{"title":"In the Context of His Kitāb al-Sunnah: Muhammad b. Nasr al-Marwazī's Approach to the Quran-Sunnah Relationship","authors":"Ö. Özbek","doi":"10.56720/mevzu.1298361","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Hadis ilmi başta olmak üzere İslâmî ilimler açısından özel bir yeri bulu-nan 3./9. asır, yaşanan fikrî-siyâsî olaylar nedeniyle de İslâm tarihinde önemli bir dönüm noktasını teşkil etmektedir. Özellikle mihne hadisesiyle birlikte ehl-i hadîsin hem re’y eksenli fıkıh anlayışına hem de farklı itikâdî fırkalara olan tepkisi, bu dönemde zirveye ulaşmıştır. Bu tepkinin sonucu olarak ehl-i hadîsin fıkhî ve itikâdî düşüncelerini yansıtan eserlerin kaleme alınışı büyük bir hız kazanmıştır. Söz konusu eserlerin başında ise hadis kaynaklarının geldiği bilinmektedir. Dolayısıyla Kütüb-i Sitte başta olmak üzere hadis musannefâtının en temel örneklerinin bu dönemde verilmiş olması tesadüf değildir. Hadis kitapları dışında, ağırlıklı olarak itikâdî konuları içeren ve mezkûr gruplara reddiye amacıyla kaleme alınan müstakil kitaplar da aynı dönemin ürünleridir. Kitâbü’s-Sünne, Usûlü’s-sünne, Şerhu’s-sünne, Kitâbü’t-Tevhîd gibi isimler taşıyan ve geniş bir literatür oluşturan bu eserler, Hz. Peygamber’in (s.a.v.) ve sahâbenin itikatta benimsediği yola vurgu yapmaları nedeniyle Kitâbü’s-Sünne ortak adıyla anılmıştır. Aslında 2./8. asırda telif edilen risâle niteliğindeki eserlerin devamı olan ve nakil eksenli bir itikat inşasını amaçlayan bu kitapların, dönemin itikâdî tartışmalarının hemen hemen tamamını içerdikleri ve daha sistematik bir yapı arz ettikleri görülmektedir. Bu nedenle Kitâbü’s-Sünne’ler, ehl-i hadisin telif metodunun gelişimini göstermesi bakımından dikkate değerdir. Söz konusu literatüre katkı sağlayan âlimlerden biri de Muhammed b. Nasr el-Mervezî olmuştur (öl. 294/906). 3./9. asrın hemen başında doğup, sonlarında vefat eden Mervezî, dönemin hemen hemen tüm otorite âlimlerinden hadis almış ve hadis ilmindeki yetkinliğinin yanında sonradan intisap ettiği Şâfiî mezhebinin de önemli isimlerinden biri sayılmıştır. Müellifinin fıkhî birikiminin en önemli göstergelerinden olan Kitâbü’s-Sünne, mensup olduğu literatür içerisinde ayrı bir yere sahiptir. Zira Mervezî, bir kısmını diğer Kitâbü’s-Sünne’lere benzer bir şekilde oluşturmakla birlikte eserinin ana omurgasını Kur’an-sünnet ilişkisi bağlamında usule dair meselelere ayırmıştır. Bu bağlamda o; sünnetin konumu ve mahiyeti, sünnetin bağlayıcılığı açısından taksimi, sünnetin Kur’an’ın mücmelini beyânı, sünnetin Kur’an’ı neshi ve sünnetin teşrî yetkisi gibi konuları titiz bir şekilde ele almıştır. Ne var ki bir Şâfiî fakihi olmasına karşın sıkı sıkıya takipçisi olduğu ve her fırsatta özveriyle savunduğu İmam Şâfiî’den (öl. 204/820) birçok konuda farklı yaklaşımlar sergilediği, hatta yer yer kendisini eleştirdiği göze çarpmaktadır. Ayrıca Mervezî’nin, sünnetin konumuna ve Kur’an ile olan münasebetine dair özgün fikirler de ortaya koyduğu görülmektedir. Dolayısıyla Kitâbü’s-Sünne gerek bu yönleriyle gerekse erken dönem usul tartışmalarına katkı sunması nedeniyle yakından incelenmesi gereken bir eserdir. Bu makalede Kitâbü’s-Sünne bağlamında Mervezî’nin Kur’an-sünnet ilişkisine dair görüşleri ele alınacak, bu görüşlerin özgünlüğü ve sonraki dönemlere etkisi tespit edilmeye çalışılacaktır.","PeriodicalId":211720,"journal":{"name":"Mevzu – Sosyal Bilimler Dergisi","volume":"67 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2023-07-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Mevzu – Sosyal Bilimler Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.56720/mevzu.1298361","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Abstract
