{"title":"Memlûk – Çağataylı İlişkilerine Dair Bazı Tespit ve Değerlendirmeler","authors":"Kazım Uzun","doi":"10.32449/egetdid.1284390","DOIUrl":null,"url":null,"abstract":"Moğolların batı yönlü ilerleyişleri Ortadoğu’da köklü değişikliklere sebep oldu. Deşt-i Kıpçak sahasında Altın Orda Devleti’nin ve İran merkezli olarak da İlhanlı Devleti’nin kurulması bu değişimlerin başında geliyordu. İlhanlıların bu ilerleyişini ancak Memlûkler 1260 yılında Ayn Câlut’ta durdurabildiler. Ne var ki, takip eden yaklaşık yarım yüzyılı aşkın süreçte İlhanlıların Azerbaycan, Anadolu ve Suriye’de hâkim olma gayretleri devam etti ve Memlûklere karşı saldırgan tutumlarında herhangi bir değişiklik olmadı. Bununla birlikte, İlhanlılar kendi soydaşları ve aynı zamanda sınır komşuları olan Altın Orda ve Çağataylılar ile de mücadele halindeydiler. İlhanlıların diğer sınır komşuları ile düşmanca ilişkileri Memlûkleri, Altın Orda, Çağataylılar ve hatta Anadolu Selçukluları ile doğal birer müttefik adayı haline getiriyordu. Sultan Baybars dönemin büyük güçlerinden ve Müslüman bir lidere sahip Altın Orda Devleti ile ilişkiler tesis ederek bunları geliştirmeyi başardı. Bununla birlikte, Çağataylıların da bölgenin etkili güçlerinden biri, İlhanlılarla sınır komşusu ve aynı zamanda mücadele halinde olmaları Memlûkleri onlarla da diplomatik ilişkiler kurma yönünde teşvik etti. Nihayet Memlûklerin, bir süre Çağataylıların üst hâkimi pozisyonunda bulunan Kaydu ve sonra Çağatay hanları ile ilişkilerine dair kayıtlar kaynaklara yansımıştır. Bu çalışma söz konusu kayıtları ortaya koyma ve aynı zamanda bunları dönemin konjonktürüne uygun düşen bir bağlamda değerlendirmeyi hedeflemektedir.","PeriodicalId":374745,"journal":{"name":"Ege Universitesi Turk Dunyasi Incelemeleri Dergisi","volume":"47 1","pages":"0"},"PeriodicalIF":0.0000,"publicationDate":"2023-04-27","publicationTypes":"Journal Article","fieldsOfStudy":null,"isOpenAccess":false,"openAccessPdf":"","citationCount":"0","resultStr":null,"platform":"Semanticscholar","paperid":null,"PeriodicalName":"Ege Universitesi Turk Dunyasi Incelemeleri Dergisi","FirstCategoryId":"1085","ListUrlMain":"https://doi.org/10.32449/egetdid.1284390","RegionNum":0,"RegionCategory":null,"ArticlePicture":[],"TitleCN":null,"AbstractTextCN":null,"PMCID":null,"EPubDate":"","PubModel":"","JCR":"","JCRName":"","Score":null,"Total":0}
引用次数: 0
Abstract
Moğolların batı yönlü ilerleyişleri Ortadoğu’da köklü değişikliklere sebep oldu. Deşt-i Kıpçak sahasında Altın Orda Devleti’nin ve İran merkezli olarak da İlhanlı Devleti’nin kurulması bu değişimlerin başında geliyordu. İlhanlıların bu ilerleyişini ancak Memlûkler 1260 yılında Ayn Câlut’ta durdurabildiler. Ne var ki, takip eden yaklaşık yarım yüzyılı aşkın süreçte İlhanlıların Azerbaycan, Anadolu ve Suriye’de hâkim olma gayretleri devam etti ve Memlûklere karşı saldırgan tutumlarında herhangi bir değişiklik olmadı. Bununla birlikte, İlhanlılar kendi soydaşları ve aynı zamanda sınır komşuları olan Altın Orda ve Çağataylılar ile de mücadele halindeydiler. İlhanlıların diğer sınır komşuları ile düşmanca ilişkileri Memlûkleri, Altın Orda, Çağataylılar ve hatta Anadolu Selçukluları ile doğal birer müttefik adayı haline getiriyordu. Sultan Baybars dönemin büyük güçlerinden ve Müslüman bir lidere sahip Altın Orda Devleti ile ilişkiler tesis ederek bunları geliştirmeyi başardı. Bununla birlikte, Çağataylıların da bölgenin etkili güçlerinden biri, İlhanlılarla sınır komşusu ve aynı zamanda mücadele halinde olmaları Memlûkleri onlarla da diplomatik ilişkiler kurma yönünde teşvik etti. Nihayet Memlûklerin, bir süre Çağataylıların üst hâkimi pozisyonunda bulunan Kaydu ve sonra Çağatay hanları ile ilişkilerine dair kayıtlar kaynaklara yansımıştır. Bu çalışma söz konusu kayıtları ortaya koyma ve aynı zamanda bunları dönemin konjonktürüne uygun düşen bir bağlamda değerlendirmeyi hedeflemektedir.