{"title":"eo-Gramşiyan Perspektiften Çin Halk Cumhuriyeti’nin Küresel Hegemonya Durumuna İlişkin Eko-Politik Bir Değerlendirme","authors":"Selim Kurt","doi":"10.26650/SIYASAL.2019.28.1.0011","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Kapitalist sistemin cok ciddi ic celiskilere sahip olmasina ragmen nasil ayakta kaldigini analiz ettigi calismasi Hapishane Defterleri ile ulusal bir hegemonya anlayisi ortaya koyan Gramsci’nin fikirleri Neo-Gramsiyan dusunurler tarafindan uluslararasi sisteme de uyarlanarak, kuresel hegemonyanin temellerinin ortaya konulmasi icin de kullanilmistir. Hegemonyanin 16. yuzyilda dunyanin ilk kapitalist devleti olarak gorulen Birlesik Eyaletler ile basladigi kabul edilmektedir. Zaman icerisinde ise 19. yuzyilda Birlesik Krallik’a ardindan da Ikinci Dunya Savasi sonrasinda ABD’ye gectigi iddia edilmektedir. Ancak Soguk Savas’in ardindan iki kutuplu dunya duzeninin sona ermesinin yol actigi kriz ortaminin tetikledigi ekonomik gerileyisin, 2008 kuresel mali kriziyle zirveye cikmasi, Amerika’nin hegemonyasinin daha yuksek sesle sorgulanmasina neden olmustur. Bunda 1976’da Mao’nun vefatinin ardindan uygulamaya konulan piyasa temelli reformlarin sagladigi yuksek buyume hizinin 2000’li yillarin basindan itibaren Cin’i onemli bir ekonomik guc haline getirerek, ABD’ye rakip olarak ortaya cikarmasinin da onemli bir rolu vardir. Bu durum Amerika’nin gerileyisiyle de birlesince Cin’in dunyanin yeni hegemon gucu oldugu yonunde soylemlerin gundeme gelmesine neden olmustur. Ancak Neo-Gramsiyan perspektiften degerlendirildiginde bir devletin kuresel manada hegemon olabilmesi icin yonlendirici bir ekonomik sisteminin, bu sisteme uygun sosyo-kulturel ve politik ustyapisinin ve bu degerleri tum dunyaya yaymak icin kurguladigi bir uluslararasi orgutler aginin bulunmasi gerekmektedir.","PeriodicalId":408264,"journal":{"name":"SİYASAL: Journal of Political Sciences","volume":"39 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2019-03-31","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"3","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"SİYASAL: Journal of Political Sciences","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.26650/SIYASAL.2019.28.1.0011","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 3
Abstract
Kapitalist sistemin cok ciddi ic celiskilere sahip olmasina ragmen nasil ayakta kaldigini analiz ettigi calismasi Hapishane Defterleri ile ulusal bir hegemonya anlayisi ortaya koyan Gramsci’nin fikirleri Neo-Gramsiyan dusunurler tarafindan uluslararasi sisteme de uyarlanarak, kuresel hegemonyanin temellerinin ortaya konulmasi icin de kullanilmistir. Hegemonyanin 16. yuzyilda dunyanin ilk kapitalist devleti olarak gorulen Birlesik Eyaletler ile basladigi kabul edilmektedir. Zaman icerisinde ise 19. yuzyilda Birlesik Krallik’a ardindan da Ikinci Dunya Savasi sonrasinda ABD’ye gectigi iddia edilmektedir. Ancak Soguk Savas’in ardindan iki kutuplu dunya duzeninin sona ermesinin yol actigi kriz ortaminin tetikledigi ekonomik gerileyisin, 2008 kuresel mali kriziyle zirveye cikmasi, Amerika’nin hegemonyasinin daha yuksek sesle sorgulanmasina neden olmustur. Bunda 1976’da Mao’nun vefatinin ardindan uygulamaya konulan piyasa temelli reformlarin sagladigi yuksek buyume hizinin 2000’li yillarin basindan itibaren Cin’i onemli bir ekonomik guc haline getirerek, ABD’ye rakip olarak ortaya cikarmasinin da onemli bir rolu vardir. Bu durum Amerika’nin gerileyisiyle de birlesince Cin’in dunyanin yeni hegemon gucu oldugu yonunde soylemlerin gundeme gelmesine neden olmustur. Ancak Neo-Gramsiyan perspektiften degerlendirildiginde bir devletin kuresel manada hegemon olabilmesi icin yonlendirici bir ekonomik sisteminin, bu sisteme uygun sosyo-kulturel ve politik ustyapisinin ve bu degerleri tum dunyaya yaymak icin kurguladigi bir uluslararasi orgutler aginin bulunmasi gerekmektedir.