Hadis ilmi başta olmak üzere İslâmî ilimler açısından özel bir yeri bulu-nan 3./9. asır, yaşanan fikrî-siyâsî olaylar nedeniyle de İslâm tarihinde önemli bir dönüm noktasını teşkil etmektedir. Özellikle mihne hadisesiyle birlikte ehl-i hadîsin hem re’y eksenli fıkıh anlayışına hem de farklı itikâdî fırkalara olan tepkisi, bu dönemde zirveye ulaşmıştır. Bu tepkinin sonucu olarak ehl-i hadîsin fıkhî ve itikâdî düşüncelerini yansıtan eserlerin kaleme alınışı büyük bir hız kazanmıştır. Söz konusu eserlerin başında ise hadis kaynaklarının geldiği bilinmektedir. Dolayısıyla Kütüb-i Sitte başta olmak üzere hadis musannefâtının en temel örneklerinin bu dönemde verilmiş olması tesadüf değildir. Hadis kitapları dışında, ağırlıklı olarak itikâdî konuları içeren ve mezkûr gruplara reddiye amacıyla kaleme alınan müstakil kitaplar da aynı dönemin ürünleridir. Kitâbü’s-Sünne, Usûlü’s-sünne, Şerhu’s-sünne, Kitâbü’t-Tevhîd gibi isimler taşıyan ve geniş bir literatür oluşturan bu eserler, Hz. Peygamber’in (s.a.v.) ve sahâbenin itikatta benimsediği yola vurgu yapmaları nedeniyle Kitâbü’s-Sünne ortak adıyla anılmıştır. Aslında 2./8. asırda telif edilen risâle niteliğindeki eserlerin devamı olan ve nakil eksenli bir itikat inşasını amaçlayan bu kitapların, dönemin itikâdî tartışmalarının hemen hemen tamamını içerdikleri ve daha sistematik bir yapı arz ettikleri görülmektedir. Bu nedenle Kitâbü’s-Sünne’ler, ehl-i hadisin telif metodunun gelişimini göstermesi bakımından dikkate değerdir. Söz konusu literatüre katkı sağlayan âlimlerden biri de Muhammed b. Nasr el-Mervezî olmuştur (öl. 294/906). 3./9. asrın hemen başında doğup, sonlarında vefat eden Mervezî, dönemin hemen hemen tüm otorite âlimlerinden hadis almış ve hadis ilmindeki yetkinliğinin yanında sonradan intisap ettiği Şâfiî mezhebinin de önemli isimlerinden biri sayılmıştır. Müellifinin fıkhî birikiminin en önemli göstergelerinden olan Kitâbü’s-Sünne, mensup olduğu literatür içerisinde ayrı bir yere sahiptir. Zira Mervezî, bir kısmını diğer Kitâbü’s-Sünne’lere benzer bir şekilde oluşturmakla birlikte eserinin ana omurgasını Kur’an-sünnet ilişkisi bağlamında usule dair meselelere ayırmıştır. Bu bağlamda o; sünnetin konumu ve mahiyeti, sünnetin bağlayıcılığı açısından taksimi, sünnetin Kur’an’ın mücmelini beyânı, sünnetin Kur’an’ı neshi ve sünnetin teşrî yetkisi gibi konuları titiz bir şekilde ele almıştır. Ne var ki bir Şâfiî fakihi olmasına karşın sıkı sıkıya takipçisi olduğu ve her fırsatta özveriyle savunduğu İmam Şâfiî’den (öl. 204/820) birçok konuda farklı yaklaşımlar sergilediği, hatta yer yer kendisini eleştirdiği göze çarpmaktadır. Ayrıca Mervezî’nin, sünnetin konumuna ve Kur’an ile olan münasebetine dair özgün fikirler de ortaya koyduğu görülmektedir. Dolayısıyla Kitâbü’s-Sünne gerek bu yönleriyle gerekse erken dönem usul tartışmalarına katkı sunması nedeniyle yakından incelenmesi gereken bir eserdir. Bu makalede Kitâbü’s-Sünne bağlamında Mervezî’nin Kur’an-sünnet ilişkisine dair görüşleri ele alınacak, bu görüşlerin özgünlüğü ve sonraki dönemlere etkisi tespit edilmeye çalışılacaktır.