{"title":"ÇİN’İN GRAND STRATEJİSİNDE AVUSTRALYA’NIN YERİ","authors":"Özlem Zerrin Keyvan, İshak Turan","doi":"10.58884/akademik-hassasiyetler.1266820","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"İkinci Dünya Savaşı sonrasında Avustralya ile Çin arasındaki ilişkiler Asya-Pasifik bölgesinin hem ekonomik kalkınması hem güvenliği ve istikrarı için önem taşımıştır. Soğuk Savaş döneminde yaşanan gelişmeler ve görülen değişimler doğrultusunda Avustralya önce iki Çin ardından da 1970’lerden itibaren tek Çin politikasını benimsemiştir. Avustralya ile Çin arasında ekonomik ve ticari bağların gelişmeyle birlikte, siyasi ve ideolojik çatışmanın yerini ikili ekonomik ve ticari çıkarlar almıştır. Ancak Soğuk Savaş sonrası dönemde özellikle Çin’in ekonomik gücünü daha da artırma kabiliyeti kazandığı DTÖ üyeliğiyle dış politikasında giderek sertleşmiştir. Çin’in Güney Çin Denizi’ndeki askeri genişlemesi ulusal güvenliğine tehdit olarak görmeye başlayan Avustralya, benzer şekilde güvenlik kaygıları taşıyan ABD’nin bölgede Çin’e karşı geliştirdiği dengeleme politikasına ve güvenlik paktlarına katılmaya hevesli olmuştur. Ancak yükselen Çin’in Avustralya’daki ekonomik kalkınmasında ciddi bir lokomotif görevi üstlenmesi, Avustralya dış politikasında Çin ile ABD arasında uzun süredir devam eden bir “ikiciliğe” neden olmaktadır. Özellikle Çin’in tarihsel dış politika anlayışını ve yeni dönemde artan askeri ve ekonomik gücüyle daha görünür olan “Grand Strategy” farkında olan Avustralya, güvenlikçi yaklaşımlar benimsemeye başlamıştır. Çin ile ekonomik olarak ilişkileri geliştirmek ve güvenlik açısından ABD ile ilişkisini güçlendirmek şeklinde hareket etmektedir. Bu bağlamda bu makale, Çin’in Grand (Büyük) stratejisi çerçevesinde Avustralya'nın Çin ile mevcut diplomatik ilişkilerine derinlemesine bir bakış sunarak ilişkilerinin gidişatını belirleyebilecek faktörleri analiz etmektedir. Böylece iki ülke arasındaki gelecekteki olası senaryolar açıklığa kavuşmaktadır.","PeriodicalId":273564,"journal":{"name":"Akademik Hassasiyetler","volume":"1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2023-05-08","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Akademik Hassasiyetler","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.58884/akademik-hassasiyetler.1266820","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Abstract
İkinci Dünya Savaşı sonrasında Avustralya ile Çin arasındaki ilişkiler Asya-Pasifik bölgesinin hem ekonomik kalkınması hem güvenliği ve istikrarı için önem taşımıştır. Soğuk Savaş döneminde yaşanan gelişmeler ve görülen değişimler doğrultusunda Avustralya önce iki Çin ardından da 1970’lerden itibaren tek Çin politikasını benimsemiştir. Avustralya ile Çin arasında ekonomik ve ticari bağların gelişmeyle birlikte, siyasi ve ideolojik çatışmanın yerini ikili ekonomik ve ticari çıkarlar almıştır. Ancak Soğuk Savaş sonrası dönemde özellikle Çin’in ekonomik gücünü daha da artırma kabiliyeti kazandığı DTÖ üyeliğiyle dış politikasında giderek sertleşmiştir. Çin’in Güney Çin Denizi’ndeki askeri genişlemesi ulusal güvenliğine tehdit olarak görmeye başlayan Avustralya, benzer şekilde güvenlik kaygıları taşıyan ABD’nin bölgede Çin’e karşı geliştirdiği dengeleme politikasına ve güvenlik paktlarına katılmaya hevesli olmuştur. Ancak yükselen Çin’in Avustralya’daki ekonomik kalkınmasında ciddi bir lokomotif görevi üstlenmesi, Avustralya dış politikasında Çin ile ABD arasında uzun süredir devam eden bir “ikiciliğe” neden olmaktadır. Özellikle Çin’in tarihsel dış politika anlayışını ve yeni dönemde artan askeri ve ekonomik gücüyle daha görünür olan “Grand Strategy” farkında olan Avustralya, güvenlikçi yaklaşımlar benimsemeye başlamıştır. Çin ile ekonomik olarak ilişkileri geliştirmek ve güvenlik açısından ABD ile ilişkisini güçlendirmek şeklinde hareket etmektedir. Bu bağlamda bu makale, Çin’in Grand (Büyük) stratejisi çerçevesinde Avustralya'nın Çin ile mevcut diplomatik ilişkilerine derinlemesine bir bakış sunarak ilişkilerinin gidişatını belirleyebilecek faktörleri analiz etmektedir. Böylece iki ülke arasındaki gelecekteki olası senaryolar açıklığa kavuşmaktadır.