{"title":"Zirai Gübre ve İlaç Tedarikçilerinde Yabancılaşma: Adana İli Örneği","authors":"Burak Öztornaci, Dicle Ayaz","doi":"10.24181/tarekoder.449948","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"“Yesil Devrim” olarak adlandirilan, gida uretiminde kimyasal gubre ve ilaclarin yogun kullanildigi, hibrid tohumlara, agir tarimsal makinalara ve yogun sulamaya dayali uretim sekli, gunumuzde hemen hemen butun dunyaya yayilmis durumdadir. Gida uretimini onemli duzeyde arttirdigi, dunyadaki aclik sorununu cozdugu iddia edilen “Yesil Devrim”, cevreye ve insan sagligina verdigi zararlar nedeniyle bugun artik tartisma konusudur. Bu konudaki bilimsel literatur tarim kimyasallari ureten firmalar ile bu kimyasallari kullanan ureticiler ozelinde yogunlasmistir. Ancak bu zincirde bir ara halka olarak zirai bayiler de mevcuttur. Cogunlugu Ziraat Muhendisi olan bu bayiler, ureticilerin tarimsal girdileri tedarik ettikleri, tarimsal uretime dair her turlu konuda bilgi aldiklari, danistiklari birer isletmedirler. Bu nedenle halk sagligi ve gida guvenligi acisindan, ureticiler kadar zirai bayilerin de cevre ve insan sagligina duyarlilik duzeylerinin tespit edilmesi onemlidir. Bu arastirmada Turkiye'nin en onemli tarim havzalarindan biri olan Adana ilindeki zirai bayilerin, cevre ve insan sagligina duyarliliklari, yabancilasma kavrami temel alinarak incelenmistir. Arastirma alani olan Adana ilinde toplam 513 zirai bayi bulunmaktadir. Arastirma kapsaminda bu zirai bayilerin yaklasik %10'u (50 bayi) ile yuz yuze anket metodu vasitasiyla gorusulmustur. Elde edilen veriler SPSS programi kullanilarak degerlendirilmis ve Khi-kare bagimsizlik testi uygulanmistir. Arastirma sonucunda zirai bayilerin, egitim ve gelir seviyesi fark etmeksizin, satisini gerceklestirdikleri urunlerin cevreye ve insan sagligina zararli oldugunu dusundukleri ancak iktisadi ve teknik kaygilardan dolayi bu olguyu goz ardi etmeyi tercih ettikleri anlasilmistir.","PeriodicalId":309376,"journal":{"name":"Tarım Ekonomisi Dergisi","volume":"1 1 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2018-06-30","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"1","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Tarım Ekonomisi Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.24181/tarekoder.449948","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 1
Abstract
“Yesil Devrim” olarak adlandirilan, gida uretiminde kimyasal gubre ve ilaclarin yogun kullanildigi, hibrid tohumlara, agir tarimsal makinalara ve yogun sulamaya dayali uretim sekli, gunumuzde hemen hemen butun dunyaya yayilmis durumdadir. Gida uretimini onemli duzeyde arttirdigi, dunyadaki aclik sorununu cozdugu iddia edilen “Yesil Devrim”, cevreye ve insan sagligina verdigi zararlar nedeniyle bugun artik tartisma konusudur. Bu konudaki bilimsel literatur tarim kimyasallari ureten firmalar ile bu kimyasallari kullanan ureticiler ozelinde yogunlasmistir. Ancak bu zincirde bir ara halka olarak zirai bayiler de mevcuttur. Cogunlugu Ziraat Muhendisi olan bu bayiler, ureticilerin tarimsal girdileri tedarik ettikleri, tarimsal uretime dair her turlu konuda bilgi aldiklari, danistiklari birer isletmedirler. Bu nedenle halk sagligi ve gida guvenligi acisindan, ureticiler kadar zirai bayilerin de cevre ve insan sagligina duyarlilik duzeylerinin tespit edilmesi onemlidir. Bu arastirmada Turkiye'nin en onemli tarim havzalarindan biri olan Adana ilindeki zirai bayilerin, cevre ve insan sagligina duyarliliklari, yabancilasma kavrami temel alinarak incelenmistir. Arastirma alani olan Adana ilinde toplam 513 zirai bayi bulunmaktadir. Arastirma kapsaminda bu zirai bayilerin yaklasik %10'u (50 bayi) ile yuz yuze anket metodu vasitasiyla gorusulmustur. Elde edilen veriler SPSS programi kullanilarak degerlendirilmis ve Khi-kare bagimsizlik testi uygulanmistir. Arastirma sonucunda zirai bayilerin, egitim ve gelir seviyesi fark etmeksizin, satisini gerceklestirdikleri urunlerin cevreye ve insan sagligina zararli oldugunu dusundukleri ancak iktisadi ve teknik kaygilardan dolayi bu olguyu goz ardi etmeyi tercih ettikleri anlasilmistir.