"犹太人和基督徒最重要的收入来源是收税和医药/医生"。在这一时期,医学通常与犹太人联系在一起。由于这一职业,他们能够在宫廷和宫廷权力机构中拥有发言权。这使得犹太社区在社会上的声誉大增。因此,生活在马穆鲁克国统治下的一般 "非穆斯林",特别是犹太人和基督徒,始终是马穆鲁克人口的一部分,并被任命到国家的不同层级。虽然在国家内部被任命的非穆斯林有时会被解职,但其中一些人在一段时间后会体面地复职。
本文章由计算机程序翻译,如有差异,请以英文原文为准。
求助全文
约1分钟内获得全文 求助全文
来源期刊
自引率
0.00%
发文量
0
×
引用
GB/T 7714-2015
复制
MLA
复制
APA
复制
导出至
BibTeX EndNote RefMan NoteFirst NoteExpress
×
提示
您的信息不完整,为了账户安全,请先补充。
现在去补充
×
提示
您因"违规操作"
具体请查看互助需知
我知道了
×
提示
确定
请完成安全验证×
copy
已复制链接
快去分享给好友吧!
我知道了
右上角分享
点击右上角分享
0
联系我们:info@booksci.cn Book学术提供免费学术资源搜索服务,方便国内外学者检索中英文文献。致力于提供最便捷和优质的服务体验。 Copyright © 2023 布克学术 All rights reserved.
京ICP备2023020795号-1
ghs 京公网安备 11010802042870号
Book学术文献互助
Book学术文献互助群
群 号:604180095
Book学术官方微信